• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Özgür Özel’den komisyonun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gündemine yanıt

Özgür Özel’den komisyonun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gündemine yanıt

Meclis komisyonunun Abdullah Öcalan’ı dinlemesine ilişkin soruya yanıt veren Özgür Özel, “Meclis başkanı alsın, MHP ve AKP ortaya koysun tutumlarını. Sonra gelsinler bana sorsunlar” dedi.

Özgür Özel’den komisyonun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gündemine yanıt
Özgür Özel’den komisyonun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gündemine yanıt
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 9 Ekim 2025 14:32
  • Güncellenme: 9 Ekim 2025 14:41

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İspanya ve Belçika seyahatleri öncesinde İstanbul Havalimanı’nda gazetecilere açıklama yaptı.

Kürt meselesinin çözümüne dair geçmişte yaşananlara atıfta bulunarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Özel, “O liderlerden bir tanesine Serok diye hitap ediyorlardı, Kürt meselesi konusunda kendilerinin çizgisinde değil diye. DEM Parti’yle biz bayramlaşıyoruz diye bize ‘Kanlı ellerle tokalaşıyorsunuz’ diyorlardı. Şimdi CHP onlara ana muhalefet olarak bütün dünyanın önünde öyle demokratik bir şamar attı ki bir anda hain dediklerini çay içmeye, katil dediklerini sohbet etmeye çağırmışlar. Bu çağrı doğrudur. Keşke geçen sene ekimde de DEM Parti’yi çağırabilseydiler. Ondan önceki ekimde de çağırabilseydiler. Bu ülkeyi 23 yıldır yöneten Erdoğan, hiçbir bayramda tüm partileri arayacak yüce gönüllülüğü yerine getirmemiştir. Biz normali budur diyerek Erdoğan dahil tüm liderlerle bayramlaştık. Erdoğan, düşmanı olmadan siyaset yapamaz. Cumhuriyet Halk Partisi’nden öğreneceği çok fazla şey var. Bizim seçimi kazandığımız geceki tutumumuzdan öğreneceği çok şey var. Çünkü kindardır, çünkü hazımsızdır. Çünkü düşmanı yoksa Erdoğan da yoktur” dedi.

İmralı sorusuna cevap: Bana sonra sorsunlar

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan bir heyetin İmralı’da Abdullah Öcalan’ı dinlemesi konusuyla ilgili soruyu yanıtlayan Özel, “Meclis böyle bir şeyi gündemine alacaksa alsın, görelim. Meclis başkanı alsın, MHP ve AKP ortaya koysun tutumlarını. Sonra gelsinler bana sorsunlar” diye belirtti.

Özel, “Şu an partimin yetkili organlarına iletilmek üzere komisyon üyelerimizden böyle bir şeyi resmileştirildiğini duymadım, görmedim, bilmiyorum. AKP önce kendi tutumunu belirlesin. Heyet sayısını belirlesinler. Meclis başkanı hangi partiden kimi davet ediyorsa duyursun. CHP’yi şeytanlaştırıp işlerine gelince önceleştirmesinler. Yerim, yurdum, tutumumum belli, girdiğim komisyon oturduğum yer belli. Kendi pozisyonlarını görelim. Onlar yanıtlasın, sonra biz de yanıtlamaya devam ederiz” diye konuştu.

Demirtaş’ın tutukluluğu: Yanlış yaptılar

Özel, Adalet Bakanlığı’nın AİHM’in HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararına itiraz etmesine ilişkin, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları Türkiye için bağlayıcıdır. Bir sürecin içindeyiz. Yanlış yaptılar. Bir an önce AİHM kararlarının uygulanması gerekir. Bu konuda yapmış oldukları başvuruyu samimiyetsiz olarak değerlendiriyorum” sözlerini kullandı.

Ünlülere yönelik operasyon: Utanç verici 

Özel, “Ünlülere yönelik bir uyuşturucu operasyonu var. Bu operasyon kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ısrarla ‘Bu bir gözaltı değil’ dedi. Ama baktığımızda fiilen jandarma eşlik etti. Siz bu operasyonu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Utanç verici bir operasyon. Zaten gözaltı yapsa, gözaltı yaptım dese bunun sebebi sorulur ve ne yaptığı bilinir. Yaptığı iş bir gözaltı değil, yaptığı işin ne olduğunun hukuk devletinde bir karşılığı da yok. Yaptıkları iş doğrudan birincisi aile hayatına saldırı, özel hayata saldırı, konut güvencesine saldırı ve itibar suikasti. Doğrudan bir itibar suikasti. Amaç şu; güya bir tanıkları var, bir torbacı var. O bir ifade veriyor. O torbacının torbasından nasıl oluyorsa Türkiye’de iktidarı memnun edecek, iktidarı övecek söylemleri olmayan, zaman zaman eleştiren ama eleştirileri de demokratik sınırlar içinde kimseyi rencide etmeyen, hatta çok dikkatli eleştiriler. Ama ne yapmışlar? Örneğin 19 Mart darbesine karşı eleştirel bir tutum içinde almışlar. Diyorlar ki bir torbacı var. Bir torbacı yok. Bir torba var. Torbanın içinde muhalif kimliği olan sanatçılar var. Onları çıkarıyorlar. Sabahın köründe evden jandarmayla alıyorlar. Kan kontrolüne, idrar kontrolüne, saç teli alıp, saç telinden uyuşturucu kontrolüne götürüyorlar. Bu 19 kişiden 18’inde bir şey çıksa, çıkmaz da, çıksa birinde çıkmasa o bir kişiye yaptığınız bu haksızlığın hesabını nerede vereceksiniz? Orada 4 Eylül günü Meriç Alkan Keskin’in kızı Güneş dünyaya geldi. Güneş bebeği annesi 32 gündür emziriyor. Dün Meriç Hanım’ı aldılar, jandarmayla götürdüler. Eşi elinde süt pompasıyla geldi ve birileri kan örneği, saç örneği diye Güneş’in annesini itibarsızlaştırmaya çalışırken o Güneş’e süt aldı, oradan süt götürüldü. Bu kadar ayıp bir şeyi, bu kadar utanç verici bir şeyi, bu ülkeyi yaşatanlara lanet olsun.

‘Böyle bir şeyi yaparsak namerdiz’

Ben arkadaşların açıklamalarını dinledim. Örneğin Hadise. Diyor ki ‘Hayatımda ilk defa sabah 06.30’da korkarak uyandım. Kapım deliler gibi çalındı. Ben sigara bile içmiyorum.’ Diğer taraftan İrem Derici ‘Sabah 07.00’de evden o şekilde alınmak çok üzdü, ağırıma gitti. Bir telefon etseler gidip ne istiyorlarsa verirdim. Alnım, ana sütüm kadar ak’ demiş. Ve ‘Böyle bir ifade verecek kadar açık bir kadınım. Neden bunu yaptılar anlamadım’ demiş. Sayın Ziynet Sali’nin avukatı hayatı boyunca Ziynet Sali’nin sigara dahi içmediğini söylemiş. Şimdi ne olacak? Kaldı ki bir torbacının iftiraları. Böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsanız, telefon ettiğinizde hangi birisi gelmeyecek? Çağırdınız da gelmedi mi de jandarmayla gittiniz? Yani çağırdınız, o da gelmedi, kaçtı mı da jandarmayla sabah 06.30’da gittiniz? Şimdi buradan bütün AK Parti’ye yakın sanatçılara, yazarlara, çizerlere şunu soruyorum: Siz belki yakın yere koymuyorsunuz. Biz olacağına inanıyoruz ama seçim oldu. İktidar değişti. Sen Tayyip Erdoğan’a övgüler dizen, iyi şeyler söyleyen, belki bizleri eleştiren birisin. Köşelerinden yazan birisin. Ertesi sabah kapı çalınıyor. Jandarma geliyor ve sizi evlerinizden teker teker alıyor. Saç kontrolüne, idrar vermeye, zorla kan vermeye götürüyor. Sonra çıkıyor birisi de diyor ki ‘Bir torbacı var. Söyledi torbadan, hep bu AK Parti’ye yakın sanatçılar çıktı, gazeteciler çıktı, yazar çizer çıktı, televizyon yorumcusu çıktı’. Ne hissedeceksiniz? Bugün bize yaptıkları bu. Size yapılsa ne hissedeceksiniz? Evladınızın önünde. Eşinizin yanından ve komşularınızın gözü önünde, bir sürü jandarma arabası aşağıda çakarlar çakarlar, gelip sizi ‘Hakkınızda bir iddia var. Birisi size uyuşturucu sattığını söylemiş’. Sizi alıp paldır küldür getiriyor. Bunu siyasi bir husumetle size biz yaparsak yarın ne hissedecekseniz? Ben size şunu söyleyeyim: Böyle bir şeyi yaparsak namerdiz. Hiç korkmayın. Bizim vicdanımıza emanetsiniz.