Rojin Kabaiş dosyasına cinsel saldırı ihtimalini ortaya çıkaran DNA bulgusunun 1 yıl sonra eklenmesine tepki gösteren arkadaşları ve Van Kadın Platformu, “Zamanında açıklansaydı failler bulunabilirdi” dedi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri, ATK’nin dosyadaki tutumunu rektörlük binasından ATK’ye yaptığı yürüyüşle protesto etti.
Yürüyüş öncesi öğrenciler adına yapılan açıklamada Rojin için adalet istendi ve “Bugün burada toplandık, içimizde öyle derin bir çığlık var ki, sessizliğimiz bile yankı oluyor. Rojin için buradayız. Bir yılı aşkın süredir cevapsız kalan soruların, yarım kalan hayatların, susturulan hakikatlerin peşindeyiz. Rojin’in ardından sadece bir ailenin değil, bir toplumun vicdanı sarsıldı. Bu sarsıntıyı unutmadık, unutturmayacağız. Rojin Kabaiş, hayalleri olan bir genç kadındı. Bir üniversite öğrencisiydi; ailesinin, arkadaşlarının umudu, kendi geleceğinin ışığıydı. Ama bir gün o ışık ansızın söndü ve o günden sonra bir sessizlik başladı. O sessizlik, hepimizin içine çöken bir karanlığa dönüştü.” ifadelerine yer verildi.
Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen dosyadaki soru işaretlerinin giderilmediğinin hatırlatıldığı açıklamada “Adalet bir dosya sayfasında değil, insanların vicdanında, toplumsal hafızada yer bulmalıdır. Rojin’in ardından sadece bir genç kadını değil, bir değeri ve umudu kaybettik. Kaybolan o umudu yeniden diriltmek için bulunuyoruz. İnanıyoruz ki, gerçekler er ya da geç gün yüzüne çıkar. Bir insanın sessizliği bazen en gür ses olur. Bugün Rojin’in sessizliğini konuşmaya dönüştürmek için buradayız. Bu ülkede her kadının, her gencin, her insanın yaşam hakkı kutsaldır. Bu hakkı korumak sadece devletin değil, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Bir kadın öldürüldüğünde, bir toplum biraz daha eksilir. Bir genç hayattan koparıldığında geleceğimiz biraz daha karanlık olur. Buradaki varlığımız bir öfke değil bir vicdan çağrısıdır. Bu çağrı, ‘adalet’ kelimesinin anlamını hatırlatmak içindir. Bir yaşam kaybolduysa, bir soru işareti varsa, onun cevabı bulunmalıdır. Çünkü adalet, sadece suçluyu cezalandırmak değil, toplumun vicdanını onarmaktır” diye belirtildi.
Rojin’in hatırasının herkese yol göstereceğinin belirtildiği açıklamada “Bugün burada verdiğimiz söz, sadece bir günün değil, bir vicdanın sözüdür; unutmayacağız, unutturmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Gözyaşımız isyan değil, insanlığa çağrıdır. Öfkemiz nefret değil, adalet arayışıdır. Suskunluğumuz korkaklık değil, umutla, inançla örülmüş bir dayanışmadır. Rojin’in sesi artık biziz. Onun yarım kalan cümlelerini biz tamamlayacağız. Çünkü adalet, er ya da geç, mutlaka yerini bulur ve biz o güne kadar buradayız. Rojin için, kadınlar için, insanlık için. Adaletin yankısı sessizliğin içinden doğacak ve o ses hepimizin kalbinde yaşayacak. Adalet ancak halkın sesiyle güçlenir.” denildi.
Van Kadın Platformu da, Van Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde protesto gerçekleştirdi. Açıklamaya, kadın örgütleri, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra öğrenciler katıldı.
Kadınlar adına açıklamayı okuyan Van Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukat Fatma Ülgen, “Aradan geçen bir yıla rağmen yürütülen soruşturmanın etkin bir biçimde ilerlemediği, dosya üzerinde kısıtlılık kararının sürdüğü ve telefon incelemesinin dahi tamamlanmadığı tarafımızca kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bir yıl boyunca Wan Barosu ile Amed Barosu kadın hakları merkezi tarafından ATK’nin Rojin’in vücudunda bulunan DNA’ların kimlere ait olduğunu ve vücudunun hangi bölgesinde bulunduğunun açıklanması için taleplerde bulunulmuştur. Bugün itibarıyla Adli Tıp Kurumu’nun ikinci raporunda yer alan iki farklı erkeğe ait DNA bulgusu, dosyanın seyrini ve niteliğini açık biçimde değiştirmiştir. Bu bulgular, birinci DNA’nın göğüs bölgesinde, ikinci DNA’nın ise vajinal bölgede tespit edildiğini ortaya koymaktadır. Bu veriler, Rojin Kabaiş’in ölümünün ‘intihar’ olarak yansıtılmasının ne denli hatalı olduğunu açıkça göstermektedir” diye belirtti.
Rojin Kabaiş dosyasında yükümlülüklerin yerine getirilmediği; delillerin zamanında toplanmadığı, otopsi sürecinde ailenin ve vekillerinin sürece dahil edilmediği ve dosyanın başından bu yana şeffaflık ilkesinden uzak bir biçimde yürütüldüğünü söyleyen Fatma Ülgen, “Rojin Kabaiş dosyası, kadınların şüpheli ölümlerinde sıklıkla karşımıza çıkan ‘intihar’ algısı ve cezasızlık pratiğinin bir başka örneğini teşkil etmektedir. Bu tür dosyalar yalnızca bireysel vakalar değil; toplumda kadınlara yönelik şiddetin, ayrımcılığın ve yargısal ihmallerin yapısal göstergeleridir. Rojin Kabaiş dosyasında 06.11.2024 tarihinde Adli Tıp Kurumu raporunda iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edilmiş olmasına rağmen, kurum tarafından verilen raporlarda vajinada DNA’nın olmadığı bildirilmiş, fakat 10 Ekim 2025 tarihinde gelen ATK raporunda nihayet DNA örneklerinin göğüs bölgede ve vajinal bölgede bulunduğu açıklanmıştır. Dosyanın seyrini kökten değiştiren böylesine önemli bir bilginin bu kadar geç sunulması, sürece ilişkin ciddi soru işaretlerini beraberinde getirmiştir” ifadelerini kullandı.
Van Barosu tarafından ATK raporunu hazırlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyleyen Fatma Ülgen, “Ayrıca, soruşturma dosyasında yer alan önceki ATK raporlarında bu bilgilerin bulunmamasına rağmen, dönemin Başsavcısı tarafından bir haber sitesine verilen röportajda, DNA örneklerinin Rojin Kabaiş’in karın ve göğüs kısmında bulunduğu yönünde gerçeğe aykırı bilgi kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu açıklama, hem soruşturmanın gizliliğini ihlal etmiş hem de kamuoyunu yanlış bilgilendirmiştir. Bu nedenle, yanlış bilgi yayarak kamuoyunu yanıltma ve görevi kötüye kullanma gerekçeleriyle ilgili dönemin Başsavcısı hakkında da suç duyurusunda bulunulmuştur. Rojin Kabaiş dosyasında yaşanan bu süreç, kadınların yaşam hakkının nasıl değersizleştirildiğinin ve adalet mekanizmasının cinsiyet temelli ihmalinin açık bir göstergesidir.” diye konuştu.
Van’da öğrenciler Rojin için ‘intihar değil bu bir cinayet’, ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganlarıyla yürüdü
🔹Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması talebiyle üniversite içerisinde bulunan ATK yerleşkesine doğru bir protesto yürüyüşü… pic.twitter.com/FNznrsbPLF
— İlke TV (@ilketvcomtr) October 13, 2025
Rojin’in sıra arkadaşları: Rektör buraya gelen her gün toplanacağız
Van YYÜ kampüsünde Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması için yaklaşık 6 saatir devam eden oturma eyleminde konuşan üniversite öğrencisi: “Rektör buraya gelene kadar her gün saat 16-18 arası toplanmaya devam edeceğiz” dedi.
Van YYÜ kampüsünde Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması için yaklaşık 6 saatir devam eden oturma eyleminde konuşan üniversite öğrencisi: ‘Rektör buraya gelene kadar her gün saat 16-18 arası toplanmaya devam edeceğiz.’ pic.twitter.com/Zd6Ctpj6WV
— Ruşen Takva (@TakvaRusen) October 13, 2025
Rektörün evinin önüne protesto yürüyüşü.
Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması için Van YYÜ rektörünün kaldığı evin önüne yürüyen öğrenciler, burada oturma eylemi başlattı
📹/ @TakvaRusen https://t.co/TNyKVw30Gh pic.twitter.com/aS9l8V54ls
— İlke TV (@ilketvcomtr) October 13, 2025