CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet Gazetesi’nin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Özel, DEM Parti’nin Meclis’teki komisyonunun Abdullah Öcalan’ın dinlenmesi önerisi ve MHP’nin de konuyu desteklemesine ilişkin, “Komisyon bunu oturur, tartışır. Karar alma mekanizmaları belli” dedi.
Komisyonun somut gündem önerilerinde konunun komisyon üyesi CHP’li milletvekillerinin karar verme sınırlarını aşması halinde konuyu partiye getirmeleri gerektiğini dile getiren Özel, ”Bize henüz böyle bir şey gelmedi. Komisyon adına kimler gidecek, ne olacak, ne amaçla gidilecek bunları bilmiyoruz. Ama bu zamana kadar bana ‘İmralı’ya gidecek misiniz?’ diye de sordular. Bizim gündemimizde öyle bir şey yok. Komisyonun gündemine bu geldiğinde arkadaşlar neyin ne amaçla geldiğini getirdiklerinde oturacağız, konuşacağız, tartışacağız, bakacağız” diye konuştu.
AK Parti ve MHP arasında bir kırılganlık hissedip hissetmediği sorusuna Özel, ”Samimi cevabım, hissediyorum. Ama Devlet Bahçeli bunu söylediğimizde kendisine hakaret olarak kabul edip, bize hakaret etmeye başlıyor. O yüzden hissetmiyorum. Çok iyi geçindiklerini hissediyorum. Hiçbir çatlak hissetmiyorum. Devlet Bey de bize hakaret etmesin” yanıtını verdi.
‘Sorunu çözmek için demokratikleşme adımları atmaya ayak sürüyorlar’
Özel, “Süreçte sizin masayı devirmenizi mi bekliyorlar?” sorusuna, ”’Komisyonda bir şey olsun suçu CHP’ye yıkalım. Ya da bir şey yapalım, CHP komisyondan ayrılsın. Komisyonu CHP bozmuş olsun, şu sorunlu gündemden kurtulalım’ diyorlar” yanıtını vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Masayı devirmemizi bekliyorlar. Ama onlara böyle bir konfor alanı bırakacak değilim. Ülkeye bir sürü şey taahhüt ettiler. Şimdi başka bir tablo var. Burada sorunu çözmek için demokratikleşme adımları atmaya ayak sürüyorlar. Sonra ‘CHP kalksın’ diyorlar. Ama ben 18 Mart günü gelseler de, ‘Komisyon kuralım’ derdim, son operasyon dalgaları ve partimize kayyum meselelerinden sonra da derdim. Bizi zulmederek ne ıslah edebilirler ne de kızdırıp olduğumuzdan başka bir yere çekebilirler.
Masadan kalkıp kalkmama meselesini ilk başta belirlediğimiz kriterlere endeksli söylüyoruz. O masada anayasa konuşmayız. Şehit ailelerinin yüzüne bakamadığımız bir iş yapmayız. Ama demokratikleşme yoluyla Kürt sorununun çözülmesi için her şeyi yaparız. Elimizi taşın altına koyarız. Arkadaşlarımız bu hafta da ilerleyen haftalarda da hasta tutukluları, kayyum meselesini gündeme getirecek. Komisyondan kalkmak yerine komisyonu Türkiye’yi demokratikleştirme adına birkaç güven artırıcı adım atmaya davet edeceğiz. İlk adım hasta tutuklu ve yükümlüler. Ardından da kayyum düzenlemesinin üzerine komisyon konuşsun. Herkesin samimiyetini görelim.”
‘Kendisine oy vermeyenler de destek için imza verdi’
”Olağan ve olağanüstü kurultay için kararlar aldınız. Kurultay davasının görüleceği 15 Eylül için ne karar bekliyorsunuz?” sorusu üzerine Özel, şu yanıtı verdi:
”Partimizin hukukçularıyla bütün ihtimalleri çalıştık. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını hukuki bulmamak ayrı bir şey buna karşı tedbir almamak başka bir şey. Meydanı onlara bırakacak halimiz yok. Meselenin kritik bir yere gittiğini fark ettiğimizde delegelerimiz olağanüstü kongre imzası verdi. Bir buçuk gün içinde delegelerimiz bine yakın imza verdi. Bir kayyum ya da butlan kararı sonrasına İstanbul kongrelerinin olmadığı; Parti Meclisi ve genel başkanın da çağrıcısı olmadığı, delegelerin çağırdığı bir olağanüstü kurultayı teknik ve hukuken planladık. Onu uyguladık. O kurultayı kimse durduramıyor. Çünkü bu ‘yönetime rağmen kurultay yapılıyor’ demektir.
Şimdi İstanbul delegeleri ve genel merkez hariç olağanüstü kurultay topluyor. Burada en memnun olduğum konu, parti tarihinin en büyük saldırılarından biriyle karşı karşıya ve saldıranlar partiyi yıldırmayı düşünürken öyle bir birliktelik var ki… Delegeler notere gitti, iki bin lirayı bulan bir masrafı var, imzaları verdiler. Tüylerim diken diken oldu, gırtlağım düğümlendi. Delege o kadar farkında ki meselenin, motivasyon en üst noktada. Tarihte bu görülmemiş. İstanbul il kongresini de olağanüstü topluyoruz. 540 imza toplandı. Özgür Çelik, 300 küsür oyla seçilmişti. Yani kendisine oy vermeyenler, destek için imza verdi. Bu CHP’yi bölmeye çalışanların yaptıklarının delegede, üyede, kamuoyunda çok geri teptiğinin en önemli göstergesi.”
‘Bizi buradan döve döve atarlar’
Özel, ”Dava sürecinin bundan sonrası için neler söylersiniz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
”Öyle bir noktadayız ki 15,5 milyon insanın adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri’de. Ben milletin adayının üzerine Silivri’de beton dökülmesine izin verir miyim?. Oturduğumuz koltuk, Atatürk’ün koltuğu. Onun koltuğuna kayyum dadanmış. İstanbul’a kayyum dadanmış. Biz oraları bırakamayız. Orduyu, polisi harekete geçirirler. Bizi buradan döve döve atarlar. O ayrı bir şey. Biz bu olmadan bu koltukları bırakmayız. Hukuk içinde her şeyi yapıyoruz. Onlar hukukun dışında neyi göze alıyorlarsa fazlasını göze alıyorum. Bu sokakları terörize etmek anlamında değil. Onlar neyi göze alırsa, fazlasını göze alırız. Çünkü bir kelime az konuşursak milleti sustururlar. O yüzden bize yakışmaz. Her şeyi göze aldık. 100 yıl önce verilen mücadele bundan kolay bir mücadele değildi.”
‘Filistin’in Türkiye tarafından bu kadar yalnız bırakıldığı bir dönem hiç olmamıştı’
ABD Savunma Bakanlığının adının Savaş Bakanlığı olarak değiştirilmesini de değerlendiren Özel, ”Dünyadaki otoriter, sağ ve popülist liderler, zaten sürekli içeride bu duygulara oynuyor. Trump hem içerisi için bunu yapıyor hem de kendinden çok uzak bir coğrafyaya tehdit olacak şekilde yapıyor. Mesela Trump’ın Gazze’de oteller kuracağını söylemesini çok tehlikeli buluyorum. Türkiye’nin buna karşı net tutum almaması da son derece sorunlu” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın içeride girdiği sıkıntıyı çözeceğini düşünerek Trump’la ilişki kurduğunu belirterek, ”Türkiye’nin uluslararası çıkarları açısından büyük bir tehdit olarak görüyorum. Trump bu ilişkiyi ustaca yönetiyor. Kendisi açısından, ABD ve İsrail açısından stratejik kazanımlar elde ediyor. Türkiye sadece içeride İsrail saldırısı üzerinden korkuyu duyurarak bir konsolidasyon yapmaya çalışıyor, köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Filistin’in Türkiye tarafından bu kadar yalnız bırakıldığı bir dönem hiç olmamıştı. Bir ABD Büyükelçisi’nin çıkıp da yönetim şekline, Türkiye’nin özellikle iç meselelerine yönelik böyle pervasız açıklamaları hiç olmamıştı” ifadelerini kullandı. (ANKA)