Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Suriye hükümeti arasında uzun zamandır beklenen müzakereler, bu ayın başında Şam’da yapıldı. Görüşmelerin ardından Özerk Yönetim heyetinin başkanı Foza Yusuf, Suudi Arabistan merkezli Şarku’l Avsat gazetesine açıklamalarda bulundu.
Yusuf, görüşmenin ABD ve Uluslararası Koalisyon’un bilgisi ve desteğiyle gerçekleştiğini, Kurban Bayramı sonrası ortak komitelerin kurulması kararı alındığını belirtti. Komitelerin, idari, askerî, eğitim, güvenlik ve enerji alanlarında entegrasyonu sağlamak amacıyla görev yapacağını söyleyen Yusuf, görüşmelerin genel olarak olumlu geçtiğini ifade etti.
Şam ve Kamışlo arasında ilk resmi temas
Mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, kuzeydoğu Suriye’deki sivil ve askerî kurumların devlet yapısına entegrasyonunu öngörüyordu. Yusuf’un açıklamasına göre bu anlaşmanın ardından ilk resmi toplantı Haseke’de gerçekleşti. En acil başlıklardan biri, Özerk Yönetim bölgelerindeki ortaokul ve lise diplomalarının tanınması oldu. Ancak aradan üç ay geçmesine rağmen, bu konuda somut bir adım atılmadı.
‘Birleşme anlayışımız Şam’dan farklı’
Foza Yusuf, hükümetin birleşmeyi Özerk Yönetim’in lağvedilmesi olarak gördüğünü, ancak kendi yaklaşımlarının bunun aksine mevcut yapıların korunarak birleşme sürecinin yürütülmesi olduğunu belirtti:
“Yerel yönetimler, bölgenin sorunlarını bilen, halkla iç içe yöneticilerle çalışıyor. Bu yapıların korunması ve anayasal zeminde meşru hale getirilmesi gerekiyor.”
Yusuf ayrıca, SDG’nin ABD öncülüğündeki Koalisyon tarafından eğitilmiş, disiplinli ve deneyimli bir güç olduğunu vurgulayarak, bu gücün Suriye ordusunun gelecekteki çekirdeğini oluşturması gerektiğini dile getirdi.
Anayasa ve parlamentoya katılım teklif edildi
Görüşmede, Özerk Yönetim heyetinin Suriye parlamentosuna katılım önerisini gündeme getirdiği belirtildi. Yusuf, ayrıca hükümet tarafına anayasal bildirgeye dair çekincelerini ilettiklerini söyledi:
“Sunulan anayasal taslak merkeziyetçiliği dayatıyor. Oysa biz, demokratik ve adem-i merkeziyetçi bir Suriye’den yanayız. Bu taslak, farklı siyasi görüşlerin ifade özgürlüğünü tanımalı, tüm etnik ve dini toplulukların haklarını güvence altına almalı.”
‘Adem-i merkeziyetçilik ayrılıkçılık değildir’
Özerk Yönetim’in ayrılıkçılıkla suçlanmasına da yanıt veren Foza Yusuf, Şam’a yapılan ziyaretin ve müzakerelere katılımın Suriye’ye bağlılıklarının göstergesi olduğunu söyledi:
“Adem-i merkeziyetçilik birlikle çelişmez. Gelişmiş ülkelerde uygulanan örneklerde olduğu gibi, bu yönetim modeli güçlü bir devlete zemin sunar. Biz Suriye’nin bir parçasıyız, bu ilkesel bir duruştur.”
Enerji ve ekonomi başlıkları da masada
Müzakerelerde yalnızca askerî ve idarî konular değil, aynı zamanda petrol ve doğal gaz sahalarının yönetimi de gündeme geldi. SDG şu anda Suriye’nin petrol rezervlerinin yaklaşık %85’ini, doğal gaz üretiminin ise %45’ini kontrol ediyor. Bu kaynakların nasıl yönetileceği konusunda ayrı bir komite kurulması planlanıyor.
Yıl sonuna kadar takvim öngörülüyor ama dosyalar ağır
Mart ayında imzalanan Şara–Abdi anlaşması yıl sonuna kadar uygulanması gereken bir takvim içeriyor. Ancak Foza Yusuf, birçok dosyanın karmaşıklığı nedeniyle sürecin uzayabileceğini belirtti:
“Askerî güçlerin entegrasyonu, cezaevlerinin boşaltılması ve kampların kapatılması gibi meseleler zamana yayılarak çözülebilir.”