Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Teşkilatı (UCLG-MEWA) toplantısına katılan üye belediyeler, deneyim ve tecrübelerini paylaştı. Yerel yönetimlerde işbirliği ve çatışma bölgelerindeki sorunların damga vurduğu toplantıda, Ortadoğu’da barışın sağlanmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. İlke TV’ye konuşan Nablus Belediye Başkanı ile El-Bireh Belediyesi üyeleri barışın aciliyetine vurgu yaparak, başta çocuklar olmak üzere halkın psikolojik olarak yıprandığını vurguladı.
‘İşgal, halka hizmet sunmamızı zorlaştırıyor’
Toplantıya katılan isimlerden Nablus Belediye Başkanı Husam Shakshir, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail saldırısı altında olan Filistin’de yerel yönetimlerin yaşadığı zorluklar ve mevcut durumu İlke TV’ye anlattı. Shakshir, ilk olarak Nablus’ta belediye başkanı olmanın zorluklarını anlattı: “Ben Nablus Belediye Başkanı olarak diğer başkanları gibi değilim. Çünkü bizim yaşadığımız bir işgal var ve bu işgal hizmet sunmamızı, halka ulaşmamızı zorlaştırıyor. Tabii belediyenin kendisine ait sorumlulukları ve yapması gereken hizmetler vardır. Örneğin insanların suya ulaşmasını sağlamak, evlere suyu ulaştırmak, yol yapmak ve tamir etmek, sağlık hizmeti, itfaiye hizmeti gibi birçok hizmet vermemiz gerekiyor. Bu hizmetleri verirken savaş yüzünden zorluklar yaşıyoruz. Belediyenin bu tür hizmetleri vermesi bile zorlaşıyor.
‘Nablus’ta İsrailli sivillerin saldırısına da maruz kalıyoruz’
Bulundukları kentte bir kuşatma altında olduklarını belirten Belediye Başkanı Shakshir, her an bir saldırı ile karşı karşıya olduklarını söyledi. “İsrail’in Nablus kentinde 7 noktada askeri ve sivil yerleşkesi var. Yerleşkelerden dolayı orada yaşayan İsraillerin de Nablus halkına saldırması söz konusu. Tarlada çalışan çiftçiye, işine giden bir vatandaşa, yolda giden birinin aracını yakma gibi farklı farklı birçok saldırı türü var. Bu tabii ki işgal ordusu tarafından korunuyor ve böyle saldırılara da maruz kalıyor insanlarımız. Bununla da mücadele etmek zorundayız. Ciddi bir baskı söz konusu ve insanların psikolojisini çok kötü etkiliyor.”
Nablus’un önemli bir ticaret şehri olduğuna da dikkat Shakshir, yaşadıkları ekonomik çöküşü aktardı. Shakshir, “Nablus, insanların günübirlik ziyaret ettiği bir şehir ancak güvenlik şeridi, askeri kuşatma ve işgalden dolayı gelen gidenlerin azalması ekonomik sorunlarla karşılaşmamıza sebep oluyor. Şu anda ciddi bir ekonomik bir çöküş var demek mümkün” şeklinde konuştu.
Bürokratik engeller
Öte yandan Diyarbakır’daki toplantıya sadece kendisinin katılabildiğini birçok belediye başkanının katılamadığını söyleyen Shakshir, İsrail’in askeri saldırıların yanı sıra bürokratik engeller yarattığına da dikkat çekti, “UCLG toplantısına sadece ben katılabildim. Diğer belediye başkanları katılamadı maalesef. Siyasi olarak izin verilmedi. Bazılarının yurt dışına çıkması İsrail tarafından yasaklanıyor” dedi.
İşbirliğinin önemi
Hem ülke olarak hem de yerel yönetimler olarak kendileri için işbirliğinin önemine değinen Shakshir, bu sebeple UCLG-MEWA toplantısının kendileri için çok değerli olduğunu; bu vesile ile farklı belediyelerle temas sağlayarak koordinasyon halinde olacaklarını söyledi. Bir yandan da kendileri ile kardeş belediye olan bazı belediyelere de teşekkür etti ve şöyle ekledi: “Amerika, Fransa, Almanya’daki gibi bazı belediyeler ile kardeş belediyecilik protokolümüz var ve bu belediyeler bizlere destek oluyorlar. Nablus Belediyesi hakkında bunu söyleyebilirim. Bu belediyeler, hastane veya inşaat çalışmalarına yardım ediyorlar yani maddi bir yardım değil.”
Shrar: Her sabah baskınla uyanıyoruz
Filistin Al-Bireh Belediyesi’nde mühendis olan Amine Abou Shrar, günlük yaşamlarına ilişkin de bilgi verdi. Savaşın yıkıcılığı ile her gün yüz yüze geldiklerini söyleyen Shrar, savaşın bitmesi ve barışın sağlanması yönündeki talebini şöyle paylaştı: “Filistin’de yaşam çok zor. Her sabah evlere operasyon, baskın ile karşılaşıyoruz. Nablus’ta, Ramallah’ta, El-Halil’de. Gazze’deki soykırımdan bahsetmeye bile gerek yok tüm dünya biliyor. Diğer bölgelerde ve Batı Şeria’da da ciddi baskılar var. Özellikle çocukların psikolojik olarak etkilenmesi, gözaltına alınması, askeri baskınların olması bizi ciddi anlamda yıpratıyor. Bizden önce çocukları çok ciddi yıpratıyor. Bu nedenle bir an önce savaşın durması barışın gelmesini istiyoruz.”
‘Bu coğrafya da barış sağlanmalı’
Barış olmadan refahın olmayacağını vurgulayan Shrar, Diyarbakır’dan örnek vererek, “Bu coğrafyada barış sağlanmalı” dedi. Shrar, “Biz Diyarbakır’a geldiğimizde, Diyarbakır’ın bir Kürt şehri olduğunu gördük ve burada insanlar hayatı ve yaşamayı seviyor ayrıca onlar da barış istiyor. Biz de yaşamayı seviyoruz. Bu yüzden bir an önce gelecek vadeden umutların olmasını istiyoruz. Yani çocuklar, insanlar ciddi anlamda etkileniyor bir an önce bütün coğrafyada barışın olmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘Kendimizi savaşın içinde bulduk’
El-Bireh Belediyesi’nden Yousef Baba da savaşın kendilerine dayatıldığını söyleyerek, “Bizler savaşı isteyen kişiler değiliz ama kendimizi savaşın için bulduk” dedi. Savaşın giderek yayıldığına dikkat çeken Baba, “İsrail’in kendi hülyası var. Onların kendine göre gerçekleştirmek istedikleri bir projesi var. Biz savaşı isteyen, savaşı arzulayan bir toplum değildik. Ama bir savaşın içerisinde bulduk kendimizi. Biz barışın olmasını istiyoruz. Ancak bu savaş bize dayatıldı” dedi.
‘Kuşatma altında olmamız hizmet vermemizi kısıtlıyor’
Bulunduğu El-Bireh kentinin durumunu da aktaran Baba, yaşam alanlarının iyice daraldığını söyledi: “El-Bireh’in 23 bin dönümlük bir toprak alanı var ama bunun yüzde 67’sini İsrail, kendisi için askeri üs olarak kullanıyor ve karakollar inşa etti. Bizim orada hizmet etmemize veya şehir inşa etmemize izin vermiyorlar. Bütün bu bölgeler onların kontrolünde ve bizim yaşadığımız alan çok dar bir alan. Bu bölgelerde İsrail’in hakimiyet kurmasından ve askeri üs olarak kullanmasından dolayı yaşam alanımız daralmış durumda. Biz burada yol inşa edemiyoruz, şehir inşa edemiyoruz ve bu bizim hizmetlerimizin de sınırlanmasını sağlıyor.
‘Barış istiyoruz’
“Acilen barışa ihtiyaç var” diyen Baba, sözlerini şöyle tamamladı: “Bize bir kısım destekler oldu, o desteklerle biz bir tedavi merkezi açtık. İşsizlik var, kuşatmadan dolayı hareket alanlarımız çok kısıtlı. Şehirdeki insanların psikolojisi çok olumsuz durumda. İnsanların sağlık açısından da etkilendiğini görüyoruz maalesef. Bize destek veren herkese sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum. Barışın olmasını ve savaşın son bulmasını temenni ediyoruz”