DEM Parti Erzurum Milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ni ziyaret etti.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Beştaş, HDK operasyonu kapsamında tutuklu kadınlar, HDK Gençlik Meclisi üyeleri Neval Çaşurluk ve Merve Yeşilyurt ile görüştüğünü belirtti. Görüşmenin ardından hasta mahpuslar ve tutuklu öğrencilerin yaşadığı hak ihlallerini gündeme taşıdı.
Beştaş, cezaevlerinin halihazırda kapasitesinin üzerinde dolu olduğunu vurgulayarak, “Hedefine HDK’yi, sosyalistleri, muhalifleri ve demokratik toplumu alan yargı pratiği cezaevlerini tam kapasitenin dahi üstünde doldurdu” dedi.
‘Hastaların yeri cezaevi değil’
Ziyaret sırasında hasta mahpusların durumunu özellikle gündeme aldığını belirten Beştaş, “Hatice Yıldız ağır hasta ve 75 yaşında olmasına rağmen tahliye edilmiyor! Fatma Tokmak, Delal Tekdemir ve Jiyan Dinç gibi birçok hasta mahpusun cezaevinde tutulması yaşam hakkının ihlalidir” dedi. Cezaevlerinin “yaşamdan koparma alanına” dönüştüğünü söyleyen Beştaş, hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
‘Öğrenciler okuldan atılma tehdidi altında’
Cezaevinde görüştüğü HDK Gençlik Meclisi üyeleri Neval Çaşurluk ve Merve Yeşilyurt’un yanı sıra Silivri Cezaevi’nde tutulan Harun Türkan’ın da öğrencilik haklarının ihlal edildiğini belirten Beştaş, şunları söyledi:
“Merve Yeşilyurt ve Harun Türkan İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi. 3 Haziran’da yapılacak sınava giremezlerse okuldan atılacaklar. Ne bakanlık onları sınava götürüyor, ne de okul öğretmen gönderiyor. Öğrencilerin eğitim ve öğrenim hakkı cezaevinde oldukları için sona erecek.”
‘Dayanışmaya çağırıyoruz’
Beştaş, ağır hak ihlallerine karşı kamuoyunu dayanışmaya çağırarak, “Hasta mahpuslar ve tutuklu öğrenciler bir an evvel serbest bırakılsın” dedi.
Meral Danış Beştaş’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Bakırköy Cezaevi’nde bugün ziyaretçi olarak geldim. HDK adı altında yapılan operasyonda tutuklu olan kadın arkadaşlarla görüştük. Yine HDK Gençlik Meclisi’nden Neval Çaşurluk ve Merve Yeşilyurt’la da, Zeynep Ölbeci’yle ve daha birçok arkadaşla görüştük.
Açıkçası, Türkiye’de cezaevlerinin doluluk oranı zaten taşıyor ve maalesef cezaevlerinde bu şekilde siyasi sebeplerle içeride tutulan insanların serbest kalması gerektiğini sıklıkla ifade ediyoruz. Tamamen sorunlu iddialarla, hiçbir mesnedi olmayan, haksız ve hukuksuz bir şekilde kadınların ve elbette herkesin içeride tutulmasının izahı yok.
Ben iki konu için aslında bu paylaşımı yapıyorum. Birincisi, hasta mahpuslar. Burada da çok fazla sayıda hasta mahpus tutuluyor ve hasta mahpusların yeri cezaevi değildir, bunu bir kez daha ifade edeyim. Fatma Tokmak bunlardan bir tanesi; çok ağır bir rahatsızlık geçiriyor ve kamuoyunun yakından bildiği bir isim. Yine Hatice Yıldız, 75 yaşında ve birçok hastalığına rağmen maalesef hala cezaevinde tutuluyor. Delal Tekdemir, Jiyan Dinç… Daha birçok isme rastlamaktayız Bakırköy Cezaevi’nde. Hepsinin ismini sayamadığım ama tümü için şunu ifade etmek istiyorum: Hastaların yeri cezaevi değildir. Bir an önce serbest bırakılmaları gerektiğini paylaşmak istiyorum.
Tabii ki HDK’den dolayı tahliye olan arkadaşlar oldu; altı kadın arkadaşımız serbest kaldı. Ama geri kalanların duruşma tarihleri haziran ve temmuza verilmiş durumda onların da bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Diğer yandan bir de öğrencilerin durumu var. Gençlikten 13 kişi tutuklu HDK ve DEM Gençlik’ten. Bunlardan ikisi burada kalıyor: Neval Çaşurluk ve Merve Yeşilyurt. Onların özgün bir durumu var. Merve Yeşilyurt, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümünde okuyor ve 3 Haziran’da yapılacak sınava katılamazsa okuldan atılacak. Aynı durumda Harun Türkan da var. O da İTÜ’de okuyor. Yine 3 Haziran’daki sınava giremezse o da okuldan atılacak. Gençlerin eğitim ve öğrenim hakkı, cezaevinde oldukları sebebiyle sona erecek. Bu konuda duyarlılık ve dayanışma çağrımızı ifade etmek istiyorum. Çünkü ne bakanlık tutukluları cezaevi dışına götürüp sınava girmelerini sağlıyor, ne de okul buraya bir öğretmen gönderiyor.
Ben özellikle bu konuyu da gündeme getirmek istedim. Harun Türkan ile Merve Yeşilyurt’un bir an önce serbest kalması ve okullarına devam etmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.”