ABD Myanmar’daki nadir toprak elementlerine erişmek için çalışmalarını hızlandırdı.
Reuters’ın haberine göre, Donald Trump yönetimi ülkedeki madenlere erişmek için çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyor.
Beyaz Saray’da Myanmar toplantısı
Haberde, Beyaz Saray’da 17 Temmuz’da düzenlenen toplantıda, Başkan Yardımcısı JD Vance ve Myanmar’da faaliyet gösteren eski Amerikan Ticaret Odası başkanı Adam Castillo’nun yanı sıra ticaret danışmanlarının yer aldığı belirtiliyor.
Toplantıda masaya yatırılan öneriler arasında, iç savaştaki Asya ülkesinde cuntayla iletişime geçilmesi ve isyancı grup Kaçin Bağımsızlık Ordusu’yla (KIA) barış sağlanması yer alıyor.
Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla ajansa konuşan kaynaklar, buna alternatif olarak cuntayla görüşmek yerine doğrudan KIA’yla çalışma seçeneğinin de gündemde olduğunu belirtiyor.
Cunta yönetimine yaptırımların hafifletilmesi masada
ABD Başkanı, dünya piyasasını altüst eden gümrük vergisi açıklamasında, Myanmar’a yüzde 40 gümrük tarife uygulanacağını duyurmuştu. Haberde, Washington yönetiminin cuntayla anlaşmaya gitmesi halinde bu oranı düşürebileceğine işaret ediliyor.
Ayrıca askeri yönetime uygulanan yaptırımların hafifletilmesi ya da tamamen kaldırılması da değerlendiriliyor. Washington, 2021’deki darbeden bu yana cuntayla doğrudan iletişime geçmese de Trump yönetimi, gümrük tarifeleriyle ilgili bilgilendirme mektubunu askeri yönetime göndermişti.
Myanmar’daki nadir toprak elementi madenlerinin işlenmesinde Hindistan’la işbirliği seçeneği de masada. Bunun için ABD’nin bölgeye özel bir elçi atayabileceği ifade ediliyor.
ABD’nin Myanmar’daki nadir toprak elementlerine erişme çabası, Çin’le jeopolitik mücadelesinin bir parçası.
Kaçin’in önemi
Çin nadir toprak elementi rezervlerinde dünya lideri, bunların işlenmesinde de pazarın yüzde 90’ını elinde tutuyor. Pekin yönetimi, geçen yılki rakamlara göre yaklaşık 44 milyon ton rezerve sahip. Buna karşılık ABD’nin ise sadece 1,9 milyon ton rezervi var.
Myanmar’daki nadir toprak elementi madenlerinin çoğu Kaçin bölgesinde yer alıyor. Buradaki madenler çıkarılıp Çin’e gönderilerek orada işleniyor.
Haberde, Kaçin’in Çin sınırında olduğuna ve ABD’nin bölgeye erişme çabalarında ciddi zorluklarla karşılaşabileceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca KIA’nin silah örgüt olmasının Washington açısından diplomatik süreci karmaşıklaştırabileceği belirtiliyor.
Dünyadaki ağır nadir toprak elementleri tedarikinin neredeyse yarısı, Myanmar’ın kuzeyinde, Çin sınırına yakın Kaçin eyaletinde bulunan madenlerden sağlanıyor. Bu madenlerin kaderi ise, Çin destekli askeri cunta ile Kaçin KIA arasında Bhamo kasabası için aylardır süren bir savaşa bağlı.
Reuters’ın aktardığına göre Çin, bu yılın başlarında KIA yetkilileriyle yaptığı bir görüşmede, “Bhamo’yu ele geçirmeye çalışmaya devam ederseniz, sizin topraklarınızdan çıkarılan nadir toprak elementlerini satın almayız” şeklinde bir ültimatom verdi. Aynı görüşmede Çinli yetkililer, Bhamo’dan çekilme karşılığında KIA kontrolündeki bölgelerle sınır ticaretinin artırılmasını önerdi.
KIA, bu baskıya rağmen Bhamo’yu almaya kararlı. Çünkü Bhamo, cuntanın lojistik merkezi konumunda ve bu kasabanın düşmesi, cunta birliklerinin kuzey ticaret yollarıyla bağlantısını koparabilir. KIA’nın 2024 Ekim’inde bölgedeki nadir toprak madenciliğini kontrol altına almasının ardından madenlere vergi uygulanmış, üretim kısıtlanmış ve kritik elementlerin fiyatları artmıştı.
Madenler Çin destekli milislerin korumasında
Reuters’a konuşan yerel kaynaklar, nadir toprak elementi madenlerinin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını aktardı.
Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.
Washington merkezli ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.
Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.
Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.
Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.
Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.