İzmir’in Dikili ilçesinde faaliyet gösteren Danimarkalı Queen Flower serasında çalışan çoğunluğu kadınlardan oluşan tarım işçileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası’na (BTO-SEN) üye oldu. Ancak sendikal örgütlenme çabaları, işverenin yoğun baskısıyla karşılaştı. İşçiler şimdi hem iş yerindeki haklarını savunmak hem de sendikal mücadeleyi sürdürebilmek için direniyor.
İşverenin bu tutumu işçilerin tepkisine neden olurken, Queen Tarım işçileri eylemler yaparak seslerini kamuoyuna duyurmaya başladı.
Sendikal yetkiye itiraz, toplu sözleşmede tıkanıklık
İşçilerin çoğunluğunun sendikaya üye olmasıyla birlikte BTO-SEN, yasal prosedürleri yerine getirerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan işyeri yetki belgesini aldı. Ancak işveren tarafı, sendikal yetkiye itiraz ederek süreci yargıya taşıdı ve toplu sözleşme sürecini uzattı.
BTO-SEN Genel Başkanı Mehmet Çak, İlke TV’ye yaptığı açıklamada, sendikanın iyi niyetle toplu sözleşme sürecine başladığını, idari maddeler konusunda uzlaşma sağlandığını ancak ekonomik talepler gündeme geldiğinde işverenin geri adım attığını ifade etti.
(Fotoğraf: BTO-SEN Genel Başkanı Mehmet Çak)
Çak, “Toplu sözleşme sürecinde üç toplantı yapıldı. İdari maddeler konusunda anlaşmaya vardık. Ancak sıra ekonomik maddelere gelince işveren daha önce sunduğu tekliften yüzde 27 oranında geri adım attı ve müzakereyi tıkadı” dedi.
Temsilci işten atıldı, işçilere baskı
Sendikal faaliyetlerin engellenmesi yalnızca hukuki süreçle sınırlı kalmadı. BTO-SEN’e göre, işveren işçilere sendikadan istifa etmeleri için baskı yapmaya başladı. Özellikle işyeri temsilcisi üzerinde sistematik yıldırma politikası uygulandığı iddia edildi. Temsilcinin iş sağlığı ve güvenliği açısından riskli alanlarda görevlendirildiği, bu görevi reddetmesi üzerine işten çıkarıldığı belirtildi. Temsilcinin çalışma saatleri dışında mesaiye kalan bir arkadaşını almak için seraya girmesinin, “izinsiz giriş” gerekçesiyle işten çıkarılmasına bahane edildiği ifade edildi.
Çak şu ifadeleri kullandı: “Bu açıkça bir yıldırma politikasıdır. İşçiler ev ziyaretleriyle tacize uğruyor, performans gerekçesiyle işten atılmakla tehdit ediliyor. Sendika temsilcimiz ise tüm bu hukuksuzlukların ortasında dayanışma gösterdiği için işten atıldı.”
Sendika, temsilcinin işten çıkarılmasına karşı işe iade davası açıldığını ve suç duyurusunda bulunduklarını da duyurdu.
Oueen işçileri Meclis gündeminde
Queen Tarım’daki gelişmeler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de taşındı. Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Karaca, Queen Tarım’da kadınların günde 12 saat çalıştığını, yoğun kimyasallara maruz kaldıklarını ve sağlıklarını kaybetmemek için sendikalaştıklarını vurguladı.
Danimarkalı şirketin işçilere yönelik baskıcı tutumunu sert sözlerle eleştiren Karaca, “İşveren, kadın işçileri eşleri, çocukları ve aileleri üzerinden silahla tehdit ettirdi. Sendikal yetkiye keyfi şekilde itiraz etti. Temsilciyi işten attı. Şimdi ise patronların kontrolündeki başka bir sendikaya işçileri zorla üye yapmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Karaca, konunun takipçisi olacaklarını belirtti.
