• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Osman Kavala’dan Ayşe Barım açıklaması: ‘Telefon kayıtları her şeyi gösteriyor’

Osman Kavala’dan Ayşe Barım açıklaması: ‘Telefon kayıtları her şeyi gösteriyor’

Gezi davası kapsamında tutuklu bulunan Osman Kavala, menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı. Kavala, Barım’la olan telefon görüşmelerinin Gezi protestolarından sonra başladığını belirtti.

Osman Kavala’dan Ayşe Barım açıklaması: ‘Telefon kayıtları her şeyi gösteriyor’
Osman Kavala’dan Ayşe Barım açıklaması: ‘Telefon kayıtları her şeyi gösteriyor’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 7 Şubat 2025 12:53
  • Güncellenme: 7 Şubat 2025 21:57

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ve 7 yıldan uzun süredir cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala, menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasına dair bir açıklama yaptı. Kavala, savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarının, Barım’la yaptığı görüşmelerin Gezi protestoları bittikten sonra başladığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

‘Telefon kayıtları her şeyi ortaya koyuyor’

Kavala, yaptığı açıklamada, “Savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarından Barım’la konuşmalarımızın Gezi protestoları bittikten sonraki tarihte başladığının anlaşılmaması mümkün değil” dedi. Bu durumun, Barım’ın Gezi Parkı protestolarının planlayıcılarından biri olduğu iddiasını çürüttüğünü ifade etti.

Kavala’nın açıklamasının tamamı şöyle:

“Bir süredir izlediğimiz tutuklamalar endişe vericidir. Ayşe Barım’la ilgili yapılanlar, Gezi davasında yaşadığımız gerçekliği tahrif etme ve algı yaratmanın çarpıcı bir örneği. İstanbul Başsavcılığı’nın 24 Ocak’ta kamuoyuna yaptığı açıklamada, Barım’ın gözaltına alınma gerekçelerinden birinin, benimle Gezi olaylarıyla ilgili yoğun iletişiminin tespit edilmesi olduğu belirtiliyor. Halbuki savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarından Barım’la konuşmalarımızın Gezi protestoları bittikten sonraki tarihte başladığının anlaşılmaması mümkün değil. Gezi öncesinde, sırasında ve sonrasında telefonlarım dinleniyordu. Savcı iddia edilen türden hiçbir konuşma olmadığının bilgisine de sahipti.

Barım’ın, belediye başkanlarının, siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanmalarında görülen ortak özellik, artık suçlamalar ile suçlananların eylemleri arasında hukuki ilişki kurma ve inandırıcı delil ortaya koyma gereği duyulmamasıdır. Bu uygulama Gezi davasında yetkin hale getirildi, Gezi davası kamuoyunu bu uygulamaya alıştırmak için kullanıldı. Son günlerde ortaya çıkan Gezi protestolarını kriminalize etme gayretinin de bu amaca hizmet ettiğine inanıyorum.”