Türkiye ile ABD arasındaki Yüksek Düzeyli Savunma Grubu toplantısı 28 Nisan’da Ankara’da yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve üniter yapısına vurgu yaparak, özerklik ya da adem-i merkeziyetçi yapıya karşı olduklarını açıkladı.
ANKA Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Türkiye Cumhuriyeti – Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Düzeyli Savunma Grubu toplantısının 28 Nisan 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildiğini duyurdu. Toplantıda iki ülke arasındaki savunma ve savunma sanayi işbirliğinin derinleştirilmesi olanakları değerlendirildi.
MSB kaynaklarının verdiği bilgiye göre, toplantıda taraflar ayrıca bölgesel ve uluslararası güvenlik meselelerine ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Stratejik ortaklığın güçlendirilmesine yönelik kararlılık yinelendi.
‘Suriye’nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına rıza gösteremeyiz’
MSB kaynakları, Suriye konusunda da net mesaj verdi. Açıklamada, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına ve hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza gösteremeyiz. Net bir biçimde vurgulamak gerekir ki özerk bölge ve/veya adem-i merkeziyetçi söylem veya faaliyetlere Suriye Yeni Yönetimi’nin karşı olduğu gibi biz de karşıyız” ifadeleri yer aldı.
Cevdet Yılmaz: Suriye’yi parçalamaya veya istikrarı bozmaya dönük çabaları tasvip etmiyoruz
Öte yandan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Suriye’de düzenlenen Kürt konferansına ilişkin, “Biz, Suriye’nin egemenliğinden, toprak bütünlüğünden yanayız, tüm etnik unsurları, mezhepleri, dinleri kapsayan bir yönetimin oluşmasını arzu ediyoruz. Birtakım dış odakların, Suriye’yi bölmeye, parçalamaya veya iç çekişmeler oluşturup Suriye’nin istikrarını bozmaya dönük çabalarını hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz” dedi.
AK Parti Grup Toplantısı öncesi, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konuya ilişkin şunları kaydetti:
“Suriye ile ilgili bizim politikamız çok açık ve net. Biz, Suriye’nin egemenliğinden, toprak bütünlüğünden yanayız. Aynı zamanda, tüm etnik unsurları, mezhepleri, dinleri kapsayan bir yönetimin oluşmasını arzu ediyoruz. Türkiye’nin pozisyonu çok açık bir noktada. Hem Cumhurbaşkanımız hem Dışişleri Bakanımız, her düzeyde bunu ifade ediyor. Biz, istikrarlı bir süre istiyoruz. Herkesin, eşit vatandaşlık içinde, huzur içinde yaşadığı bir Suriye istiyoruz. Birtakım dış odakların, Suriye’yi bölmeye, parçalamaya veya iç çekişmeler oluşturup Suriye’nin istikrarını bozmaya dönük çabalarını hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Dolayısıyla, Suriye kendi içinde, merkezi bir idare, hükümet var artık, müzakere sürecinde yeni Anayasa’yı şekillendirdiklerinde bu tartışmalar da geride kalmış olacaktır diye inanıyoruz.”
