MHP, Kürt meselesinin çözümü için başlatılan sürecin anlatıldığı toplantılarının ilkini Erzurum’da gerçekleştirdi.
Kazım Karabekir Spor Salonu’nda 9 ilin katılımıyla düzenlenen bölgeler toplantısına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin ‘Terörsüz Türkiye’ sloganı altında başlattığı milli birlik, kardeşlik ve dayanışma hamlesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da desteğiyle yürütme erkinin gücünü arkasına almıştır” dedi.
Meclis’te her sorunun çözülebileceğini vurgulayan Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Terörsüz Türkiye projesi hayata geçirilirken, birlik ve bütünlüğümüzden, milli egemenliğimizden ve devlet ilkesinden asla taviz verilmeyecektir. ‘Terörsüz Türkiye’ adımı, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefinin önemli bir parçası olmakla beraber aynı zamanda milli devlet sürecinin tamamlanmasında önemli bir aşamaya işaret etmektedir. Proje milli devletin tekamül sürecinde ülkemizin önemli bir safhaya geldiğini göstermektedir. O bakımdan ‘Terörsüz Türkiye’ adımı, Cumhuriyet ve demokrasi tarihimiz açısından çok büyük önem arz etmektedir. ‘Terörsüz Türkiye’, bir değişimi değil ama bir halden daha iyi bir hale geçişi temsil etmektedir. ‘Terörsüz Türkiye’ değişim ve dönüşüm değildir, bilakis mevcut halin olgunlaşması, kemal bulması demektir.”
‘Bu adımla Türkiye kritik bir eşiği aşmıştır’
Sürecin önemine değinen Yalçın, “Bu adımla Türkiye, toplumsal bütünlük ve bin yıllık kardeşliğin sağlamlaştırılması bağlamında kritik bir eşiği aşmıştır. Bu projede, bazı maksatlı çevrelerin iddia ettiği gibi, Genel Başkanımız ve iktidar açısından hiçbir pazarlık ve taviz söz konusu olmamıştır. Genel Başkanımız elini barış ve kardeşlik adına uzatarak kutlu bir davette bulunmuş, çağrısı da derhal karşılık bulmuştur” diye konuştu.
‘Örgütün kendini fesh etmesi önemli bir sonuçtur’
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna ilişkin de değerlendirme yapan Yalçın, şunları kaydetti:
“Mecliste kurulmuş bulunan komisyon da kesinlikle bir tavizin ve verilmiş herhangi bir sözün sonucu şekillenmemiştir. Komisyonun çalışmaları çerçevesinde, Anayasamızın değiştirilmesi mümkün olmayan 4 maddesinde ifadesini bulan milli egemenlikten asla geriye dönüş olmayacaktır. Ancak takdir edilecektir ki 40 yılı aşan hatta kuruluş itibarıyla 47 yılı bulan bir terör örgütünün, Türkiye’ye ayak bağı olan bir örgütün ortadan kaldırılması, yüzlerce şehit, binlerce gazi vermemize yol açan bu belasının sona ermesi anında mümkün olmayacaktır. Bunun için bir zaman aralığına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hususta irade beyanı önemlidir. Yani terör örgütünün kendini fesh etmesi silahlarını yakması önemli bir sonuçtur. Ancak bunun devamı da Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümeti tarafından takip edilmekte, devamının da geleceği tamamıyla silahların bırakılması hususunda bir sonucun alınacağı muhakkak görülmektedir.”
‘Genel Başkanımızın çağrısıyla ok hedefi 12’den vurmuştur’
Yurt içi ve dışında ‘harici aktörlerin’ bulunduğuna dikkati çeken Yalçın, şunları kaydetti:
“Bölücü örgütten doğrudan suça karışmayanların, meşru siyaseti tercih edenlerin topluma entegrasyonu için bazı şartların olgunlaşması, kimi düzenlemelerin yapılması icap etmektedir. Terörün bitmemesini, yeni şehitlerin gelmesini, sadece düşman ister. Bir de elinde terör istismarından başka siyasi malzeme olmayan siyaset çevreleri ister. Bunun dışında, Türk toplumunun bütün kesimleri ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini hararetle desteklemekte, bu projenin arkasında var güçleriyle durmaktadır. ‘Terörsüz Türkiye’, ülkemizin geleceğe dönük stratejilerinin başarısı ve bilhassa ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefinin gerçekleşmesi açısından fevkalade isabetli bir hamledir.”
’Bölgesel gelişmelerden bağımsız değerlendirmek, yanlış olur’
“Genel Başkanımızın çağrısıyla ok hedefi 12’den vurmuş, ‘Terörsüz Türkiye’ olgusu kamu vicdanında yer bulmuştur. Bu sayede Türk toplumundaki hayati dengelerin muhafazasının, bin yıllık kardeşlik hukukunun yaşatılmasının değeri, bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün millet, Sayın Devlet Bahçeli’yi minnet ve şükranla anmaya başlamıştır. Bu olumlu ve sevinç dolu toplumsal tepkiler ‘Terörsüz Türkiye’ hamlesinin, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken Türk toplumuna ilaç, su ve hava gibi geldiğinin göstergesidir. ‘Terörsüz Türkiye’ olgusunu sadece bir iç mesele olarak görmek, bölgesel ve küresel gelişmelerden bağımsız değerlendirmek, yanlış olur.”
‘Özgür Özel, dolaylı olarak İsrail’in çıkarlarına hizmet etmektedir’
İsrail ordusunun Gazze’yi tam işgal planlarını kınayan Yalçın, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ülkemizde ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine karşı çıkan politikacı ve sözde aydınların temelsiz iddialarının, İsrail söylemleriyle örtüşmesine milletimizin dikkatini çekmek istiyoruz. Mesela Cumhurbaşkanı’nı Filistin üzerinden körü körüne eleştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dolaylı olarak İsrail’in çıkarlarına hizmet etmektedir. İP sözcüleri başta olmak üzere MHP’yi ‘Terörsüz Türkiye’ konusunda PKK ile aynı safta göstermeye çalışanlar da terör devleti İsrail’in ekmeğine yağ sürmektedir. Türkiye’deki muhalefetle terörist İsrail, kötü niyette ittifak etmiştir, aynı şeyleri söylemekte, düşünmekte ve aynı siyaseti uygulamaktadır. CHP’nin ve öteki partilerin ‘Terörsüz Türkiye’ bağlamında TBMM’de oluşturulan komisyona dair hala kararsız ve ikircikli tavır içinde bulunması da maalesef yine oy endişesine dayanmaktadır. ‘Terörsüz Türkiye’ hamlesini MHP ile PKK arasında işbirliği gibi yansıtma ve MHP liderini bölücübaşıyla aynı safta gösterme hadsizliği de aynı alçak ve sefil zihniyetin ürünüdür.” (ANKA)