Okulların açılmasıyla birlikte eğitim sistemindeki yapısal sorunlar yeniden gündeme geldi. İktidarın ideolojik çizgisi doğrultusunda şekillenen eğitim politikaları, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ve düşük maaş tartışmalarının yanı sıra özel okullardaki emek sömürüsü de dikkat çekiyor.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Emek Komisyonu, özel sektörde çalışan öğretmenlerin yaşadığı sorunlara ilişkin hazırladığı “Özel sektörde çalışan öğretmenlere dayatılan köle düzenine hayır” başlıklı raporunu 26 Eylül’de açıkladı. Raporda, atanamayan on binlerce öğretmenin özel okullarda düşük ücretle, güvencesiz biçimde çalışmak zorunda kaldığı belirtildi.
‘Asgari ücretin üstü elden ödeniyor’
Rapora göre özel okul öğretmenlerinin büyük bölümü, asgari ücret üzerinden sözleşme imzalıyor. Verilen maaş asgari ücretin üzerinde olsa bile, fark elden ödeniyor. Bu durumun hem öğretmenleri sosyal güvenceden mahrum bıraktığı hem de emek sömürüsünün en açık göstergesi olduğu vurgulanıyor.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, konuyu Meclis gündemine taşıyarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e soru önergesi verdi. Önergede, 2014 yılında özel okul öğretmenlerine yönelik “taban maaş” uygulamasının kaldırıldığı hatırlatılarak, eşit işe eşit ücret hakkının ihlal edildiği vurgulandı. Bakanlık, önergeye henüz yanıt vermedi.

Semih Esringül
’10 aylık sözleşmelerle tazminat hakları gasp ediliyor’
DEM Parti Emek Komisyonu üyesi Semih Esringül, özel okullarda çalışan öğretmenlerin sigorta primlerinin düşük yatırıldığını, fiziksel ve psikolojik baskıya maruz bırakıldığını belirtti. Esringül, öğretmenlerin büyük çoğunluğunun 10 aylık sözleşmelerle çalıştırıldığını vurguladı:
“Bu sözleşmeler sayesinde okullar, öğretmenlerin kıdem ve ihbar tazminatı hakkını gasp ediyor. Yaz aylarında sözleşmeler yenilenmediği için öğretmenler işsiz bırakılıyor. Bu, sistematik bir sömürü biçimidir.”
Esringül, özel okul yöneticilerinin öğretmenleri sendika üyeliğinden caydırmak için baskı uyguladığını, sendikaya üye olanların işten çıkarıldığını veya istifaya zorlandığını da söyledi.
‘Öğretmenlerin işi eğitim vermektir’
Özel okullarda çalışan öğretmenlerin, eğitim dışı işlere zorlandığını belirten Esringül, “Öğretmenlere öğrenci velilerini arama, kayıt yenileme, sosyal medyada okul reklamı yapma gibi görevler dayatılıyor. Yönetim baskısı nedeniyle öğrencilerin notları da zaman zaman ‘siparişe göre’ veriliyor. Oysa öğretmenin işi eğitim vermektir, pazarlamacılık değil,” dedi.
Bazı özel okullarda öğretmen dinlenme odalarına kamera yerleştirildiğini söyleyen Esringül, bunun öğretmenlerin özgürce hareket etmesini engellediğini ve bir mobbing aracı haline geldiğini ifade etti.
‘Devlet okullarında da benzer mağduriyetler var’
Raporun açıklanmasının ardından komisyona farklı taleplerin ulaştığını belirten Esringül, sözleşmeli devlet öğretmenlerinin de benzer mağduriyetler yaşadığını söyledi. “Mülakat mağdurları ve sözleşmeli öğretmenlerden yoğun başvuru alıyoruz. Çalışmalarımız bu talepler doğrultusunda genişleyecek,” dedi.
DEM Parti’nin çözüm önerileri
DEM Parti Emek Komisyonu’nun raporunda yer alan çözüm önerileri şöyle sıralandı:
•2014’te kaldırılan taban maaş uygulaması yeniden getirilmeli.
•Maaş ile sigorta primi arasındaki fark giderilmeli.
•Günlük çalışma süresi 8 saati, haftalık 30 saati geçmemeli.
•Mülakat sistemi kaldırılmalı.
•Özlük ve sendikal haklar güvence altına alınmalı. (MA)