Neandertaller kurşunla mı yok oldu?

Günümüzde de ciddi bir sağlık problemi olan kurşun, nörolojik bozukluklar ve kalp hastalıkları gibi bir dizi ciddi sağlık sorunuyla ilişkilendiriliyor.

Neandertaller kurşunla mı yok oldu?
Neandertaller kurşunla mı yok oldu?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Ekim 2025 23:03
  • Güncellenme: 16 Ekim 2025 20:31

İnsanların en az 2 milyon yıldır kurşuna maruz kaldığı bulundu. Yeni bir araştırmaya göre bu ağır metal, insan beyninin gelişimini şekillendirmiş ve Neandertallerin soyunun tükenmesinde rol oynamış olabilir.

Günümüzde de ciddi bir sağlık problemi olan kurşun, nörolojik bozukluklar ve kalp hastalıkları gibi bir dizi ciddi sağlık sorunuyla ilişkilendiriliyor. Bu zehirli elementin nesiller boyu ruh sağlığını olumsuz etkilediği ve insanların IQ’sunun düşmesine yol açtığı da tahmin ediliyor.

Ancak yine de kurşun, birçok araç aküsü, seramik ve kozmetik gibi ürünlerde kullanılmaya devam ediyor.

Bilim insanları kurşunu büyük ölçüde modern zamanların bir sorunu olarak görüyor ve özellikle Sanayi Devrimi’yle birlikte insan maruziyetinin arttığını düşünüyordu.

Ancak uluslararası bir araştırma ekibinin yeni çalışmasına göre insanların kurşunla ilişkisi çok daha eskiye dayanıyor.

Aralarında Kaliforniya Üniversitesi San Diego kampüsünden isimlerin de olduğu araştırmacılar, 100 bin ila 1,8 milyon yıl öncesine tarihlenen 51 hominid dişinin kurşun içeriğini analiz etti. İncelenen türler arasında Homo sapiens, Neandertaller, birkaç eski Homo türü ve Australopithecus africanus’la Paranthropus robustus vardı.

Ekip örneklerin yüzde 73’ünde, çocukluk döneminde diş dokusu ve mine gelişirken oluştuğu belirlenen “kurşun şeritleri” saptadı.

Southern Cross Üniversitesi’nden Renaud Joannes-Boyau, ortak yazarı olduğu çalışmanın bulguları hakkında “Verilerimiz, kurşun maruziyetinin yalnızca Sanayi Devrimi’nin ürünü olmadığını, aynı zamanda evrimsel ortamımızın parçası olduğunu gösteriyor” diyor.

Yaklaşık 2 milyon yıl önceki kurşun maruziyetinin, volkanik patlamaların da etkisiyle toprak ve su yoluyla gerçekleşmiş olması muhtemel. Ayrıca bu metal, hastalık veya stres durumlarında vücudun kendi kemik depolarından da salınabiliyor.

Joannes-Boyau “Bu, atalarımızın beyinlerinin güçlü bir toksik metalin etkisi altında geliştiği anlamına geliyor. Bu durum, binlerce yıl boyunca sosyal davranışlarını ve bilişsel yeteneklerini şekillendirmiş olabilir.” dedi.

Araştırmacılar daha sonra kurşunun, beyin gelişimini nasıl etkilediğini anlamak için laboratuvarda geliştirilen mini beyinler üzerinde NOVA1 adlı bir genin iki varyantını test etti.

İnsan beyni gelişiminde kritik rol oynayan NOVA1, öncü sinir hücrelerinin kurşuna nasıl tepki verdiğini kontrol ediyor. NOVA1 aktivitesinin bozulması çeşitli nörolojik bozuklukla ilişkilendiriliyor.

Homo Sapiens’teki NOVA1’in, Neandertaller ve diğer soyu tükenmiş insan türlerindekinden farklı olduğu uzun zamandır bilinse de bunun nedeni açıklanamıyordu.

Bulguları hakemli dergi Science Advances’ta dün (15 Ekim) yayımlanan çalışmada, daha eski NOVA1 varyantına sahip beyin modellerinin konuşma ve dil gelişiminden sorumlu iki bölgesindeki nöronların, kurşunun etkisiyle bozulduğu gözlemlendi.

Öte yandan modern insanın NOVA1 genlerini içeren beyin modellemeleri çok daha az hasar gördü.

Yeni çalışma kesin bir sonuca ulaşmasa da modern insanların, en yakın akrabası Neandertallere karşı genetik avantajının kurşunun olumsuz etkilerinden sağ çıkmasını sağlamış olabileceğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, modern insanlardaki NOVA1’in karmaşık dil gelişimini ve sosyal uyumu desteklediğini düşünüyor. Bulgular, bu koruyucu etkilerden mahrum kalan Neandertallerin soyunun tükenmesinde kurşun maruziyetinin rol oynamış olabileceğini gösteriyor.

Makalenin bir diğer yazarı Alysson Muotri, “Bu sonuçlar, NOVA1 varyantımızın kurşunun zararlı nörolojik etkilerine karşı koruma sağlamış olabileceğini gösteriyor. Bu, çevresel bir baskının (bu durumda kurşun zehrinin), hayatta kalmamızı ve dili kullanarak iletişim kurma yeteneğimizi iyileştiren genetik değişiklikleri nasıl tetikleyebileceğinin olağanüstü bir örneği. Ancak bu genetik değişiklikler, modern zamandaki kurşun maruziyetine karşı savunmasızlığımızı da etkiliyor.” diye belirtti.