• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • Kulp’ta madene karşı açıklama: ‘Hasandin İliç olmasın’

Kulp’ta madene karşı açıklama: ‘Hasandin İliç olmasın’

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin Hesandin Yaylası’nda maden aramalarına karşı yapılan açıklamada, “Hasandin İliç olmasın” denildi.

Kulp’ta madene karşı açıklama: ‘Hasandin İliç olmasın’
Kulp’ta madene karşı açıklama: ‘Hasandin İliç olmasın’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 29 Haziran 2025 17:17

Kulp ilçesinde bulunan Hesandin Yaylası’nda 6 mahalle ve onlarca mezrayı olumsuz etkileyecek maden projesine karşı açıklama yapıldı.

İstanbul Kulplular Derneği (KULP-DER) ve Kulp Hesandin Yaylası Koruma Platformu öncülüğünde yapılan açıklamaya, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Ekoloji Komisyonu, DEM Parti Ekoloji Komisyonu, Diyarbakır Barosu, Ekoloji Derneği,  siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, Kulp Belediyesi Eşbaşkanları, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek verdi.

Açıklamada “Yaylamızda maden ocağı istemiyoruz” pankartı açılırken, “Hasandin’de madene geçit yok”, “Hasandin İliç olmasın”, “Doğama dokunma” ve  “Doğa talanına geçit yok” dövizleri taşındı.

Açıklamada ilk olarak konuşan Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, Hesandin yaylasındaki ÇED raporunun 17 sene öncesine ait olduğunun ortaya çıktığını hatırlattı. İnan, konuyla ilgili  Diyarbakır Barosu ve bölge halkıyla beraber açtıkları davanın Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinde görüldüğünü söyledi.

‘Suç duyurusunda bulunduk’

İdare Mahkemesi’ne gönderilen evraklarda da “ÇED gerekli değildir” raporunun geçerliliğini yitirdiğinin belgelendiğini söyleyen İnan, “Bu durum artık; hukuksuzluğun yağmanın ve ahlaksızlığın geldiği son noktadır. Ortada ÇED raporu yoksa faaliyetin koordinatları neresidir? Faaliyetin icra ediliş yönetimi nedir? Projenin teknik mühendislik detayları ve çevresel değerlendirmesi nelerdir? Bunların hiçbiri belirlenemeyecekse, faaliyete nasıl başlanacaktır? Ortada olamayan bir ÇED raporuyla faaliyetin önünü açan, bu kirli talancılarla işbirliği yapan başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Diyarbakır İl Müdürlüğü olmak üzere tüm yetkililer ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduk” dedi.

Mahkemenin bir an önce yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerektiğini belirten İnan, “Aksi halde halkın iradesi bu şekilde ortadayken, biz burada halkla birken bu tarihi geçmiş, yanmış ortada olmayan ÇED raporuyla 50 sene de geçse hiç kimse faaliyete başlayamaz. Boşu boşuna masraf yapmayın. Boşu boşuna yıpranmayın. Sizi buradan hakla, dayanışmayla, mücadeleyle def edeceğiz” diye konuştu.

‘Nöbet tutmalıyız’

İstanbul KULP-DER Başkan İflahattin Aslanhan, madene karşı tepkilerini ortaya koymak için toplandıklarını söyledi.

Aslanhan, “Kulp’un he yerinde çalışmalar hala devam ediyor. Bu madeni durdurmak hepimizin görevidir. Dönüşümlü olarak burada nöbetler tutmamız lazım. Eğer nöbet tutmazsak iş makinalarıyla gelirler doğamızı tekrar talan ederler” şeklinde konuştu.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise maden şirketlerinin temel amaçlarından birinin bölgeyi talan etmek olduğunu söyledi. Maden faaliyetlerine karşı durmak için Hesandin’e geldiğini ifade eden Tanrıkulu, “Bundan sonraki süreçlerde Licê ve Dicle’ye de gidebiliriz. Madene karşı tepkimizi ortaya koyacağız. Bu çevrede bu yayladan faydalan en az 6-10 mahalle madenden olumsuz etkilenecek. Hatta sadece bunlar değil merkezde etkilenecek. Şirketin elinde sadece bir rapor Olması burada çalışma yapabileceği anlamına gelmiyor. Bir şirketin önce Kulp’un yerel yönetimiyle, belediyesiyle konuşması gerekir ondan sonra Diyarbakır’daki sivil toplum örgütleri ve baroyla danışarak bunu faaliyete geçirebilir” dedi.

Kulp Belediye Eşbaşkanı Fatma Ay da şirketin çalışma yapmak için kimseye danışmadığını ve rızaların olmadığı halde çalışmaları yaptığını vurguladı. Fatma Ay, “2019’da köyümüze baraj yaptılar. Köyümüze baraj geldiğinde herkes köyünü terk edip şehre gitti. Herkes şehirde perişan oldu. Şimdi de maden ile burayı talan ediyorlar. Bizler bunu istemiyoruz ve kabul etmiyoruz. Tüm köylüleri ve kurumlara çağrımızdır, köyümüzü talan etmek isteyenlere karşı mücadele edelim” çağrısında bulundu.

Açıklama alkışlar ve çekilen halaylarla son buldu. (MA)