Aktivistlerin avukatlığını yapan Adalah hukuk ekibi tarafından, yaşanan süreç ile ilgili açıklama yapıldı. Avukatlar Hadeel Abu Salih ve Lubna Tuma ile gönüllü avukat Afnan Khalifa tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in uluslararası sularda gözaltına aldığı 12 kişiyi iradeleri dışında İsrail topraklarına transfer etmesine rağmen, ‘Yasa dışı yollarla ülkeye girdikleri’ suçlaması ile muamele ettiği belirtildi.
‘Uluslararası hukuk ihlal ediliyor’
Açıklamada, İsrail ordusunun Madleen gemisine el koymasının ve Gazze’deki ablukayı kırmaya çalışan silahsız ve barışçıl gönüllülerin tutuklanmasının uluslararası hukuku ihlal ettiği belirtildi. Avukatlar, Gazze’ye yönelik devam eden ablukanın savunmasız bir nüfusu aç bırakmaya yönelik yasa dışı bir kuşatma ve toplu cezalandırma anlamına geldiğini belirterek, Uluslararası Adalet Divanı’nın Güney Afrika – İsrail Soykırım Davası’nda verdiği geçici önlemleri doğrudan ihlal ettiğini söylediler. Avukatlar, aktivistlerin Gazze’deki aç sivillere insani yardım ulaştırma çabalarının meşru bir hak olduğunu savunarak, Madleen’in hedefine ulaşmasını engellemenin ve gönüllüleri gözaltına almanın, Tel Aviv yönetiminin bağlayıcı uluslararası hukuk yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve yasa dışı ablukasının bir uzantısı olduğunu ifade etti.
‘İsrail yasalarına göre bile yetkileri yok’
Avukatların açıklamasında, aktivistler hakkında işlem yapan yetkililerin İsrail yasalarına göre bile yetkilerinin olmadığı savunuldu. İsrail ordusunun gemiyi uluslararası sularda ele geçirip gönüllüleri zorla İsrail topraklarına getirmesi nedeniyle, İsrail devletinin aktivistleri gözaltında tutma veya sınır dışı etme yetkisi bulunmadığı vurgulandı. Avukatlar, aktivistlerin derhal serbest bırakılması, gemilerine binmelerine ve Gazze’ye yardım götürmelerine izin verilmesi ve daha sonra kendi ülkelerine dönmelerine izin verilmesi gerektiğini belirtti.