Manisa’da basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretinin ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
“Türkiye’de bir Kürt meselesi vardır. Demokratik yollardan çözülmelidir. Çözüm yolu meclis çatısı olmalıdır. Bunun şeffaf ve samimi davranılmalıdır. Toplumsal mutabakat aranmalıdır” diyen Özel, “Devlet Bey ‘barış’ demeye başladı” diye konuştu ve MHP’nin sosyal medya hesabından Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin fotoğrafıyla birlikte “Barışla herkes kazanır” paylaşımı yapılmasını değerlendirdi.
Özgür Özel, “Ama barış dilini kullanmadan yapıyor bunu. Çok sert bir üslubu var. Kendisi Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet ediyor. Ama CHP’ye, başka partilere karşı çok sert bir üslup kullanıyor. Devlet Bey eğer böyle bir kavga dilinden bir hakaret dilinden bir barış diline geçecekse ve bunun ilk adımı bu tweetse bu iyi bir şey. Ama süreci böyle yöneteceğini sanıyorsa yani samimiyetten uzak kendi bildiklerini okuyan sürekli ortaya bir şeyler atan, örneğin Meclis’te bir komisyon kurmayan, pazarlığı adada yapan, meclise dayatan ve burada da tweet atan bir çizgide olacaksa bu doğru bir çizgi değil” diye konuştu.
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın “Kürtler ve Türkler birbirinden nefret ediyor” açıklamasına değinen Özel, “Bu çok uzaklardan bakıp çok ezbere söylenmiş bir laf. Kürtler ve Türkler niye birbirinden nefret etsin? Biz birbirini seven, birlikte yaşama kültürü olan insanlarız. Ama ‘Erdoğan’a söyledim, Kürtlerin peşini bıraktı’ dediği; Türkiye Cumhuriyeti’nin, Erdoğan’ın ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ falan deyip de yapacağı bazı operasyonlara Trump talimatıyla durdurulduysa, bu soruyu Tayyip Bey’e sorup net cevap almak lazım.” diye konuştu.
Özgür Özel, DEM Parti İmralı heyetinin ziyaretine dair ise şunları söyledi:
DEM Parti heyetini ağırladık kendilerinin ziyaretinden de memnuniyet duyduğumuz ifade ettik. Onları dinledik. Kendi görüşlerinizle söyledik. Sayın Sırrı Süreyya Önder de zaten şöyle ifade etti: “Sayın Genel Başkan’ın hem katkılarını hem önerilerini hem eleştirilerini aldık. Eleştirileri de önerileri kadar değerliydi” dedi. Ben bu süreci en şeffaf hem de bolca üzerinde konuşularak ve doğruları yapmak üzere üzerinde titizlenerek devam edilmesi gerektiğini söylüyorum. Zaten kapının önünde yaptığımız açıklamada da hem şehit ailelerinin hassasiyetine ilişkin toplumsal mutabakatı hem de anayasa değişikliği meselesindeki endişeleri bertaraf edecek, bir anayasa değişikliğine mesafeli olduğumuz yaklaşımını orada da tekrar etmiştim. Burada da söylemekte bir mahsur yok. Açıkçası DEM Parti heyetinin de şehit aileleri ve gazilerin de bu sürecin içinde bulunmasına, onların da davet edilmesine bir karşı çıkışları olmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Başlarda Özgür Özel’den umutluyduk” açıklamasına yanıt veren Özel, “Sayın Erdoğan’ın geçmişte benden hiç ümidi yoktu. Ama 31 Mart günü onunla beni tanıştıran milletimize çok şükranlarımı sunuyorum. Çünkü grup başkanvekiliyken de benimle ilgili sert ifadeleri vardı. 31 Mart akşamı milletimiz beni Tayyip Erdoğan’la tanıştırdı. Tayyip Erdoğan’a dedi ki, ‘Bak o yok saydığın, lakap taktığın adını düzgünce söylemediğin kişi Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanıdır’. Tayyip Bey benle o gün tanıştı” dedi.