Meclis’te asgari ücret tartışması

Torba kanun teklifinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda muhalefet, emekli maaşı ve asgari ücrete dair düzenlemelerin yer almamasına tepki gösterdi. DEM Partili Saruhan Oluç, TÜİK’in enflasyon verilerini ocak ve temmuz aylarında kasıtlı olarak düşük açıkladığını belirterek “Milyonların zammı manipüle ediliyor” dedi.

Meclis’te asgari ücret tartışması
Meclis’te asgari ücret tartışması
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 3 Temmuz 2025 14:36

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nda yapılan düzenlemeleri de içeren torba teklifini görüşmek üzere toplandı.

Toplam 22 maddeden oluşan Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile kuvvet komutanlığına atanan orgeneral ve oramirallerin emekliye ayrılma yaşlarının 67’ye yükseltilmesi ve 72 yaşına kadar uzatılması konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesi de öngörülüyor. Teklif ile turizm sektöründe çalışan işçilerin haftalık izinlerini kullanmalarının bir haftadan 10 güne kadar çıkarılması düzenleniyor.

‘Kanun teklifinin ilk üç maddesi Milli Savunma Komisyonu’nda görüşülmeli’

CHP İzmir Rahmi Aşkın Türeli, teklifteki ilk üç maddenin TSK ile ilgili olduğunu belirterek, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin Plan ve Bütçe Komisyonuyla ne ilgisi var. Yaş haddi uzatılıyor, kanun teklifi apar topar önümüze getiriliyor. Neden buna ihtiyaç duyuldu onu da anlayamadım. Kanun teklifindeki ilk üç maddenin TSK ile ilgili maddelerin ilgili komisyonda tartışılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Kanun teklifindeki döner sermayelerle ilgili düzenlemeye değinen Türeli, “Döner sermaye konusu da gittikçe genişliyor. Yeni yeni bir sürü döner sermaye kuruluyor. Eğer gerçekten bu bir ihtiyaçsa bir çerçeve yasa gelsin. Tek tek her bakanlık için döner sermaye mi kurulur? Kararnameyle döner sermaye kurulmaz” diye konuştu.

‘En düşük emekli maaşı net asgari ücrete eşitlensin’

Türeli, kanun teklifine eklenmesi planlanan en düşük emekli maaşlarının artırılmasına ilişkin düzenlemeye de değindi. Her altı ayda bu konuda düzenleme yapan bir kanun teklifinin Meclis’e getirildiğini söyleyen Türeli, buna gerek kalmayacak bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.

“Bizim önerimiz çok açık ve net, en düşük emekli maaşı net asgari ücrete eşitlensin. Kök aylıklar artırılsın” diyen Türeli, en düşük emekli maaşının şu anda 14 bin 469 lira olduğuna işaret etti.

Türeli, şunları kaydetti:

“Emekliler bu ülkede yıllarca çalışan, prim ödeyen insanlar ve bugün insan gibi yaşama olanağından yoksunlar. Hepsinin ciddi geçim sıkıntıları var. Aylık bağlama oranlarını artıralım. Güncelleme katsayıları yeniden artsın. Refah payı işini getirelim, büyüme varsa ekonomide o büyüme ücretlere yansısın. O büyümenin sağlanması için çalışan insanlar var. O büyümeden pay almak zorundalar.

Bu kadar yüksek enflasyonun, bu kadar ciddi bölüşüm krizinin olduğu yerde, asgari ücretin bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının altında olduğu bir yerde Temmuz ayında asgari ücret artışı olmak zorunda. Hatta bu dönemlerde üç ayda bir artırılmalı. Var olan sorunları görmediğimizde ya da ‘bütçe imkanları bu kadar ne yapalım’ demek yetmez. O bütçe imkanlarını yaratacaksınız. Ortada vergi reformu yok. Getirin bir vergi reformunu. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınacak bir vergi sistemi kuralım. Vergi sistemini yeniden düzenleyelim. Vergi istisna ve muafiyetlerini daraltalım. Gelir vergisi dilimlerini yeniden düzenleyelim.”

‘Cumhuriyet tarihinin en büyük bölüşüm şoklarından biri yaşanıyor’

Asgari ücrete ilişkin değerlendirmede bulunan Türeli, şunları söyledi:

“Asgari ücret dünyanın her yerinde, BM İnsan Hakları Beyannamesi’nde, ILO standartlarının tanımlamasında da hepsinde, çalışanın ve ailesinin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesi olarak tanımlanıyor. Bizde ise Asgari Ücret Tespit Komisyonu bir kişiyi, ailesi olmadan bir kişiyi belirliyor ve asgari ihtiyaçlar olarak belirliyor. Bir laf var Türkçede ‘biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.’ Böyle olmaz. Bu kadar adaletsizliğin olduğu, belki de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Cumhuriyet tarihinin en büyük bölüşüm şoklarından birini yaşadığımız bir ortamda, bir savaş da yok, o zaman bu şartların düzeltilmesi gerekiyor. Genel anlamda Türkiye’de ücretler seviyesinin yukarıya çıkarılması gerekiyor.

Gelin emeklilere ilişkin düzenlemeleriyle birlikte yapalım. Önergemizi de vereceğiz zaten, en düşük emekli maaşının net asgari ücret seviyesine çıkarılmasıyla ilgili.”

’20-30 milyon çalışan buradan haber bekliyor, siz bir kişi için komisyon topluyorsunuz’

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da konuşmasında torba kanun teklifini eleştirdi. Erhan Usta, “Asgari ücret güncellenmesine ilişkin olarak bütün toplum ayakta, bununla ilgili bizden beklenti var. Gelen kanun teklifinde bununla ilgili herhangi bir durum yok” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün enflasyon açıklanıyor yine en düşük emekli maaşıyla ilgili şu görüştüğümüz torba kanun teklifinde bir düzenleme yok. Ne var? Çok mahzurlu maddeler var. Özellikle TSK’yla ilgili maddeler son derece sıkıntılı. Burada  kişiye yönelik bir düzenleme yapıyorsunuz. Toplum, 4,5 milyon emekli en düşük emekli maaşı artışı bekliyor, ona ilişkin düzenleme yapmıyorsunuz. Çalışanların yüzde 42’si asgari ücretli. Asgari ücretin değişmesi tabii diğer çalışanları da etkileyecek, yani 20-30 milyon çalışan buradan bir haber bekliyor. ‘Refahımda azıcık bir artış olabilir mi, açlıktan biraz kurtulabilir miyim’ diye bizden bir haber bekliyor, siz bir kişi için Komisyon topluyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi, nerede bu parlamento? Haydi Silahlı Kuvvetleri istedi, yürütme istedi… Niye istediklerini bilmiyoruz. Bu hatalar geçmişte de yapıldı, FETÖ’den ders alınmadı bu ülkede. FETÖ istediği için de özel düzenlemeler yapılmıştı, en sonunda 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunuldu. Yani yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bütün kuralları altüst edecek şekilde bir düzenlemeyi buraya getiriyorsunuz fakat toplumun yarısından fazlasının beklediği işlere yönelik hiçbir şey yok elimizde. Şimdi enflasyon açıklandı, buna göre SSK, BAĞ-KUR emeklileri yanlış hesaplamadıysam yüzde 16,7 zam alacak, memurlar ve memur emeklileri de 15,6 zam alacak bu kadar yüksek enflasyonda.”

Bu geceden itibaren birçok ürüne zam geleceğine işaret eden Usta, “Bu akşamdan itibaren akaryakıt, sigara, alkol, tepeden tırnağa her şeye zam gelecek çünkü otomatiğe bağlandı. Yurt içi ÜFE’deki artış kadar, yüzde 15,7 zam gelecek. Yangın daha da büyüyecek ama bu durum ortadayken bu kanun teklifinde vatandaşı, asgari ücretliyi, emekliyi ilgilendiren meselelerin olmamasını ben büyük bir eksiklik olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

Sadullah Kısacık: En düşük emekli aylığı asgari ücretin altında olmamalı

Yeni Yol grubundan DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık da kanun teklifinin ilk üç maddesinin aslında Milli Savunma Komisyonu’nda görüşmesi gerektiğini söyledi. Kısacık, “Ben Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar’ın yerinde olsam bugün istifa ederim. Onun komisyonuyla ilgili maddeleri biz burada görüşüyoruz” dedi.

Komutanların yaşlarının neden uzatıldığını soran Kısacık, genç komutanlara imkan verilmesi gerektiğini söyledi. Kısacık, “Kişilere özgü bu tür düzenlemeleri yaparsak, bu genele de yansıyacak. Genel yaş haddini yükseltecek” diye konuştu.

Kanun teklifinde, turizm sektöründe çalışan işçilerin mesai saatlerinin düzenlendiğini ifade eden Kısacık, “Turizm sektöründeki haftalık izinleri kullanma süresini 10 güne kadar uzatıyor. 10 gün verimli bir sistem değil. Biz bu ülkede refahı artırmak için çalışıyoruz. Biz işçinin, emeklinin, çalışanın refahını artırmak için çalışıyoruz ama bir avuç çetenin önünü açan bir yasama faaliyeti yapar hale geldik” dedi.

En düşük emekli aylıklarına da değinen Kısacık, şöyle konuştu:

“Gelin bu en düşük emekli aylığını tartışmaktan, umuda bağlamaktan, yaşlı emeklileri gözleri televizyonda ‘bizim maaş ne olacak’ diye düşündürmekten kurtaralım. Biz emekli maaşı vereceksek, bu asgari ücretin altında olmamalı. Bunları sağlamalıyız. Zaten asgari ücret açlık sınırının altına düşmüş durumda. Bizim en düşük emekli maaşı asgari ücretin de altında.

Şu anda binlerce emeklimiz tekrar çalışmak zorunda kalıyor ve iş başında vefat eden emeklilerimizin sayısı artıyor. Adamın sağlığı bile kaldırmıyor çalışmayı ama hanesine ekmek, aş götürmek zorunda çünkü aldığı maaş açlık sınırının yarısı. Açın istatistiklere bakın kaç emekli çalışırken öldü? İnsanlar işinin başında çalışırken vefat ediyor. Lütfen bir vicdan gözüyle bakalım. Vatandaşımızı nasıl vergiye bağlarız, nasıl ona enflasyonda oyunlarla daha az maaş veririz demek yerine, bakış açımızı değiştirelim. Emeklimiz, işçimiz memurumuz için düşünelim.”

Saruhan Oluç: TÜİK özellikle ocak ve temmuz rakamlarında açıkça hile yapıyor

DEM Partili Saruhan Oluç da da şunları söyledi:

“TÜİK biraz evvel rakamları açıkladı. ‘Bu memleketin en ciddi, birinci sorunu ne?’ diye sorulduğunda bütün kamuoyu araştırmaları, ister iktidara ister muhalefete yakın kamuoyu araştırma şirketleri olsun hepsinin araştırmalarında görünen mesele ekonomi meseleleri yani ya işsizlik ya hayat pahalılığı, düşük ücretler…Hepsi ekonomik meseleler. Bugün TÜİK aylık enflasyonu yüzde 1,37, yıllığı da yüzde 35 olarak açıkladı. Biz neden Temmuzda özellikle düşük açıklandığını elbette biliyoruz, sizler de biliyorsunuz. Ücretlere, emekli maaşlarına yapılacak zamlar konuşulacak. Bunların konuşulacağı zaman TÜİK özellikle bilerek yılda iki kere, ocak ve temmuz rakamlarında açıkça hile yapıyor, onlara ısmarlanmış olan rakamları veriyor. Bunun sonucunda ne oluyor? Ocak ve temmuzda milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin ücretlerine, maaşlarına yapılacak zammı düşük göstererek manipüle ediyor TÜİK. Bu bir alışkanlık haline geldi. Bunun bir vicdanı, ahlakı olmalı. İnsanlar inim inim inliyor, Doğal gaz zammı yeni yapıldı daha, bu rakamlara etki etmesin diye. O da çok uyanıkça yapılıyor ve bu da bir alışkanlık haline getirildi. Şimdi, bu rakamlar açıklandıktan sonra, işçinin, emekçinin, emeklinin ücretlerine ve maaşlarına yapılacak düşük artışlardan sonra artık zamların yeniden gazına basılacak, olanlar yaz aylarında olacak yeniden. Bunu her seferinde böyle yaşıyoruz ve TÜİK bu işin aleti, bu işin aracı. TÜİK’te çalışanlar, milyonlarca insanın gerçekten vebalini sırtlarında taşıyorlar.” (ANKA)