Spor yapanlar arasında oldukça yaygın olan takviye ürünleri zaman zaman tartışmalara yol açabiliyor. En çok tartışılanlardan biri olan L-karnitin, kas iyileşmesini desteklemesi ve performansı artırmasıyla biliniyor. Ancak bazı çalışmalar, L-karnitinin kalp-damar hastalıklarına katkı sağlayabileceğini de ortaya koydu. İngiltere’deki Quadram Enstitüsü’nden bilim insanları, narın bu potansiyel zararları azaltabileceğini gösteren yeni bir çalışmaya imza attı.
Bağırsak mikropları riski artırıyor
L-karnitin, vücutta doğal olarak karaciğer, böbrekler ve beyinde sentezleniyor. Takviye olarak alındığında ise sadece %20’si emiliyor, geri kalanı bağırsaklara ulaşıyor. Burada bağırsak mikropları L-karnitini, trimetilamin (TMA) adlı bir bileşiğe çeviriyor. TMA daha sonra karaciğerde TMAO (trimetilamin N-oksit) adlı başka bir bileşiğe dönüştürülüyor. Bilimsel veriler, TMAO seviyesinin yüksek olmasının kalp-damar hastalıkları riskini artırabileceğini gösteriyor.
Nar özütü TMA üretimini azaltıyor
Araştırmacılar laboratuvar ortamında L-karnitin ile beslenen bağırsak mikrobiyotasını inceledi. Ardından aynı deney, L-karnitinle birlikte nar özütü eklenerek tekrarlandı. Nar, polifenol adı verilen ve özellikle antioksidan özellikleriyle bilinen bileşenler bakımından zengin bir meyve. Deney sonuçlarında, nar özütü eklenen grupta TMA üretiminin ciddi şekilde azaldığı gözlemlendi.
Araştırma ekibine göre narın içerdiği “ellagitanin” türü polifenoller, bağırsaklara neredeyse hiç bozulmadan ulaşabiliyor ve mikropların L-karnitini zararlı bileşiklere çevirmesini önleyebiliyor.
Ellagitanin içeren gıdalar öneriliyor
Nar dışında ahududu, ceviz gibi bazı meyve ve yemişler de ellagitanin içeriyor. Bu nedenle, L-karnitin takviyesi kullanan kişilerin bu tür gıdaları tüketmesi öneriliyor. Araştırma halen insan deneyleriyle devam ediyor. Eğer olumlu sonuçlar alınırsa, nar özütünün L-karnitin ile birlikte alınmasının daha güvenli bir alternatif olabileceği belirtiliyor. (ScienceAlert)
