Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri sürerken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo ve Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, Meclis, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu bütçeleri üzerine söz aldı.
DEM Partili milletvekillerinin konuşmaları sırasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır ziyaretinde dile getirdiği Kürtçe dizeleri okuyan Akça Cupolo’nun ifadeleri, Meclis tutanaklarına “(…) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi” şeklinde geçti.
‘Meclis barışın merkezi olmalı’
Ceylan Akça Cupolo, konuşmasında Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun önemine değinerek, Meclis’in “Barış Parlamentosu”na dönüşmesi gerektiğini söyledi.
“Parlamento, güvenlik refleksinden çıkarak demokratik denetim pozisyonuna geçmelidir. Kolombiya, Nepal ve Bosna Hersek bu adımları attı, Türkiye de atabilir. Bütçenin askeri perspektiften arındırılması, yeniden inşa ve barış fonu oluşturulması gerekir,” dedi.
Cupolo, sözlerini Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’da sarf ettiği Kürtçe dizelerle tamamladı:
“Bi hev re bibin, dil bi dil, dest bi dest; aştî li nav me ra best”
(Birbirimizle olun, dil dile, el ele; barış aramızda kök salsın.)
Ancak bu ifadeler, Meclis tutanaklarına “Türkçe olmayan kelimeler” olarak geçti.
‘Kürtçe’ye tahammül yok’
Söz alan DEM Parti’li Ömer Faruk Hülakü ise Meclis’in tarihsel olarak kapsayıcı olamadığını söyledi:
“Demokrasinin karargâhı olduğunu iddia eden Meclis, uzun yıllar Kürtçe’ye dahi tahammül edemedi. Dokunulmazlıkların kaldırıldığı, seçilmişlerin cezaevine gönderildiği, kayyum yolsuzluklarının görmezden gelindiği bir hafıza var. Ancak son bir yılda kurulan Barış, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bu tabloyu değiştirme yönünde umut ışığı olmuştur.”
Hülakü, Meclis’in yeni yüzyılında kapsayıcı, çoğulcu ve demokratik bir anlayışa kavuşması gerektiğini belirtti:
“Kürt halkının beklentisi en temel demokratik ve hukuki teamüllerin işletilmesidir. Barış, bu hafızayı reddetmeden inşa edilmelidir.” (MA)




