MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, 17.Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nın düzenlendiği İstanbul Fuar Merkezi’nde haftalık basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Aktürk, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, MSB ev sahipliğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda, Savunma Sanayi Başkanlığının destekleri ile yapılan 17’nci Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’na (IDEF-2025), 50 ülkeden bin 400’ün üzerinde katılımcı firmanın; 99 ülke ve uluslararası kuruluştan 120 binin üzerinde ziyaretçi ile 113’ü üst düzey olmak üzere 219 heyete 937 heyet üyesinin katıldığını belirtti.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, Fuar kapsamındaki temaslarına değinen Tuğamiral Aktürk, “Dün Azerbaycan, Belçika, Senegal, Slovenya ve Kongo Savunma Bakanlarının yanı sıra Pakistan Genelkurmay Başkanı, Vietnam Savunma Bakan Yardımcısı ve Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı ile görüşen Sayın Bakanımız, aynı gün Azerbaycan Savunma Bakanı ile ‘Karşılıklı Askeri Güvenliğin Güçlendirilmesine İlişkin Mutabakat Muhtırası’nı imzalamıştır. Sayın Bakanımız bugün de Birleşik Krallık Savunma Bakanı ile bir araya gelerek ülkemizin Eurofighter Typhoon kullanıcısı olarak kabulüne ilişkin tam kapsamlı bir anlaşmaya yönelik Mutabakat Zaptı’nı imzalamıştır” ifadelerini kullandı.
‘İsrail yönetiminin saldırıları uluslararası normları ağır şekilde ihlal etmekte’
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana uluslararası hukuku hiçe sayan eylemlerinin sadece Filistin halkını değil, tüm bölgeyi derin bir istikrarsızlığa sürüklediğini ifade eden Aktürk, şunları söyledi:
“İsrail yönetiminin Gazze’ye yönelik orantısız ve ayrım gözetmeyen saldırıları; sivilleri, özellikle de kadın ve çocukları hedef almakta, temel insani değerleri ve uluslararası normları ağır şekilde ihlal etmektedir. İnsani yardımların engellenmesi, temel yaşam ihtiyaçlarına erişimin kısıtlanması ve sivil altyapının sistematik şekilde tahrip edilmesi, Gazze’deki dramı insani bir felakete dönüştürmüş durumdadır. Bu tablo, yalnızca bölge halkının değil, tüm insanlığın vicdanını yaralamaktadır. Bu kapsamda, uluslararası toplumu daha fazla can kaybının yaşanmaması, bölgede kalıcı barış ve istikrarın yeniden tesis edilebilmesi için hızlı bir şekilde sorumluluk almaya, güçlü ve ortak bir duruş sergilemeye davet ediyoruz.”
‘Türkiye’nin öncelikli hedefi, Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemek’
MSB kaynakları, Suriye’in Süveyda kentinde yaşanan çatışmalar ve İsrail’in Şam’a yönelik saldırıları ile ilgili sorular üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İsrail’in son dönemde yoğunlaştırdığı saldırılar, özellikle güneydeki Süveyda bölgesinde Dürzi toplumu ile Şam yönetimi arasında gerilimleri artırmıştır. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, istikrarın sağlanması ve terör örgütleriyle mücadele edilmesi yönündeki kararlı duruşunu sürdürmektedir. MSB olarak, Suriye’nin yeni hükümetiyle yakın bir işbirliği içinde çalışmaktayız. Suriye yönetimi tarafından, savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele kapsamında Türkiye’den resmi destek talep edilmiştir. Bu talep doğrultusunda, Suriye’nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmalarımız devam etmektedir. Türkiye’nin öncelikli hedefi, Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemek, bölgede kalıcı barışın sağlanmasına yönelik çabalara öncülük etmektir.”
‘SDG, Şam hükümetiyle yaptığı anlaşmaya uyduğunu somut olarak göstermek zorunda’
Bakanlık kaynakları, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ilişkin bir soruya ise, “MSB olarak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarının korunmasının ülkemiz ve bölge istikrarı için olmazsa olmaz olduğunu daha önce defalarca ifade etmiştik. Bu kapsamda, 10 Mart tarihinde Suriye hükümeti ve SDG terör örgütü arasında üzerine uzlaşı sağlanan hususların sahadaki yansımalarının bir an önce görülmesi söz konusu istikrara katkı sağlayacaktır. Terör örgütü SDG, Şam hükümetiyle yaptığı anlaşmaya uyduğunu somut olarak göstermek zorundadır. Konuya yönelik gelişmeler ilgili kurumlarımızla birlikte yakından takip edilmektedir” yanıtını verdi.