2025 yılı, işçi sınıfı açısından protestolarla açıldı. Düşük ücretler, enflasyon karşısında eriyen maaşlar, toplu sözleşme uyuşmazlıkları, sendikal baskılar ve özelleştirme politikaları yılın ilk aylarından itibaren emekçileri alanlara çıkardı. Ocak ayından yıl sonuna kadar Türkiye’nin dört bir yanında işçiler grev, iş bırakma ve direnişlerle taleplerini dile getirdi.
Polonez direnişi kazanımla sonuçlandı
Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlenen ve 2024’ten bu yana hakları için mücadele eden Polonez işçileri, 172 gün boyunca fabrika ve adliye önünde direniş sürdürdü. Açlık grevine kadar varan eylemler sonucunda 6 Ocak’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aracılığıyla yapılan ikinci toplantıda işçilerin tüm talepleri kabul edildi.
Kamu emekçileri ocakta iş bıraktı
13 Ocak’ta kamu emekçileri, “yoksulluk sınırının üstünde ücret” talebiyle ülke genelinde iş bıraktı. Ankara, İstanbul ve Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte yapılan eylemler, 2025’in ilk kitlesel emek protestoları arasında yer aldı.
Tekstil ve sanayide sendikal baskılar
Digel Tekstil’de düşük zam dayatmasına karşı çıkan ve sendikalaştıkları için işten atılan işçiler, 17 Ocak’tan itibaren fabrika önünde direnişe geçti. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde ise yüzde 30 zam dayatmasına karşı işçilerin tepkisi büyüdü. Bu süreçte Birtek-Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen iki kez gözaltına alındı, 17 Şubat’ta tutuklandı; 24 Mart’ta tahliye edilse de 25 Mart’ta hakkında ev hapsi kararı verildi. Ev hapsi 4 Temmuz’da kaldırıldı.
Grevler ve yürüyüşler sürdü
Şubat ayında Gebze’de Chinatool işçileri yüzde 20 zam teklifini reddederek greve çıktı; dördüncü günde anlaşma sağlandı. Ankara Çayırhan’daki termik santral ve maden sahasının özelleştirilmesine karşı işçilerin 2024’te başlattığı eylemler 2025’te de devam etti. Tüm tepkilere rağmen tesis 7 Mart’ta özelleştirildi.
İzmir’de Tekgıda-İş’in örgütlü olduğu üç tütün fabrikasında 1700 işçinin grevi 12 Nisan’da anlaşmayla sonuçlandı. 21 Nisan’da ise Koç Holding’e bağlı TÜPRAŞ’ta yüzde 28 zam ve üç yıllık toplu sözleşme teklifine karşı İzmir, Kocaeli, Batman ve Kırıkkale rafinerilerinde iş durduruldu.
Belediyelerde işten çıkarmalar ve eylemler
Mart ve nisan aylarında İstanbul Kuzey Star Tersanesi’nde, Altındağ Belediyesi’nde ve Esenyurt Belediyesi kayyım yönetimi altında işten çıkarılan işçiler eylemler yaptı. Esenyurt’ta yaklaşık 300 işçinin tazminatsız işten atılması tepkilere yol açtı.
1 Mayıs ve sonrası
1 Mayıs İşçi Bayramı, Türkiye’nin 77 ilinde 100’ü aşkın merkezde “ekmek, barış, adalet ve özgürlük” talepleriyle kutlandı. Mayıs ve haziran aylarında İzmir’de TPI Composites, belediye işçileri ve KRT emekçilerinin grevleri emek gündemini belirledi.
Kamu çerçeve protokolü ve yaz eylemleri
600 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu çerçeve protokolü sürecinde hükümetin düşük zam teklifine karşı Türk-İş temmuz ayında ülke genelinde eylemler düzenledi. 17 Temmuz’da iş bırakma eylemleri yapılırken, 2 Ağustos’ta Türk-İş ve Hak-İş yüzde 30 zamla sözleşmeye imza attı.
İş cinayetleri ve çocuk işçiliği alarm verdi
2025’in ilk 11 ayında en az 1956 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Yalnızca kasım ayında 216 işçinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Aynı dönemde 85 çocuk işçi iş cinayetlerinde öldü. Dilovası’nda Ravive Kozmetik’te meydana gelen patlamada 3’ü çocuk 7 işçinin hayatını kaybetmesi, ihmal zincirini bir kez daha gözler önüne serdi.
Tarım işçilerini taşıyan servis kazaları, orman yangınlarına müdahale sırasında yaşanan ölümler ve güvencesiz çalışma koşulları yıl boyunca emek örgütlerinin tepkisini çekti.
2025 nasıl hatırlanacak?
2025 yılı, işçiler ve emekçiler açısından hem ağır kayıpların hem de insanca yaşam mücadelesinin yılı oldu. Grevler, direnişler ve kitlesel eylemler, düşük ücret ve güvencesizliğe karşı mücadelenin 2026’ya da taşınacağının işaretlerini verdi.
Daha fazlası video haberde.




