Suriye’nin güneyinde yer alan Süveyda kentinde son günlerde yaşanan çatışmalar ve güvenlik kriziyle ilgili olarak Demokratik Suriye Meclisi (MSD) yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, yaşananların sadece yerel bir gerginlik değil, Suriye’deki siyasal ve kurumsal çöküşün açık bir yansıması olduğu vurgulandı.
MSD açıklamasında, “Süveyda’da yaşananlar, onlarca yıllık dışlayıcı ve otoriter yönetimin, mezhebi ve bölgesel farklılıkları yönetemeyen merkezi otoritenin sonucudur” denildi. Süveyda’daki güvenlik krizinin sivilleri doğrudan etkilediği ve daha büyük bir mezhep temelli iç çatışmanın habercisi olabileceği belirtilerek, bu gelişmelerin Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğü açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
MSD, tüm taraflara acil ateşkes çağrısı yaparken, bağımsız ve şeffaf bir soruşturmayla yaşanan hak ihlallerinden sorumlu kişilerin yargılanmasını talep etti.
‘Kapsayıcı ulusal diyalog acil ihtiyaç’
Açıklamada, kalıcı bir barışın yalnızca tüm toplumsal ve siyasi aktörlerin katılımıyla yürütülecek kapsayıcı bir ulusal diyalogla mümkün olabileceği ifade edildi. Bu kapsamda geniş katılımlı bir ulusal konferans düzenlenmesi ve geçiş adaletine dayalı, demokratik, adem-i merkeziyetçi ve çoğulcu bir sistemin inşa edilmesi gerektiği vurgulandı.
MSD, mezhepçi ve bölgesel ayrışmaları körükleyen söylemlerin tehlikesine de dikkat çekerek, “Nefret söylemi ve kışkırtıcı medya dili, toplumsal barışı doğrudan tehdit ediyor. Ulusal güven yeniden inşa edilecekse, bu ancak sorumlu ve birleştirici bir dille mümkündür” açıklamasında bulundu.
Ayrıca açıklamada, hem yerel hem bölgesel hem de uluslararası tüm aktörlere, sorumluluklarını yerine getirme ve müdahalelerle çatışmayı derinleştirmeme çağrısı yapıldı.
‘Siyasi çözüm Suriyelilerin iradesiyle olmalı’
MSD, herhangi bir çözümün dış müdahaleye değil, Suriyelilerin kendi iradesine dayanması gerektiğini vurguladı. “Çözüm; diyalog, uzlaşma ve karşılıklı tanıma ile sağlanabilir. Şiddet, dışlayıcılık ve dış aktörlere bağımlılık yerine, eşit yurttaşlık temelinde sivil ve demokratik bir devlet inşa edilmelidir” denildi.
Açıklamanın sonunda MSD, “Tüm ulusal güçleri, barış, güven ve demokratik bir gelecek için sorumluluk almaya çağırıyoruz. Bu krizden ancak ortak bir demokratik ulusal proje ile çıkılabilir” ifadelerine yer verdi.