Kürtçe’ye yönelik yasaklar ve baskılar, Kürt sivil toplum örgütleri tarafından kitlesel açıklamalarla protesto edildi. Van ve Siirt’te bir araya gelen dil ve kültür dernekleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Amedspor’a verdiği para cezasına ve Diyarbakır TED Koleji’nde çocuklara okutulan “tek dillilik yemini”ne tepki gösterdi.
Van’da ‘Kürtçe kırmızı çizgimizdir’ açıklaması
Van’da Karşıyaka Durağı yanındaki parkta açıklama yapan Kürt Kültürünü ve Dilini Geliştirme Derneği (KURDÎGEH), çok sayıda sivil toplum örgütünün de katıldığı eylemde “Zimanê Kurdî xeta me ya sor e” (Kürtçe kırmızı çizgimizdir) pankartı açtı. Basın metnini okuyan KURDÎGEH yöneticisi Zeki Mamuk, “Kürt halkı yüz yılı aşkın süredir dilinden ve kültüründen dolayı yok sayılıyor, baskıya uğruyor. Ancak bu adaletsiz ve antidemokratik politikalara asla teslim olmadı” dedi.
Amedspor’a verilen cezayı “Kürt halkının diline ve kimliğine saldırı” olarak niteleyen Mamuk, “Demokratik kurumlar platformu olarak bu saldırıyı kabul etmiyor, şiddetle kınıyoruz. Bizim için adaletin ölçüsü halkımızın diline, kültürüne ve değerlerine yaklaşımda gizlidir” ifadelerini kullandı.
TED Diyarbakır Koleji’nde Kürt çocuklara okutulan tek dillilik yeminine de değinen Mamuk, bunun “asimilasyon politikalarının parçası” olduğunu belirterek, “Cumhuriyetin geleceği ancak demokratik dönüşümde yatmaktadır” dedi.
Siirt’te BOTAN-DER’den çağrı
Siirt’te Botan Dil ve Kültür Araştırma Derneği (BOTAN-DER) önünde yapılan açıklamada da “Bê ziman jiyan nabe” (Anadilsiz yaşam olmaz) sloganı atıldı. BOTAN-DER Eşbaşkanı Çiçek Polat, Amedspor’un formasındaki “Koma Me Bona We” ibaresinin keyfi biçimde yasaklandığını belirterek, “Bu sadece Kürtçeye değil, Kürt halkının varlığına ve kimliğine yönelik bir saldırıdır. En sert şekilde kınıyoruz” dedi.
Polat, “TFF’nin bu kararı provokatif bir yaklaşımdır. Yasakçı ve ayrımcı uygulamalara derhal son verilmelidir. Kürt dili ve Kürtçe eğitim statüye kavuşturulmalı, baskılar kaldırılmalıdır. TFF kararını geri çekmeli ve Kürt halkından özür dilemelidir” çağrısında bulundu.
‘Kürtçe’ye yaklaşım barışın göstergesi’
Her iki açıklamada da, Kürt diline yönelik saldırıların aynı zamanda barış sürecine yönelik saldırılar olduğu vurgulandı. Mamuk ve Polat, “Kürtçeye yaklaşım barışa yaklaşımın ölçüsüdür. Demokratik Cumhuriyet ancak halkların eşit haklarla bir arada yaşamasıyla mümkün olur” ifadelerini kullandı.
