Manisa’daki iş cinayeti Meclis gündeminde

Meclis’te konuşan İskender Bayhan, “İnşaat sektörü, iş kazalarının en yoğun yaşandığı alan. Ali ve Zülfü kardeşlerimiz de bu güvencesizliğin kurbanı oldu” dedi.

Manisa’daki iş cinayeti Meclis gündeminde
Manisa’daki iş cinayeti Meclis gündeminde
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 23 Aralık 2024 18:19

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde Mitsubishi’ye ait fabrika inşaatında 11 ay önce yaşanan iş cinayetinde hayatını kaybeden Ali Baba Gökalp ve Zülfü Yıldız’ın aileleri, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ile birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. İnşaat sektöründeki denetimsizlik ve iş güvenliği eksikliklerini eleştiren Bayhan, ‘Türkiye’de en çok iş cinayetlerinin yaşandığı iş kolunun inşaat sektörü olduğunu belirtti.

Bayhan, olay günü işçilerin çalıştıkları alanda hiçbir güvenlik tedbirinin alınmadığını, kaynak işlemi sırasında çıkan kıvılcımların yangına sebep olduğunu ve yangın sırasında işçilerin seslerini duyuramadığını belirtti. “Başından sonuna kadar bir iş cinayetiyle karşı karşıyayız. İşçiler, makineler kadar bile değer görmüyor” diye konuştu.

‘Sömürü düzenine tanıklık ediyoruz’

Bayhan’ın açıklamaları şu şekilde:

”Çok çarpıcı bir iş cinayet gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Türkiye’de iş cinayetleri her geçen gün büyüyen ve kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Bugün fabrikalarda egemen olan sömürü ve sermaye terörü düzeninin çarpıcı bir anatomisi var karşımızda. Ali ve Zülfü yaklaşık iki aydır o iş yerinde çalışıyorlar. İşe gittikleri gün yüksek taşıyıcının üzerinde panel döşüyorlar ve orada geçici kaynak yapıyorlar. İşi yaptıkları yerin tam altında bir elyaf yığını var. Kaynak esnasında düşen kıvılcımlarla bir yangın ortaya çıkıyor. Alarma basıyorlar, çağrıda bulunuyorlar ama ne yazık ki hiçbir iş güvenliği tedbiri, işçi sağlığı, iş güvenliği tedbiri alınmadığı ve hiçbir denetim olmadığı için o yangında seslerini de duyuramıyorlar.

Dolayısıyla başından sonuna bir iş cinayetinin nasıl yaşandığının altında aslında tamamen keyfiyete, sorumsuzluğa, denetimsizliğe, işin yetiştirilmesi üzerine kurulmuş ve işçilerin adeta ölüsüyle dirisiyle herhangi bir kıymetinin değerinin olmadığını görüyoruz. İşçilerin oradaki makineler kadar bile bir kıymetinin olmadığı bir çalışma düzenine tanıklık ediyoruz. Biz sömürü düzenine tanıklık ediyoruz. Türkiye’de en çok iş cinayetlerinin yaşandığı iş kolu olarak inşaat sektörü geliyor. İş kazalarının en çok yaşandığı iş kolu olarak da inşaat sektörü geliyor. Bu işçi kardeşlerimiz yaşamını yitirdikten sonra yani aradan geçen 11 aylık süreçte sorumlulara herhangi bir dava açılmadığını görüyoruz.” (ANKA)