Kobani davasında gerekçeli karar açıklandı

Siyasetçilere ceza yağan Kobani davasında 32 bin sayfalık gerekçeli karar açıklandı.

Kobani davasında gerekçeli karar açıklandı
Kobani davasında gerekçeli karar açıklandı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 25 Haziran 2025 16:14
  • Güncellenme: 25 Haziran 2025 17:11

HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile siyasetçilere ceza yağan Kobani davasında gerekçeli karar açıklandı. 32 bin sayfayı aşan gerekçeli karar, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere tutuklu siyasetçilerle ilgili istinaf sürecini başlatacak.

Gerekçeli karar 1 yıl sonra açıklandı

16 Mayıs 2024’te karara bağlanan Kobani Davası’nda HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu siyasetçilere ağır cezalar verildi.

Davada, Selahattin Demirtaş 42 yıl, Figen Yüksekdağ 32 yıl 9 ay, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Emine Ayna’ya 12’şer yıl, Ahmet Türk’e 10 yıl, Ali Ürküt’e 13 yıl 4 ay, Alp Altınörs 18 yıl, Ayla Akat Ata, Aynur Aşan, 9’şar yıl 9’ar ay, Mesut Bağcık, Nezir Çakar, Ayşe Yağcı, Meryem Adıbelli 9’ar yıl, Bülent Parmaksız 23 yıl, Günay Kubilay, İsmail Şengül 20’şer yıl 6’şar ay, Nazmi Gür, Pervin Oduncu, Zeki Çelik, Zeynep Karaman 22 yıl 6’şar ay, Cihan Erdal ve Dilek Yağlı 16’şar yıl ceza aldı.

Davanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen gerekçeli karar yazılmadı. Kobani Davası avukatları, üst mahkemeye başvurarak kararın bozulması ve tahliye talebinde bulunmak için bir yıldır bekliyordu.

Yeni çözüm süreci kapsamında yeniden yargılanması beklenen Demirtaş ve Yüksekdağ’ın durumu da gerekçeli kararın yazılmaması nedeniyle belirsizdi.

Avukatların itirazı üzerine yeni yargılama yapılacak

Son yapılan infaz düzenlemesi ve yeni çözüm sürecinin ardından kulislere yansıyan bilgilere göre, gerekçeli kararın yazılması sonrası istinaf süreci başlayacak. Avukatların itirazı üzerine yapılacak yeni yargılamada, ceza alan siyasilere yatarları kadar ceza verilerek serbest bırakılmaları sağlanacak.

Geçtiğimiz aylarda MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından gerekçeli kararın yazılmasının önemi üzerine bir açıklama yapmıştı:

Yıldız, “Gerekçe, çağdaş hukuk sistemlerinde bir zorunluluktur. Mahkemeler gösterdikleri gerekçelerle vermiş oldukları kararları hukuki ve maddi açıdan somutlaştırmak zorundadır. Gerekçe; akıl, mantık ve vicdanların tatminini hedefler. Hükmü insanileştiren, bağımsızlaştıran, saygıdeğer yapan gerekçedir” ifadelerini kullandı. Yargılama makamları için kararın gerekçeli yazılması bir ödev iken, bireyler açısından adil yargılama hakkı bağlamında korunması gereken bir temel hak niteliğindedir.”

Tweetlerden ceza, Yasin Börü ve diğer ölümlerle ilgil suçlamalardan beraat

Kısa Dalga’nın ulaştığı bilgilere göre mahkeme, Demirtaş’ı Kobane eylemlerine yaptığı bireysel çağrılar ve HDP MYK’nın kararı doğrultusunda yapılan Twitter paylayımları nedeniyle “ülke ve devlet bütünlüğünü bozmaya yardım” suçundan mahkum etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık Demirtaş’ı suçladığı Yasin Börü ve diğer öldürme eylemleri ile ilgili ise Demirtaş’ın suçlanamayacağını belirterek beraat kararı verdi.

‘Eş başkanı olduğu partinin MYK toplantısına…’

Mahkeme kararında “Selahattin Demirtaş’ın Kobani eylemlerindeki rolünün örgüt yöneticiliği/üyeliği kapsamında değerlendirilmesi” başlığı altında şu değerlendirme yapıldı:

“Ayrıntısına değinildiği üzere PKK/KCK terör örgütünün Kobani bahanesiyle gerçekleştirmeye çalıştığı serhildan eylemlerine giden süreçte sanığın 09 Eylül ve 12 Eylül tarihleri arasında KCK ve PYD yetkilileriyle görüşmeler yaptığı, 19 Eylül tarihinde Kobani’ye geçerek örgüt safında çatışmaya girilmesi yönünde çağrı yaptığı, 30 Eylül tarihinde Kobani’ye geçerek yine PYD yetkilileriyle görüşme yapıp dönüşünde Kobani–Suruç sınırında basın açıklaması yaptığı, bu tarihte örgüt tarafından yapılması planlanan serhildan eylemleri için örgütün Türkiye sözcüleri tarafından kendisinin de çağrı yapmasının istendiği, 5 Ekim’de yine Kobani’ye dönük sınır açıklamasına katıldığı, sanığın 30 Eylülde kendisine iletilen çağrı talimatına uygun hareket ederek eş başkanı olduğu partinin MYK toplantısına örgütün Türkiye sözcülerinden birinin katılımı ile örgüt çağrılarıyla paralel biçimde MYK çağrısı yapılmasında etkin rol oynadığı sabit görülmüştür. Bir bütün olarak sanığın Kobani olayları sürecinde örgütün talep ve talimatlarına uyduğu kendi iradesini örgütün iradesine teslim ettiği anlaşılmıştır.”

HDP’nin tweetine dair suçlama

Gerekçeli kararda Demirtaş’a yönelik ‘Twitter suçlaması’ şöyle özetlendi:

“İddianame ile terör örgütü yöneticisi olduğu iddia edilen sanık Selahattin DEMİRTAŞ’ın da aralarında bulunduğu Halkların Demokrasi Partisi(HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun(MYK) 06.10.2014 tarihinde yaptığı toplantıda parti adına eylem birliği içerisinde karar alarak resmi Twitter hesabından yaptığı çağrı ile 6-8 Ekim 2014 tarihindeki Kobani olayları olarak bilinen terör eylemlerinin işlenmesine iştirak ettiği iddia olunmuş, sanığın Suç İşlemeye Tahrik Etmek, Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak suçları ve bu eylemlerin işlenmesi sırasında gerçekleştirilen araç suçlar dolayısıyla cezalandırılması talep edilmiştir.”

Gizli tanık ifadesi

Demirtaş’ın ‘örgütün talimatıyla hareket etmesine’ delil olarak Gizli tanık Mahir’in beyanı gösterildi:

“Yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde Devletin Birliği ve Ülke Bütünlüğünü Bozma suçuna ilişkin yapılan değerlendirme kısmında ayrıntılarına yer verildiği üzere PKK/KCK terör örgütü tarafından Devletin Birliği ve Ülkenin Bütünlüğünü Bozma suçunun işlendiği belirtilmiştir.

Gizli tanık Mahir’in beyanına göre Suruç’ta bulunan Türkiye sözcülerinin 30 Eylül tarihinde Kobani–Suruç sınırında basın açıklaması yapan sanık Selahattin DEMİRTAŞ’la görüştükleri ve örgütün yapmayı planladığı serhildan eylemleri için çağrı yapılmasını istedikleri söz konusu çağrıların Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 06.10.2014 tarihindeki toplantısı sonrası, resmi Twitter hesabından yapıldığı eylem yapılması için teşkilatlara gönderildiği belirtilmiştir.”

MYK toplantısı

Gerekçeli kararda, Demirtaş’ın telefonundan alınan HTS verilerine değinildi ve HDP MYK toplantısında Demirtaş’ın da yer aldığı belirtildi. Demirtaş, ifadesinde partisinin MYK toplantısında olduğunu söylemişti.

Toplantının ardından HDP’nin resmi hesaplarından ilk olarak “HALKLARIMIZA ACİL ÇAĞRI! ŞU ANDA TOPLANTI HALİNDE OLAN HDP MYK’DAN HALKLARIMIZA ACİL ÇAĞRI! Kobanê’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobanê’ye amborgo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz” tweeti atıldığı ardından da benzer paylaşımların yapıldığı belirtildi.

Twitter mesajıyla eylem iddiası

Mahkeme kararının gerekçesinde atılan tweetlerle başlayan eylemlere dair şunları kaydetti:

“Söz konusu tespiti yapılan ileti ve dosyalar itibariyle sanık Bircan Yorulmaz’ın beyanında da kabul ettiği şekli ile HDP MYK’sı tarafından 06 Ekim 2014 tarihinde twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden yapılan eylem çağrısını içerir tweetin ve bu çağrıya bağlı olarak parti teşkilatlarına eylem yapması talimatını içerir 07-08 Ekim tarihli parti genelgelerinin Bircan Yorulmaz tarafından teşkilatlara iletildiği ayrıca tanık beyanları itibariyle toplu mesaj ya da bildirim yapılarak il ve ilçe teşkilatlarının eylem yapılmasının sağlandığı anlaşılmıştır.

Anılan eylemler itibariyle sanığın Suç İşlemeye Tahrik Etmek suçunu işlediği bu fiille ve Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak suçuna 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 39. maddesi kapsamında yardım etme şeklinde iştirak ettiği sabit kabul edilmiş, bu suçlardan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Bu nedenle sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmemiştir.”