KRT TV çalışanlarının protestoları 5’inci gününde

KRT çalışanlarına çok sayıda kişi destek verirken. çalışanlar bir kez daha taleplerini kamuoyuna duyurdu.

KRT TV çalışanlarının protestoları 5’inci gününde
Foto: İlke TV
KRT TV çalışanlarının protestoları 5’inci gününde
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 8 Haziran 2025 14:52
  • Güncellenme: 8 Haziran 2025 15:28

KRT çalışanları iş bırakma protestolarının 5’inci gününde iş yeri önünde basın açıklaması düzenledi. KRT çalışanlarına çok sayıda kişi destek verirken. çalışanlar bir kez daha taleplerini kamuoyuna duyurdu.

DİSK/Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu’nun konuştuğu basın açıklamasında, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve Sol Parti PM Üyesi Alper Taş da söz alarak birer konuşma yaptı.

İki maaş ve üç yemek ücretlerinin ödenmemesi sonucunda greve çıkan KRT TV çalışanları yayınladıkları bir video ile bayramın 3’üncü gününde herkesi bayramlaşmaya ve dayanışmaya çağırmıştı.

KRT çalışanlarının basın açıklaması metni şöyle:

“Bugün bayram. Tabii bayram herkes için farklı anlamlar içerebilir ama biz bugün burada bayramların hatırlama, paylaşma ve dayanışma yönünü vurgulamak için buradayız ve tüm dostlarımızı bu yüzden buraya davet ettik.

Peki, Kültür Radyo Televizyon emekçileri olarak neden buradayız, neden böyle geniş bir bayramlaşma organize ediyoruz? Niçin ailemizle, eşimizle dostumuzla bayramı geçirmiyoruz? Bunu sizlerle paylaşmamız gerek.

Daha önce de dile getirdiğimiz gibi, şu an yaşadığım kriz temelde bir ödeme krizi olmakla beraber, salt bir ödeme krizi değildir.

KRT çalışanlarının bayramı 24 saat kanalda geçirmelerine, işten kaçınma haklarını kullanmalarına ve yayını durdurmalarına getiren süreç 2023 sonbaharında başladı.

2023 sonbaharı bu haber kanalı için kritik tarih. O tarihte kanalı şimdiki sahibi Fırat Bozfırat satın aldı ve KRT emekçileri için bu tarih zor günlerin başlangıcı oldu.

Kanalın gelirlerini direkt etkileyen ve kamuoyu tarafından anlaşılamayan yayın çizgisi değişimi, kadro istikrarsızlığı, keyfî işten çıkarmalar ve editoryal bağımsızlıktan uzak huzursuz çalışma ortamı…

Gazetecilik ve demokratik toplumlar için adeta bir nefes borusu işlevi gören editoryal bağımsızlık ne yazık ki 1 buçuk yılı aşkın süredir KRT çalışanları için çok uzak bir noktada.

Editoryal bağımsızlığın ve tartışmanın olmadığı, düşük ücretlerin kanal politikası hâline getirilip kalıcılaştırıldığı bu süreç; önce maaşların ve yemek ücretlerinin düzensiz ödenmesi ve daha sonra hiç ödenmemesi hâlini almış ve kanal emekçileri için çekilmez hâle gelmiştir.

İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda, en son 28 Mart’ta ceplerine para giren, en son 3 ay önce yemek ücreti alan çalışanlar bu süre zarfında talep etmelerine rağmen Fırat Bozfırat tarafından muhatap alınmamış ve bu rağmen hiçbir işlerini aksatmadan yerine getirmeye devam etmiştir.

Daha önce defalarca maaş ödemesi için telaffuz edilen ve yerine getirilmeyen ödeme günü sözüne son olarak 4 Haziran Çarşamba günü eklenmiştir.

O gün bayramdan iki gün önce alın terlerinin karşılığı olan ücretlerini bekleyen kanal emekçilerine ödeme yapılmayacağı ve ne zaman yapılacağının da belli olmadığı iletilmiş ve akıllara zarar bir teklif olan kademeli işten çıkarma teklifi almışlardır.

Bu teklif karşısında işten kaçınma haklarını kullanmaktan başka çaresi kalmayan emekçilerin hukuki temelli eylemselliği, gayri ahlaki teklifler ve türlü baskılarla akamete uğratılmaya çalışılmış ancak çalışanların onurlu duruşu sayesinde bu gayretler boşa düşmüştür.

Kırılamayan eylemsellik karşısında, çalışanlarla muhatap olmak dışında seçeneği kalmayan Fırat Bozfırat, kanal temsilcilerinin kanal çalışanlarına toplu açıklama yapma teklifini reddetmiş ve sabaha karşı yöneticiler aracılığıyla tam 1 ay sonrasına, 27 Haziran’a ödeme günü vermiştir. İyi niyet beyanı olarak istenen yazılı taahhüdü de imzalamayan Bozfırat, vadettiği 10-15 bin TL’lik bayram ödemesini de yapmamıştır.

Bu gelişmeler ışığında oluşan yoğun kamuoyu, kanal yönetimine gösterilen tepki ve çalışanların mağduriyetinin geniş kitlelerce bilinmesi, kanal yönetimini açıklama yapmaya zorlamıştır.

Açıklama bir itirafname niteliğinde olmakla beraber yanlış bilgiler içermektedir. Açıklamada iddia edildiği gibi bir şeffaflık ve samimiyet söz konusu değildir.

Tarafımıza iletilmiş bir acil eylem planı yoktur.

Açıklamada geçen bağımsız denetim kurumu nerededir, kimlerden oluşmaktadır, en önemlisi var mıdır? Belirsizdir.

Çalışan temsilcilerinin olduğu kriz masası külliyen yanlış bilgidir. Hiçbir çalışan temsilci olarak bir kriz masasında yer almamaktadır.

Yapılan açıklama mecburen yapılmış ve pratik adımlarla doğruluğu tescillenmiş bir açıklama değildir.

Ortada ekonomik olarak zorda kalmış bir patron, işletme ve onun canını okuyan çalışanlar yoktur.

Geldiğimiz noktaya bir günde gelmedik ve sorumlusu biz değiliz.

Tüm bu olanların ışığında, bu krizin ivedi şekilde bitmesi için;

10 Haziran’da eski ve hâlihazırda çalışanların tüm hak edişlerinin ödenmesi ve kanalımızın yayın hayatına kaldığı yerden devam etmeye başladığında, yerinde yeller esen editoryal bağımsızlığın sağlanması temel talebimizdir.

Daha önce de defaten söylediğimiz gibi; gazetecilik-habercilik, kamu yararı bilinci ile yapılması gereken, politik birikim ve entelektüel kapasite gerektiren özel bir iştir.

KRT emekçilerinin direnişi sadece kendilerinin alın terlerinin karşılığını almak için değil, tüm basın camiasına örnek olmak ve ülkenin daha iyi bir geleceğe, demokratik bilince sahip olmasını sağlamak için yapılmaktadır. Ve tüm bunlar sağlanana kadar kararlılıkla devam edecektir.”