Öldürülen Reşit Kibar’a ithafen çekilen ‘Maden’ filmi izleyiciyle buluştu

Maden filminin senaristi Avukat Haktan Özkan, “Bu topraklarda, madenden mücadelesi bir cinayetle sonuçlandı. Madene karşı halkın yükselttiği itiraz, doğrudan ölüme yol açtı. Dünyada ve Türkiye’de çok az örneği olan çevre cinayetlerinden biri bu bölgede yaşandı.” dedi.

Öldürülen Reşit Kibar’a ithafen çekilen ‘Maden’ filmi izleyiciyle buluştu
Foto: Reşit Kibar
Öldürülen Reşit Kibar’a ithafen çekilen ‘Maden’ filmi izleyiciyle buluştu
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 23 Aralık 2025 11:51

20.Uluslararası İşçi Filmleri Festivali kapsamında Artvin’de gösterilen “Maden” filmi, gerçek bir çevre mücadelesi ve maden projelerine karşı yükselen itirazlardan esinlendi.

Senarist Avukat Haktan Özkan, filmle çevreyi tahrip eden projelerde hukukun ve yargının sorumluluğuna dikkat çekmeyi amaçladıklarını belirtti.

Yönetmenliğini İbrahim Şahin’in üstlendiği, Aykut Güner ve Cemre Can Avcı’nın rol aldığı film, Yeşil Artvin Derneği Lokalinde izleyiciyle buluştu.

Maden filminin senaristi Avukta Haktan Özkan, gösterim sonrasında yaptığı konuşmada, Senarist Avukat Haktan Özkan, filmle çevreyi tahrip eden projelerde hukukun ve yargının sorumluluğuna dikkat çekmeyi amaçladıklarını belirtti. Özkan, şunları kaydetti:

“Filmin hikâyesi Reşit Kibar olayıyla şekillendi. Yaşanmış bir hikâyeden, bir maden meselesinden yola çıktık. Bu topraklarda, madenden mücadelesi bir cinayetle sonuçlandı. Madene karşı halkın yükselttiği itiraz, doğrudan ölüme yol açtı. Dünyada ve Türkiye’de çok az örneği olan çevre cinayetlerinden biri bu bölgede yaşandı. Reşit Kibar ve beraberinde birkaç kişi hayatını kaybetti. Senaryo fikri de bu süreçten sonra gelişti. Trabzon’daki gösterimde bazı izleyiciler, ‘Bir savcı bir şirketle bu kadar doğrudan ilişki kurar mı?’’şeklinde gerçekçilik üzerinden eleştiriler yöneltti. Bu soruya şu örneği verdim: Reşit Kibar’ın öldürülmesinin ardından 3 Eylül’de olay yaşandı, 5 Eylül’de ise savcı dosya hakkında gizlilik kararı aldı. İddianame Ocak ayında tamamlandı.”

 “Bu süreçte avukatlar olarak Borçka Adliyesi’ne defalarca gittik. Normalde savcılarla görüşme ve dosya hakkında soru sorma hakkımız vardır. Ancak bir seferinde, savcı adliyeye giriş yaptığımızı görür görmez odasına kapanarak bizimle görüşmedi; adliyede olmasına rağmen, kalem aracılığıyla adliyede bulunmadığını iletti. Buna karşın, aynı savcının şirket yetkilileriyle çeşitli görüşmeler yaptığını dosyanın geldiği aşamadan ve hazırlanan iddianameden anladık. Bu filmle özellikle maden projelerinde ve çevrenin talanına yol açan girişimlerde hukukun sorumluluğuna, görevini yerine getirmeyen ya da ihmali bulunan mercilere dikkat çekmek istedik. Yıllardır bölgede verilen mücadelenin yargıyla olan ilişkisini düşündüğümüzde, bu gerçeği bir cinayet hikâyesi üzerinden anlatmanın mümkün olup olmadığını sorguladık.” (ANKA)