Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Yılmaz Hun, CHP Milletvekili Tahsin Ocaklı, Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Sol Parti Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş ve birçok sivil toplum kuruluşu ile sendika temsilcisi de duruşmayı takip etti.
Verilen aranın ardından Lokumcu ailesinin avukatlarından Hakan Özkan, mütalaada gösterinin barışçıl olup olmadığının tartışıldığını belirterek, “Devletin gazı birini öldürüyorsa, maden şirketinin tetikçisi neden öldürmesin? Bu cezasızlık devam ederse, beş yıl sonra benzer vakalarla yeniden karşılaşırız” ifadelerini kullandı.
Lokumcu ailesinin diğer avukatlarından Hasan Haktan ise, davada verilecek kararın doğa savunucularının geleceğini belirleyeceğini vurguladı ve “Çevremizi savunurken yaşam güvencemiz olacak mı?” diye sordu. Avukat Nagihan Bulduk, duruşmada Lokumcu’ya müdahale anlarını gösteren videoyu izlettirerek, mütalaadaki çelişkilere dikkat çekti. Avukat Meriç Eyüboğlu ise olayın meydana geldiği alanın krokisini sunarak, kullanılan biber gazının etkilerini anlattı.
Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, 13 sanık hakkında beraat kararı verdi.
‘Hukuka inanmaya çalışıyoruz maalesef yargı da bizi inatla bundan uzaklaştırmaya çalışıyor’
Duruşmanın ardından Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu yaptığı açıklamada öfkeli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Belki çoğumuz sonucun böyle olacağını biliyorduk, ama biz son ana kadar bir umut bekliyorduk. Karalamaya çalıştılar, babamı hasta ilan ettiler, bile bile hukukun bugün sınıfta kaldığını izledik. Üzüldüğüm nokta gerekçeli kararda o kadar biz 13 yıldan beri anlatmamıza rağmen bizi hiç dinlememişler kendi kafalarına göre zaten kararı netleştirmişler. Bizi buraya hepimizi gelip götürüp hani sizi adliye koridorlarında süründüreceğiz lafını 13 yıl boyunca biz bunu yaşadık. Bu karar benim gözüm ve gönlümde yok hükmünde ben çünkü babamın çok sağlıklı, gücünün yerinde olduğu, o gün orada haklı bir mücadele verdiğine inanıyorum ve bunu da ispatladığını gönül rahatlığıyla tüm Türkiye ve kamuoyunun gördüğüne eminim. Öfkeliyim, cümleleri seçemiyorum, sinirime yenik düşmek istemiyorum. Çünkü hala biz bu coğrafyada yaşıyoruz, her gün üzerimize daha da baskıyla geliyorlar ama bir yerde kırılma noktası olursa maalesef bu ülke çok başka yerlere gidecek. Biz inatla adalete inanmaya çalışıyoruz, hukuka inanmaya çalışıyoruz maalesef yargı da bizi inatla bundan uzaklaştırmaya çalışıyor. Güçlülerin yanında olmaya çalışıyor ama hiçbir zaman haklının yanında olmaya çalışmıyor. Biz haklıyız bu sonucu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz taktiri kamuoyuna bırakıyoruz.”




