• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Kuzey ve Doğu Suriye Ortak Tutum Konferansı’nın sonuç bildirgesinde ‘birlik’ vurgusu

Kuzey ve Doğu Suriye Ortak Tutum Konferansı’nın sonuç bildirgesinde ‘birlik’ vurgusu

Kürt, Arap, Süryani Asuri, Türkmen, Ermeni, Çerkes ve diğer halk temsilcilerinin katıldığı Kuzey ve Doğu Suriye Bileşenleri Ortak Tutum Konferansı, ülkenin geleceğine dair ortak yol haritasını açıkladı. Konferans, çeşitlilik temelinde demokratik bir anayasa, adalet mekanizmalarının işletilmesi ve demografik değişimlerin reddi çağrısında bulundu.

Kuzey ve Doğu Suriye Ortak Tutum Konferansı’nın sonuç bildirgesinde ‘birlik’ vurgusu
Kuzey ve Doğu Suriye Ortak Tutum Konferansı’nın sonuç bildirgesinde ‘birlik’ vurgusu
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 8 Ağustos 2025 16:01
  • Güncellenme: 8 Ağustos 2025 16:04

Kuzey ve Doğu Suriye’de tüm etnik ve dini bileşenlerin katılımıyla düzenlenen ‘Ortak Tutum Konferansı’ Haseke’de gerçekleştirildi.

Bölgenin siyasi çözümü ve geleceği için ortak adımlar atılmasının hedeflendiği konferansın sonunda bir sonuç bildirgesi kamuoyuyla paylaşıldı.

Konferansın sonuç bildirgesinde, Suriye’nin kültürel, etnik, mezhepsel ve dini çeşitliliği temelinde demokratik bir anayasa, adalet mekanizmalarının işletilmesi ve demografik değişimlerin reddi çağrısında bulunuldu.

Ortak yol haritası ve katılım

Kuzey ve Doğu Suriye Ortak Tutum Konferansı, ulusal ve hassas bir dönemde bir araya gelerek ülkenin bugünü ve geleceğine dair ortak sorumluluk mesajı verdi.

Kürtler, Araplar, Süryani Asuriler, Türkmenler, Ermeniler, Çerkesler ve diğer halklar, çeşitlilik, ortaklık ve eşit vatandaşlık ilkelerine dayalı demokratik bir ulusal yol haritasına bağlılıklarını ifade etti.

Geçmişin sistematik politikalarına tepki

Katılımcılar, uzun yıllar boyunca merkezi rejimlerin toplulukları marjinalleştirdiğini, kimlikleri bastırdığını, demografik yapıyı değiştirmeye yönelik projeler dayattığını ve temel hakları gasp ettiğini hatırlattı.

Sahil bölgesi, Süveyda ve Hristiyan vatandaşlara yönelik son dönemde yaşananların insanlığa karşı suç niteliği taşıdığı vurgulandı. Bu suçların tarafsız şekilde soruşturulması ve faillerin adalet önüne çıkarılması istendi.

Çeşitlilik ve demokratik yönetim

Konferans, Kuzey ve Doğu Suriye’nin etnik, dini ve kültürel çeşitliliğinin zenginlik ve güç kaynağı olduğunu belirtti.

Bu çeşitliliğin, siyasi ve idari yapılarda kurumsallaşması gerektiği ifade edildi. Özyönetim modelinin toplumsal birliği güçlendirdiği ve demokratik yönetişim örneği sunduğu vurgulandı.

SDG ve ulusal ordu vurgusu

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) fedakârlıkları konferansta takdirle anıldı.

Katılımcılar, bu gücün yeni ve ulusal bir Suriye ordusunun çekirdeğini oluşturması gerektiğini söyledi.

Bu ordunun, toplumun tüm bileşenlerini temsil etmesi ve ülkenin sınırlarını koruması gerektiği belirtildi.

Demokratik anayasa ve adem-i merkeziyet

Suriye’nin birliği ve egemenliği vurgulanarak, kalıcı çözümün demokratik bir anayasa ile mümkün olacağı belirtildi.

Bu anayasanın; etnik, kültürel ve dini çeşitliliği güvence altına alması, adem-i merkeziyetçi bir devlet anlayışını benimsemesi ve tüm bileşenlerin siyasi-idari süreçlere katılımını sağlaması gerektiği ifade edildi.

Konferansta tüm katılımcılar ‘adem-i merkeziyet’ vurgusunda bulundu.

Mevcut anayasal bildirgenin halkın özgürlük ve onur taleplerini karşılamadığı kaydedildi.

Adalet ve geçiş süreci

Konferans, ulusal uzlaşının sağlanması için geçiş dönemi adaleti sürecinin başlatılması gerektiğini belirtti.

Adaletin tesis edilmesi, hakikatin ortaya çıkarılması, hesap verme mekanizmalarının işletilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiği ifade edildi. Demografik değişimlere kesin bir şekilde karşı çıkıldı.

Kadın, gençlik ve sivil toplumun rolü

Konferansta, kadınların, gençlerin ve sivil toplumun yeniden inşa sürecinde aktif rol üstlenmesinin önemi vurgulandı.

Toplumsal barış, diyalog ve nefretin reddi gibi değerlerin pekiştirilmesi gerektiği dile getirildi.

İdari bölünmelerin yeniden düzenlenmesi

Konferans, mevcut idari bölünmelerin yeniden değerlendirilmesini önerdi.

Bu düzenlemenin, Suriye’nin demografik ve kalkınma gerçekleriyle uyumlu, yerel toplulukların coğrafi, tarihi ve kültürel özelliklerini yansıtacak şekilde yapılması gerektiği belirtildi.