CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2026 bütçesinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde konuştu. Konuşmasında asgari ücret artışına değinen CHP Genel Başkanı, hükümete zam teklifinde bulundu.
Özgür Özel “‘Yılda üç-dört kez asgari ücreti zamlayacağız’ diye oy aldığınız asgari ücretliye 2024’te de 2025’te de değil üç kez, bir kez bile ara zam yapmadınız. Şimdi yüzde 25’lik bir zam hesabı yapıyorsunuz. Buradan açıkça uyarıyorum: Emekli maaşları hak ettiği zammı alamazsa ve asgari ücret 27-28 bin lirada kalırsa yeni ve büyük bir sosyal krizle karşı karşıya kalacağız. Bizim yapıcı bir teklifimiz var. Gelin, asgari ücreti 39 bin lira yapalım” diye konuştu.
Konuşmasına vergi adaletsizliğine vurgu yaparak başlayan Özel, “Türkiye vergi adaletsizliğinde de Avrupa birincisi.” dedi.
İktidarın ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştiren Özel, partisinin vaatlerini sıralayıp “Yoksulluğu yönetmeye değil, bitirmeye geliyoruz.” diye konuştu.
“Ahilik kültürüyle yoğurulmuş bu topraklardayız ama zincir marketler için kurulan bu düzen esnafı perişan etmiş durumda. Bu yılın ilk dokuz ayında, 83 bin 300 esnaf iflas bayrağını çekti. Günde ortalama 309 esnaf kepenk kapatıyor. Hal Yasası yıllardır rafta bekliyor. BAĞKUR prim borçları ve kredi faizleri esnafı canından bezdirdi.” diye kaydeden Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bütçenin neredeyse tamamı vergiden toplanıyor. Her 100 liralık verginin 63 lirası, dolaylı vergi. Elektrikten, sudan…100 liranın 25 lirası, çalışanların maaşlarından kesildiği vergi. Türkiye, vergi adaletsizliğinde de Avrupa birincisi.
Vergi gelirlerinin 8 milyar lirası ÖTV ve KDV’den alınacak. Mutfak tüpünden tırnak makasına ÖTV alınıyor. Ama pırlantadan, lüks kol saatinden alınmıyor. Bir arabasını kendisine alan vatandaş, bir araba da devlete alacak.
Gelir vergisinden bir örnek: Vatandaş, çok önemli bir üniversiteyi bitirmiş ve 73 bin lira maaşla çalışmaya başlasın. 12 aylık maaşının 3 tanesi vergiye gidiyor. Ve yıl boyunca 9 maaşla geçinmek zorunda kalıyor.
Belediyelerimiz bugüne kadar iktidarın kapatma çabalarına rağmen hedefimiz bin kreşten 770’ini açmış durumda. İktidarımızda her mahalleye kreş açacağız. Zenginin çocuğunun el becerisi 3 yaşında başlarken yoksulun çocuğu 7 yaşında başlamasın.
O kreşler sayesinde kadınlar ister sosyal hayata ister istihdama katılacak. Kadını çocuğa bakıp evde kocasını bekleyen konuma sıkıştırmaktan kurtaracağız. İktidarımızda mümkün olan bütün köy okullarını açacağız, taşımalı eğitimi mümkün olduğunca kaldıracağız.
Mülakatı kaldıracağız liyakatı getireceğiz. Mülakatta ‘reis’ denilince ‘ıspanak’ diyenin elendiği, dombra söyleyenin seçildiği bu sisteme son vereceğiz. Ücretli öğretmenliğe son verip, MEB’den daha çok öğretmen istihdamının yapıldığı üç harfli marketler utancına son vereceğiz.
Sağlık sisteminin 3’te 1’i özel sektörün elindedir. OECD ülkelerinde bin kişiye 4 hekim 9 hemşire düşerken, Türkiye’de iki hekim üç hemşire düşmektedir. Bugün vatandaşlar randevu sırası bekliyorlar. MR için 1,5 – 2 ay süre veriliyor. Milleti sınıflara bölen ve bu sınıflara göre muamele eden AK Parti’nin kara düzeni budur. Biz haftada iki miting yapıyoruz milletin derdini dinliyoruz.
Kara düzende yeni doğan bebekler bile güvende değil. Sağlık çalışanlarının neredeyse tamamı şiddet tehdidi altındadır. Araştırmalara göre yüzde 65’i tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Son 5 yılda 11 bin 700 doktor ülkeyi terk etmiştir. Tabii ki o doktorların ailelerinin de sözünü söyleyeceği sandık gelecek, kimin gideceğine de karar verecekler.
Tüm askeri hastanelerini yeniden açacağız. İlaca erişimi güvence altına alacağız. Performans sistemini kaldıracağız. Protezde en ucuzun bulunup iyisi için fiyat farkının alındığı düzeni kaldıracağız. Paran kadar sağlık dönemini sonlandıracağız.
Değerli milletvekilleri, bir de barınma sorunumuz var. Büyükşehirlerde satılık evler 6,5 milyon liraya geldi. Konut sahipliği yüzde 60’lardan yüzde 50’lere geriledi. Barınma krizi artık üniversitelileri okullardan ayırıyor. TOKİ sosyal konut yapacak.
AKP’nin de benimsemesini önemsiyor, gelecek için zaman kazandırdığını düşünüyoruz. Ama yüzde 5’lik dilimi göstermelik buluyoruz. CHP iktidarında gelire göre kira uygulamasına geçeceğiz.
Tarımda kendi kendine yeten bir memlekettik. 2002’de tarım yapılan 2,5 milyon hektar alanda tarım yapılmıyor. Ortalama yaş 30’du, şimdi 58.
Tarım sektörü yüzde 13 ile daralma yaşadı. (Cumhurbaşkanı Yardımcısı) Sayın Cevdet Yılmaz, bunu “Tarımda eksi 12,7 büyüme kaydettik.” diye anlattı. Sayın Cumhurbaşkanı yardımcım “-%12,7 büyüme kaydedilmez., -%12,7 küçülünür. Büyüme istediği gibi olmadığında ılımlı ama istikrarlı büyüme diyenlerin bu mahcubiyetini anlıyorum ama bu kadar berbat bir performanstan sonra bu kürsü özeleştiri bekler.
Almanya 2 bin 100 dolar, Türkiye’de 400 dolar. Kırmızı et 7 dolar, bizimkisi 41 dolara yemeye çalışıyor. Buna çözüm bulunması gerekirken 1,4 milyar dolarlık et ithalatı yapılmıştır. Kendi şirketinden dezenfektan satın alan Ticaret Bakanından sonra, kendi şirketinden et alan Et ve Süt Kurumu Müdürü de AKP’nin kara düzenine nasip olmuştur.”



