• Ana Sayfa
  • Gündem
  • ‘Mona Roza’ya ilham veren Muazzez Akkaya 95 yaşında hayatını kaybetti

‘Mona Roza’ya ilham veren Muazzez Akkaya 95 yaşında hayatını kaybetti

Cemal Süreya soyadından ‘Y’ harfini attı, Sezai Karakoç unutulmaz şiirini yazdı: Türk edebiyatının “Mona Roza”sı Muazzez Akkaya hayatını kaybetti.

‘Mona Roza’ya ilham veren Muazzez Akkaya 95 yaşında hayatını kaybetti
‘Mona Roza’ya ilham veren Muazzez Akkaya 95 yaşında hayatını kaybetti
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 7 Haziran 2025 18:51

Şair Sezai Karakoç’un edebiyat tarihine geçen şiiri “Mona Roza”ya ilham verdiği kabul edilen Muazzez Akkaya Giray, 95 yaşında hayatını kaybetti.

Yaklaşık bir yıl önce safra kesesi kanseri teşhisi konulan ve tedavi gören Akkaya Giray, İstanbul’daki evinde hayata gözlerini yumdu.

Ailesinden edinilen bilgilere göre, cenazesi 9 Haziran Pazartesi günü Fenerbahçe Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek.

Mona Roza’nın ardındaki isim

1930 yılında Sakarya’nın Geyve ilçesinde dünyaya gelen Muazzez Akkaya Giray, 1948’de Kandilli Kız Lisesi’ni yatılı olarak bitirdi. Ardından 1949’da Ankara’da, o dönem Mülkiye Mektebi olarak bilinen Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin Maliye Bölümüne girdi.

Muazzez Akkaya, burada Türk edebiyatının iki dev ismi olan Sezai Karakoç ve Cemal Süreya ile aynı sınıfta okudu. Karakoç’un Mona Roza adlı unutulmaz şiirini Akkaya’ya yazdığı, yıllar içinde edebiyat çevrelerinde bir sır gibi anıldı, ancak doğruluğu hiçbir zaman doğrudan teyit edilmedi.

Cemal Süreya’nın soyadından düşen harf

Cemal Süreya’nın, bir dönem Muazzez Akkaya’ya duyduğu ilgiden ötürü, Sezai Karakoç’la girdiği iddiayı kaybedince soyadındaki ‘y’ harfini atarak ‘Süreya’ haline getirdiği de yine bu döneme ilişkin en bilinen edebiyat anekdotlarından biri olarak hafızalarda kaldı.

Hukukçu ve kamu görevlisi bir yaşam

Akkaya Giray, aynı zamanda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde fark derslerini vererek 1954 yılında mezun oldu. Ardından uzun yıllar Hazine avukatı olarak kamuda görev yaptı.

Sakin, göz önünden uzak yaşamına rağmen edebiyat tarihinde ismi hem bir şiirin esin kaynağı hem de iki büyük şairin ortak anısı olarak silinmez bir yer edindi.