Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) düzenlediği 3’üncü Ortadoğu ve Barış Konferansı , İstanbul Kadıköy’de başladı. İki gün sürecek konferansa, uluslararası sivil toplum kuruluşları, siyasi parti ve sendika temsilcileri katılıyor.
MA’nın haberine göre, Konferansın açılışında KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, Ortadoğu’daki cihatçı grupların kadınları hedef aldığını ve halkların katledildiğini belirtti. Karagöz KESK olarak barış, demokrasi ve eşitlik mücadelesini aynı anda sürdürdüklerini söyledi.
Ahmet Karagöz, barışın mutlak şekilde sağlanması için sabır ve istikrar gerektiğini vurguladı, Kürt sorununun kalıcı çözümünü, öncelikli taleplerinden biri olarak açıkladı.
Doç. Dr. Elçin Aktoprak, 1990’larda başlayan barış arayışlarının ve günümüzdeki zorlukların altını çizdi. 1990’larda savaşlar yaşanırken, barış arayışlarının da devam ettiğini belirten Aktoprak, o dönemde uluslararası hukuk, insan hakları gibi kavramların öne çıktığını ancak günümüzde bu kavramların geriye çekildiğini söyledi.
Pozitif barıştan daha fazla bahsedilmesi gerektiğini vurgulayan Aktoprak, barışın yalnızca güvenlikle değil, toplumlar arasında eşitlik ve diyalogla mümkün olacağını ifade etti.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, küresel güç dengelerinde bir değişim yaşandığına ve Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşında izlediği politikalara ve ABD’nin Ortadoğu’daki stratejilerine dikkat çekerek, çok kutuplu bir dünya düzeninin şekillendiğini söyledi. Kozanoğlu, ABD’nin askeri gücünün hala önemli olduğunu ancak dünya üzerindeki etkisinin giderek azaldığını ve bunun yerine yeni güçlerin yükseldiğini belirtti.
Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, Kürt sorununun çözümü için sivil toplumun daha güçlü bir şekilde sürece dahil olması gerektiğini söyledi ve Kürt sorununun yalnızca Türkiye içindeki bir mesele olarak değil, Ortadoğu’daki krizlerle bağlantılı olarak ele alınması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, Tahmaz, Abdullah Öcalan’ın çözüm önerilerinin önemli olduğunu ve bu sürecin halklar arası barışa katkı sağlayabileceğini söyledi.
Tahmaz, barış sürecinin yeniden başlatılabilmesi için koşulların yaratılması gerektiğini söyledi ve tüm tarafların bu konuda sorumluluk alması gerektiğini belirtti.