Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı özel bir ekip Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti ardından köydeki çocuklarla yaptığı görüşmeye dair raporunu açıkladı.
Psikologlar ve psikolojik danışmanların görev aldığı uzman ekibin Narin’in 18 yaş altı 14 kuzeni ile görüşmesi sonucu Narin’in kuzenlerinden bazılarının olay nedeniyle psikolojik olumsuzluk yaşadığını belirledi. Özellikle yaşları küçük kuzenlerde korku ve kaygı durumunun hakim olduğunu tespit eden uzmanlar, bazı çocukların “toplumsal baskılardan eğitimlerine devam edemediklerini” belirttiğini kayıt altına aldı.
Bu durum Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan Narin’in kuzenlerinin yanı sıra mahallede yaşayan bütün çocukların psikososyal durumunun nasıl olduğu sorusunu akıllara getirdi. Konuya ilişkin çocuk psikolojisi üzerine uzun süredir çalışma yürüten Mezopotamya Psikologlar Derneği (DER-MEZ) Eşbaşkanı ve psikolog Murat Burtakuçin, Narin cinayetine ilişkin belirsizliklerin halen devam etmesinin çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratabileceği konusundaki endişelerini dile getirdi.
Güvenli bağ kurma
Burtakuçin, Narin’in kuzenleri, olaya ilişkin şuanda tutuklu olan kişilerin çocuklarının birinci derece olumsuz etkilenmesinin yanısıra, Tavşantepe’deki diğer çocukların da kendini güvende hissetmediğini ifade etti.
Burtakuçin, “Çocukların öncelikle sağlıklı gelişimi için başta aileleri sonra da çevreleri ile güvenli bağ kurmaları gerekiyor. Ama maalesef Narin’in köyünde o güvenli bağlanma dediğimiz şey şuan bile sağlanmış değil. Çünkü çocuklar şuan bile güvende olmayabilir. Böyle bir ortamda çocukların hem aileleriyle hem çevreleriyle hem okul ile okuldaki arkadaşları, öğretmenleri ile güvenli bir bağlanma oluşturmaları gerçekten çok zor bir durum” dedi.
‘Belirsizliklerin ortadan kalkması gerekiyor’
Çocukların güvenli bağ oluşturmaları için belirsizliklerin ortadan kalması gerektiğini söyleyen Burtakuçin, “Çocuklarla konuşan herkesin açık, sade ve net cümlelerle iletişime geçmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Ancak Narin cinayetinin ardından yetişkinlerin yaşanan durumu çocuklardan saklama tavrının daha yüksek olduğunu belirten Burtakuçin, şöyle devam etti:
“Orada olan durumu, ne olup bittiğini muhtemelen çocuklardan gizliyorlardır. Biz yetişkinler olarak çocuklardan bazı şeyleri gizliyoruz ama çocuklar olağanüstü bir durumun geliştiğinin farkındalar. Net bilgiler alamadıklarında bu onlarda korku ve belirsizlik yaratan ve kaygılandıran bir durum oluşturuyor. Bu belirsizlik ve karmaşa ise çocuğun sağlıklı gelişimini zihinsel gelişimini etkiliyor. O yüzden hem ailelerin hem orada çocuklarla çalışma yapacak psikososyal destek uzmanlarının ya da öğretmenin ya da köyde herhangi çocuklarla iletişimde bulunan herkesin çocuklara her konuda çocuklara net ve anlaşılır, çocukların anlayabileceği düzeyde kısa ve öz ifadelerle bilgi vermeleri çok önemli.”
‘Tavşantepe Mahallesi çocuklar için güvenli mi?’
Öte yandan hala Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan çocukların psikolojik durumu hakkında karmaşık bir durumun ortaya çıktığını belirten Burtakuçin, çocukların halen orada yaşamasının da, oradan ayrılmasının da olası olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi:
“Bu tür durumlarda saldırı ya da tehlike dışarıdan gelmişse çocuk için koruyucu ve en güvenli olduğu yer ailesidir. Ama bu tür durumlarda Narin olayı gibi zaten aile bireyleri tarafından gerçekleşen olaylarda çocuğun en güvende bulunacağı, güvenli bağ kuracağı ailenin bu durumu yaratması ortaya inanılmaz karmaşık bir durum çıkarıyor. Aile ortamında büyümeyen koruma altına alınan çocuklarda bu durum yine kaygı ve korkuya neden olabiliyorken aynı zamanda çocukların köyde de kalması bu durumun devam etmesi de çocuklar için inanılmaz olumsuz bir durum.”
‘Çocuklara güvenli alan sağlanmalı’
Narin cinayetinde henüz belirsizliklerin sürdüğüne dikkat çeken Burtakuçin, öncelikle adaletin sağlanması ve belirsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğine dikat çekti.
Ardından çocukların ruhsal durumlarının uzmanlar tarafından tekrar değerlendirilmesi ve en iyi seçeneğin sağlanması gerektiğini ifade etti:
“Gelinen süreçte biz yetişkinlerde bile bir karmaşa varken durumu anlamaya dair bir karmaşa varken çocuklara dair ne yapmamız gerektiği biraz daha karmaşıklaşıyor. Adaletin sağlanmasının ardından eğer çocuklar için güvenli bir alanın olmadığına karar verilirse Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca koruma altına alınır. Ama koruma altına alırken özellikle hassasiyetle sürecin ilerletilmesi gerekiyor. Aksi halde çocuklarda davranış bozuklukları gelişebilir. Bu aniden gelişmesi gerekmiyor. İlerleyen ve tüm yaşamına sirayet eden çocuk genç olduktan yetişkin bir birey olduktan sonra da ilişki problemleri gelişebilir korku, kaygı ve saldırganlık gelişebilir.”
Narin Güran’ın kemikleri mezarına kondu
Bu arada Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın (8) otopsi için İstanbul’a gönderilen, çuval içerisindeki kemik parçaları, işlemlerin ardından kente getirilerek, cenazesinin bulunduğu mezar açılarak defnedildi.
