Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanvekili Prof. Dr. Metin Topcuoğlu ve YÖK Eğitim Öğretim Daire Başkan Vekili Eyüp Özdemir, TBMM Ayrımcılığın Önlenmesi Alt Komisyonu’nda, “Yükseköğretim Öğrencilerine Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Faaliyetleri” konulu sunum yaptı.
Komisyonda CHP’nin tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın kızının biyoloji bölümünden tıp fakültesine nasıl geçiş yaptığı tartışıldı.
‘Belki sizin diplomalarınız da sahtedir’
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, komisyonda yaptığı konuşmada, YÖK yetkililerine şunları söyledi:
“Devletin tarafsızlığına, adaletine inanırız, inanmak isteriz ama öyle bir örnek vereceğim ki Çoban Mustafa’nın oğlu Mahmut gelse siz bu uygulamayı yapmazsınız, Emine annenin çocuğu da gelse yapmazsınız. Ne hikmetse, bu ülkede soyadlara göre işlem, muamele yapılıyor ve bu sizin elinizle, YÖK eliyle yapılıyor. ‘Eşitsizlik’ mi dediniz, eşitsizliğin dik alası. Ayrımcılıkla mücadele mi? Hiç ilgisi yok. Biyoloji fakültesinde okuyan bir öğrenciye siz nasıl tıp fakültesine geçiş izni verirsiniz? Hulusi Akar’ın kızı. Bu sizin imzalarınızla geçmedi mi? YÖK’ten geçmedi mi? Öğrenci biyoloji okuyacak, oradan tıp fakültesine geçiş yapacaksınız. Öğrencinin birisi ihbar edecek, ‘Zaman aşımı’ diyeceksiniz.
Geleceksiniz, 31 yıl sonra… Ekrem İmamoğlu’na denkliğini verdiniz, oraya gönderdiniz. Benim babam mı verdi? YÖK uygun görmeseydi iktisat fakültesine, İstanbul’a kayıt yapar mıydı? Siz neden verdiğiniz kararların arkasında duramadınız? Sizin durmanız gerekmez miydi? Kamuoyuna açıklamanız gerekmez miydi? Belki sizin diplomalarınız da sahtedir o zaman öyle yaparsak. Sizinkini de açmak lazım. Yani düşünün, Sorbonne’da doktora yapmış Galatasaray Üniversitesi’nin dekanının diplomasi iptal edildi. Hukuk güvenliği bir ülkede yoksa hiç kimse yatırım da yapmaz. İdarede, yönetimde istikrar önemli, hukukta hukuki güvenlik ilkesi önemli. Kendi meşruiyetini iptal ettiniz, kaldırdınız. Siz Hulusi Akar’ın kızının biyolojiden tıp fakültesi geçişine hangi gerekçeyle izin verdiniz? Ekrem Bey’in 31 yıllık diploması… Yanlış varsa o dönem deseydiniz “İptal” diye. Ayrımcılığı YÖK’ün kendisi yapıyor.”
Alt Komisyon Başkanı Harun Mertoğlu’nun Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin konunun mahkeme sürecinde olduğunu belirtmesi üzerine Tanal, “Mahkemenin konusu değil, üniversitenin konusu. Ayrımcılıkla mücadele ediyoruz” karşılığını verdi.
Komisyonda soruları yanıtlayan YÖK Başkanvekili Metin Topcuoğlu, yabancı öğrencilerle ilgili bir konuyu açıklarken “Ancak şunu yine rahatlıkla söyleyebiliriz: Usulsüz yapılan işlemler tespit edildiğinde mezun dahi olsa o kimse ona bir hak sağlamayacağını da burada peşinen ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
‘Hulusi Akar’ın kızı, nasıl oldu?’
Bunun üzerine Mahmut Tanal, “Şu cümle çok önemli, doğru bir cümle: ‘Usulsüz işlemler bir hak kazandırmaz.’ Peki, biyoloji fakültesinden tıp fakültesine geçiş bir usulsüz işlem değil mi? Hulusi Akar’ın kızı, nasıl oldu?” sorusunu yöneltti.
Alt Komisyon Başkanı Mertoğlu araya girerek, “Sayın Tanal, sizin meramınız kayıtlara geçti, söylediniz” dedi. Tanal, “Hukukun ilkesi. Siz de hukukçusunuz ama yani bu işlem doğurmuyor da burada neden Hulusi Akar’a doğurdu. Eşitlik ilkesinden bahsettik, eşitlik ilkesi Hulusi Akar’ın kızına uygulanıyor da Ekrem İmamoğlu’na niye uygulanmıyor? YÖK olarak siz eşitlik kuracaksınız, tepede siz varsınız.” diye tepki gösterdi.
Alt Komisyon Başkanı Harun Mertoğlu araya girerek, “Tamam, kayıtlara geçti Sayın Tanal” karşılığını verdi ancak tartışma devam etti.
Mahmut Tanal, “Biz İmamoğlu adına da eşitlik istiyoruz, sizin adınıza da istiyoruz, Hulusi Akar’ın kızı adına da istiyoruz. Yani siyasi iklime göre değil. Şimdi konuşması gereken üniversiteler bu konuda konuşmuyor. İsyanımız buna. Üniversiteler hangi koşullarda konuşacak?” İfadelerini kullandı.
Mahmut Tanal’ın ısrarları üzerine YÖK Başkan Vekili Metin Topcuoğlu şöyle konuştu:
“Bakın, ben hep Ekrem İmamoğlu ismini zikretmedim hiç. Kişinin idareyi kendi hilesiyle, yanıltmasıyla yapmış olduğu işlemler bir zamanın, sürenin geçmesiyle kişiye herhangi bir hak sağlamaz. Dolayısıyla o bahsettiğiniz zaman da söz konusu üniversiteye gidenlerle ilgili… Bunu yaptığımız araştırmalardan öğrendik. Söz konusu üniversitenin bir kere ülkemizde tanınırlığının olmadığı ve bilinçli olarak bizden… İşte, çıktı ortaya, 20- 30 civarında öğrencinin bilinçli olarak oralara gidip ülkemize yatay geçiş yoluyla, bakın denklik de değil, yatay geçiş yoluyla İstanbul Üniversitesi gibi marka bir üniversiteye insanların kıran kırana mücadele ettiği bir üniversiteye yatay geçiş yoluyla arkadan giriyorsunuz. Bunu kimsenin özelinde söylemiyorum. Bu hususun bilindiği, üniversitenin kurucusu tarafından öğrencilerin kabulünde kendilerine söylendiği ve ilgili kimseler de bu konuda zaten tersi yolunda bilgi açıklamasında bulunmadılar. Dolayısıyla bu konuları da değerlendirerek bir açıklama yapmanın ya da işte, konuyu düşünmenin yararlı olacağını inanırım.”
Tanal, tekrar sordu
Mahmut Tanal’ın, “Peki, biyoloji bölümünde okuyan öğrencinin tıbba geçmesi, bu denklik anlamında bu nasıl bağdaşıyor” sorusunu yöneltti. Tanal, “Hulusi Akar’ın kızına uygulanan hukuku istiyoruz biz. Veya bize uygulanan hukuku Hulusi Akar’ın kızına da uygulayın” dedi.
Tartışmaların uzaması üzerine Metin Topcuoğlu, şöyle konuştu:
“Az önce söylediğim temel ilke kapsamında kişinin idari açıkça yanıltması yoksa, aldatması yoksa, bizim o olaydan öğrendiğimiz şudur: Kişi Amerika’da devlet görevlisi olarak bulunduğu süre içerisinde kızı bir yükseköğretim kurumunda, ki o yükseköğretim kurumu da ülkemiz tarafından tanınan bir kurumdur, oradaki sorun gerçekten biyolojiden tıbba geçmesidir fakat bir dönem, evet, biyolojiden de tıbba kurum içi yatay geçiş olarak böyle bir imkân varmış, onu da biz kaldırdık Sayın Vekilim. Dolayısıyla bu konulara ayrı ayrı söylemek, evet, geçmişte, hakikaten ‘geçmiş’ derken o geçmişi 5-10 seneyle sınırlandırmıyorum, bu tür imkânlar üniversitelerimiz içinde matematikte kayıtlı olup mühendisliğe kurum içi yatay geçiş yapanlar olmuş, not ortalamasıyla, vesaireyle. Dolayısıyla iki olay kıyaslanmak istenirse gerçekten kıyas yapılabilecek konular olduğunu ben mevcut bilgilerimle söyleyemem. Bunu da insafınıza, mevcut bilgilerinize arz ediyorum.” (ANKA)