• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilmeli

Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilmeli

Özerk Yönetim, Afrin-Şehba Kantonu’nun çeteler tarafından “işgal” edilmesinin yıldönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, “Tüm halkın haklarını güvence altına alan demokratik, adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir” dedi.

Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilmeli
Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilmeli
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Aralık 2025 14:30
  • Güncellenme: 1 Aralık 2025 15:02

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Afrin-Şehba Kantonu’nun çeteler tarafından “işgal” edilmesinin yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, bölge halkının yaşadığı zorunlu göç, silahlı grupların devam eden ihlalleri ve güvenli dönüşün engellenmesine dikkat çekildi.

Özerk Yönetim, 2 Aralık 2024’te on binlerce kişinin evlerini terk ederek Kuzey ve Doğu Suriye’nin diğer bölgelerine göç etmek zorunda kaldığını hatırlatarak, 2018’de bölgeye yönelik saldırıların başlangıcından bu yana insanlık değerleri ile uluslararası anlaşmaların sistematik biçimde ihlal edildiğini belirtti. Silahlı grupların Afrin-Şehba halkına yönelik saldırı, göç ettirme, tacizlerden mülke el koymaya kadar pek çok uygulamasının sürdüğü, Suriye Geçici Hükümeti’nin bu grupları kontrol etmediği ve hatta kimi zaman bu ihlalleri onayladığı ifade edildi.

‘Güvenli dönüşler sağlanmadı’

Açıklamada, Baas rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede birçok değişim yaşanmasına rağmen Afrin-Şehba’nın yanı sıra Serêkaniyê ve Girê Spî gibi bölgelerin halkının hâlâ güvenli bir biçimde evlerine dönemediği vurgulandı. Güvenli dönüşün sağlanması için ulusal ve uluslararası düzeyde acil bir hareketliliğe ihtiyaç olduğu belirtildi.

Göç meselesinin Özerk Yönetim açısından merkezi bir gündem olduğu ifade edilerek, siyasi ve toplumsal güçler ile yapılan görüşmelerde konunun sürekli ele alındığı kaydedildi. “Güvenli dönüş olmadan, işgal sona ermeden ihlallerin durdurulması da Suriye’de barış ve istikrarın sağlanması da mümkün değildir” denildi. Ayrıca, halklar arası güvenin yeniden inşası için zorla göç ettirilenlerin dönüşünün temel bir koşul olduğu vurgulanarak uluslararası kurum ve ülkelere sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuldu.

‘İnşayı engelliyor’

Özerk Yönetim, son dönemde nefret söylemi ve kışkırtıcı söylemlerin özellikle medya aracılığıyla yaygınlaştığını, Geçici Hükümet yetkililerinin açıklamalarının da bu söylemleri beslediğini belirtti. Bu tutumun toplumsal barışı zedelediği, demokratik ve ortak yaşam temelli yeni bir Suriye’nin inşasını engellediği dile getirildi. Şam’daki Geçiş Hükümeti’ne bu kışkırtıcı söylemlere karşı sorumluluk alma ve bu uygulamalara imza atanlardan hesap sorma çağrısı yapıldı. Açıklamada, “Suriye Devrimi’nin hedeflerinin hayata geçmesi, göç ettirilenlerin güvenli dönüşünün sağlanması, gerçek bir iç diyaloğun başlatılması ve dış müdahalenin sona erdirilmesiyle mümkündür. Ancak bu şekilde, tüm halkının haklarını güvence altına alan demokratik, adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir” sözleriyle tamamlandı

Ne olmuştu?
10 Mart’ta Suriye Demokratik Güçleri ile Şam yönetimi arasında imzalanan 8 maddelik anlaşmada yerinden edilmiş tüm kesimlerin kendi kasaba ve köylerine geri dönmelerinin sağlanacağı ve dönüş yapan halkın Suriye devleti tarafından korunacağı maddesi dikkat çekmişti. Bu hüküm, özellikle 2018 Afrin operasyonu ile başlayan süreçte evlerini terk etmek zorunda kalan Afrin, Serekaniye (Resulayn) ve Tel Abyad (Girê Spî) halkı için önemli bir umut yaratmıştı. Ancak sahadan gelen raporlar geri dönüşler için çalışmaların henüz sonuçlanmadığını, Şam yönetiminin anlaşmanın sadece entegrasyon kısmıyla ilgilendiğini gösterdi. (MA, Haber Merkezi)

Afrin, Serekaniye ve Tel Abyad halkı geri dönüş için gün sayıyor