CHP’li 3 büyükşehir belediyesine yapılan operasyonlar sonrası konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Milletin elinde kalan tek şeyi, sandığı ortadan kaldırmak istiyorlar” dedi. Özel, Sandığın olmadığı otoriter bir yönetimi millete dayatıyorlar” diye konuştu.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Semsûr Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin gözaltına alınmasının ardından CHP MYK üyeleri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başkanlığında toplandı.
Yaklaşık 4,5 saat süren toplantı sonrası açıklama yapan Özgür Özel, “İktidarın koltuğa tutunma ve seçime kadar dönemi bir şekilde geçirme, en nihayetinde de milletten korkan, sandıktan kaçan bir iktidarın baskı rejimine çevirmeye çalıştığı bir ülkedeyiz. Bugün, artık duyanlara yok artık dedirtecek haberlerle uyandık. Bu iktidarın içindeki bir avuç insan, yanına 3 hakim, 3 savcı, 3 de gizli tanık alarak 19 Mart’ta bu millete savaş açmıştı. Bu savaş ilanı sadece bize değil, demokratik siyasete açılmıştır. Zaten siyasi yelpazede Cumhur İttifakı’nın dışında kalan tüm partilerin, en sağdan en sola kadar partilerin ortaya koydukları dayanışma ve ortaklaştıkları tespitler de bu yöndeydi. Artık bu ülkeyi milletin rızasıyla yönetmek istemedikleri çok açık. Sandığı ortadan kaldırmak istiyorlar ve bunun provalarını yapıyorlar. Sandığın olmadığı otoriter bir yönetimi millete dayatıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Bir suç örgütü lideri var: Adı, Aziz İhsan Aktaş’
Özel, şunları söyledi: “Bu üç belediye başkanını, Ekrem Başkan’ı ve İstanbul’daki belediye başkanlarını bir araya getiren şey ne olabilir? Nasıl olabilir? Bir suç örgütü lideri var. Adı, Aziz İhsan Aktaş. Bunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Beşiktaş Belediyesi operasyonundan sonra servis ettikleri üzere, Aziz İhsan Aktaş diye biri var ve bir suç örgütü kurmuş. Belediyelere rüşvet dağıttığı iddia ediliyor. Ve bu kişinin yaptığı bütün işlerde şaibe var diye düşünülüyor, hangi belediyeye iş yaptıysa, şu ana kadar adını geçirdiği hangi belediye varsa oraya operasyon düzenleniyor. Hangi belediyeler derseniz? İstanbul’daki belediyeler; ilk Beşiktaş, Avcılar, Seyhan, Ceyhan… Şimdi de Adıyaman ve Adana belediyeleri. Adıyaman Belediyesi ile sözleşme bitmiş, yeniden yapılmamış. Adana Büyükşehir Belediyesi ile bu dönem yok, geçen dönem yok. Zeydan Başkan, bundan 8 yıl önce Seyhan’ı yönetirken, önceden yapılan sözleşme devam etmiş, o zaman ödeme yapmış. Adı geçiyor ya, alın size Zeydan Karalar.
Aziz İhsan Aktaş, hangi belediyeden ödeme alıp fatura kesmişse gözaltına alıyorlar ve tutukluyorlar. Peki, bu Aziz İhsan Aktaş, CHP’den başka bir belediye ile ya da kamu kurumuyla çalışmamış mı? Biz istisnayız, kaide AK Parti ile çalışmak. Yargıtay, TBMM, Deniz meydanları, elektrik şirketleri, Türk Hava Yolları, Pamukkale ve Uludağ Üniversitesi rektörlükleri, 20 ilin kamu hastaneleri, AK Partili Trabzon Büyükşehir, Kocaeli Büyükşehir, Kahramanmaraş Büyükşehir, Ordu Büyükşehir, yine AK Partili Bahçelievler, Fatih, Zeytinburnu, Eyyubiye, Karaköprü, Antakya, Adapazarı belediyelerinden yıllardır, önceki yıllarda ise Balıkesir Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, AK Parti’deyken Afyonkarahisar.
Bunların tam listesi var. Aziz İhsan Aktaş’ın AK Partili belediyelerle ilişkisi. Bunlardan herhangi biri, herhangi bir belediye CHP’li olsaydı içeridelerdi. Bahçelievler Belediyesi en son ve en büyük ihaleyi vermiş. CHP’li olsaydı şu anda tutukluydu. Niye tutuklu değiller? Çünkü, bunlar ‘AK Parti’nin kir göstermez, her türlü iş AK Parti’nin içinde bilinir, çözülür, yargıya intikal etmez’ kuralından yararlanıyorlar.
Aziz İhsan Aktaş ile çalışmayıp, Aziz İhsan Aktaş’ı memnun etmemişlerin isimlerini veriyor Aziz İhsan Aktaş artık. Bir suç örgütü düşünün; başında Aziz İhsan Aktaş, itirafçı olmuş. Aziz İhsan Aktaş, evde; iftira attıkları hapishanede. Bu yoğurdun bolluğu nerede bulunmuş arkadaşlar? Bir suç örgütü kuracaksın, oradan menfaat temin edeceksin, ortaya çıktıktan sonra ‘ben itirafçı olayım gideyim, bunlar kalsın’ diyeceksin.”
Türkiye yol ayrımında
Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu ifade eden Özel, “Bir avuç insan bu ülkeyi vesayetle yönetmeyi kafaya takmış. Bu mücadele demokrasi, sandığa sahip çıkma mücadelesi. Herkes tarihteki yerini alacak, bir tarafta sandığı koruyanlar bir tarafta Tayyip Bey’e teslim olanlar. Devletin yargı mensuplarını, bürokratlarını bir kez daha uyarıyoruz: Yargıtay başkanlarının, THY’nin, AKP’lilerin sorgulanmadığı sorularla CHP’li belediye başkanlarını sorgulayamazsınız. Bu kirli bir operasyondur” dedi.
‘Birinci parti’ tartışması ve seçim çağrısı
Erdoğan’a seslenen Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Şimdi çıkmış, ‘Biz de anket yaptırıyoruz, AKP birinci parti’ diyor, hodri meydan. Madem birinci partisin gel, 2 Kasım Pazar kuralım sandıkları. Günlerdir yalvarıyor bana. Mitinglerden rahatsız değilmiş ama ‘gel Ankara’da otur, İstanbul’da miting yapma, Ekrem’i bırak. Gel partinin başına geç’ diyor. Senin icazetinle partinin başında oturacağıma namusumla Silivri’de Ekrem Başkan’ın yanında yatarım. ‘Ankara siyaseti yap’. Bu akşam Amasya siyaseti yapıyorum.”
Kimseyi darbe ile tehdit etmiyoruz
“Kimseyi darbe ile tehdit etmiyoruz. Kimseyi kaba kuvvetle tehdit etmiyoruz. Ama birisi darbeye kalkarsa, sandığı almaya kalkarsa, bir takım yollarla bu milletin elinden seçimi almaya kalkarsa bu millet kendi elleriyle sandığı geri getirir. Ondan hiç kimse fazladan kabadayılığa girişmesin. Sandık gelecek, hepiniz gideceksiniz. 2 Kasım’da yüreği yeteni seçime bekliyorum. ‘Birinci partiyim’ diyeni seçim bekliyorum. Kendine güveneni seçime bekliyorum. Kasımpaşa delikanlısıysan seçime bekliyorum.”
Manavgat açıklaması
“Dün tüm bunlardan bağımsız olarak Manavgat’ta gerçekleştirilen bir operasyona ilişkin suçüstü iddiaları ve görüntüleri karşısındaki tavrımızı hep birlikte takip ettiniz. Biri hukukçu, ikisi de yerel yönetimler deneyimi olan muhakkik heyetimiz ışık hızıyla Antalya’ya ve Manavgat’a doğru ilerledi. Orada gerekli çalışmaları, tetkikleri, araştırmaları, hem kamu makamlarıyla, yargı makamlarıyla, idari makamlarla ve siyasi makamlarla, partimizle gerekli görüşmeleri yapıyorlar ve verecekleri rapora göre Cumhuriyet Halk Partisi de ifade ettiğimiz gibi icap eden en hassas, en titiz, en tavizsiz tutumu takınacak. Kimsenin bundan şüphesi olmasın.
Ancak ağaç isimleri verdikleri gizli tanıklarla, aylarca içeride tutup çoluğuyla-çocuğuyla tehdit edip iftiraya zorladığı insanların gözyaşları içinde imzaladıkları iftiranamelerle mesafe alamayanların ne durumda olduklarını millet de biliyor, aslında AK Partili siyasetçiler de ya da ittifak ortakları da biliyor.”