Şırnak’ın Cizre ilçesinde 9 Ekim 2009’da evinin balkonunda annesinin kucağındayken asker Hakan Alkan tarafından atıldığı belirtilen gaz fişeğinin başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren 18 aylık Mehmet Uytun ölümüne ilişkin açılan davaya devam edildi.
Alkan hakkında verilen 3 yıl 4 aylık hapis cezası kararının bozulmasının ardından davanın 5’inci duruşması Cizre 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Uytun ailesinin avukatı ve asker Hakan Alkan’ın avukatı bulundukları kentin adliyelerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şube temsilcisi de izledi.
Jandarma ve Milli Savunma Bakanlığı (MSB), olayda kullanılan gaz fişeğinin envanterlerinde bulunup bulunmadığında dair mahkemenin yazdığı müzekkereye bir kez daha Uytun’un ölümüne neden olan fişeğin envanterlerinde olmadığı yanıtını verdi.
Ardından söz alan Hakan Alkan’ın avukatı, “Olay 2009 yılında yaşanmış. Bu mühimmat Şırnak Jandarma Komutanlığı’na 2011 yılında teslim edilmiş. 2009 öncesi envanterde olabilir, ihtimali şüphede kalıyor” dedi.
Uytun ailesinin avukatı ise “Jandarmadan gelen yazıyı gördük, ancak MSB’den gelen yazıyı UYAP’ta görmedik. 2009 yılının öncesinde mühimmat envanteri tutulmuyor. 2011’de sonra envanter kaydı tutulmaya başlanmış. 2011’de bulunan mühimmat 2009’da envanterde olabilir, bunun değerlendirilmesi gerekir. Keşif talebimiz vardı, önceki hakim keşif yaptırmadı. Olayın canlandırması, keşif yapılması maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olacak. Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Savcı ise adli emanette bulunan olay yerinden ele geçilen kırmızı renkli kapsül ile yine olayda jandarmadan alınan silahın Ankara Jandarma Kriminal Daire Bakanlığı’na gönderilerek son defa alınan bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklerde gözetilerek kapsülü belirtilen silahtan çıkıp çıkmadığına, silahın künt travma oluşturacak şekilde 18 aylık bir bebeğim başına gelmesi durumunda nüfuz ettiği yerde yanık izi oluşturup oluşturulmayacağı yönünde müzekkere yazılmasını talep etti. Savcı keşif talebinin ise gelen cevaba göre tekrardan değerlendirilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, olay yerinde ele geçirilen kırmızı renkli kapsülü adli emanette bulunan silahtan atılıp atılmadığını, iz oluşturup oluşturmayacağı hususu ile ilgili Ankara Jandarma Kriminal Daire’sine müzekkere yazılarak, bilirkişi raporunda yer alan eksikliklerde değerlendirilerek kırmızı kapsülün emanette bulunan silahtan atılıp atılmadığını net tespitinin yapılmasına karar verdi.
Mahkeme soruşturma aşamasında keşif yapıldığı, olayın gerçekleştiği binanın yıkılmış olmasından dolayı keşif yapılması ve sanığın tutuklanması taleplerini reddetti.
Bir sonraki duruşmanın tarihi 20 Ocak 2016 olarak belirlendi.
Ne olmuştu?
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 9 Ekim 2009’da evinin balkonunda annesinin kucağındayken asker Hakan Alkan tarafından atılan ve başına isabet eden gaz fişeğiyle 18 aylık Mehmet Uytun yaşamını yitirdi.
Yaklaşık 11 yıl süren hukuki mücadelenin ardından asker Alkan hakkında “tamburlu bomba atar ile dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde ateş ederek Mehmet Uytun’un ölümüne sebebiyet vermek” suçundan iddianame hazırlandı.
Cizre Asliye Ceza Mahkemesi, 7 Haziran 2021’de sanığı “taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından bu cezayı 18 bin 200 TL adli para cezasına çevirdi.
Aile avukatları bu kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkeme bozma kararı vererek, davanın yeniden görülmesine hükmetti.
Yeniden görülen davada mahkeme Hakan Alkan’ı “taksirle ölüme neden olma” suçundan bu kez 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti.
Sanık avukatları kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkemenin 3’üncü Ceza Dairesi, “eksik araştırma” gerekçesiyle bu kararı bir kez daha bozdu.
Bozma kararı üzerine dava 2 Ocak 2023’te yeniden Cizre 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gaz fişeği kayıp
Görülen ilk duruşmada Hakan Alkan’ın Suriye’nin Afrîn kentinde görevde olduğu ortaya çıktı. Avukatların keşif talepleri ise mahkeme heyeti tarafından 16 yıl sonra kabul edildi.
Davanın görülen 4’üncü duruşmasında da mahkemenin keşif kararına rağmen keşif yapılamadı. Mahkeme, Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı’na fişeğin envanterlerinde olup olmadığına dair yazdığı müzekkere yazısına cevap veren komutanlık, mühimmatın envanterlerinde bulunmadığını belirtti.
Ardından mahkeme heyeti İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na aynı taleple müzekkere yazdı. Komutanlık da bu mühimmatın envanterlerinde bulunmadığını ifade etti.
Mahkeme, mühimmatın temini halinde olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.