Sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran Eziyet Yönetmeliği’nin kaldırılmasına ilişkin açıklamada bulundu.
Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Genel Sağlık-İş, Hekim Birliği Sendikası ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), “eziyet yönetmeliği” olarak tanımladıkları “Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne” getirdiği ağır çalışma koşullarının düzeltilmesi istemiyle birçok ilde açıklama yaptı. Sağlıkçılar açıklamalarında şu taleplerini sıraladı:
“Halkımıza, eşit, ücretsiz, yeterli süre ile koruyucu, nitelikli, sürekli, kapsayıcı birinci basamak temel sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Performansa dayalı olmayan, emekliliğe yansıyan, emeğimizin tam karşılığı olan, tüm insani ihtiyaçlarımızı rahatça karşılayabileceğimiz, tek kalem ücret istiyoruz. Yüzde 35’e varan vergi kesintilerinin en çok yüzde 15’e indirilmesini, vergide-gelirde adalet sağlanmasını istiyoruz. Kamu tarafından yapılan, donanımı ve tüm ihtiyaçları karşılanan, sağlık hizmeti vermeye uygun, depreme dayanıklı, güvenli Aile Sağlık Merkezleri (ASM) istiyoruz. Mesleğimize müdahale etmeyen, sağlık çalışanlarını memnuniyet nesnesine dönüştürmeyen, baskılara ve cezalara son veren, halka koruyucu ve iyi sağlık hizmeti verilebilmesine olanak sağlayan sağlık yönetimi istiyoruz.”
Diyarbakır
Diyarbakır’da, İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yapıldı. Sağlık örgütlerin temsilcileri ve sağlık emekçilerinin katıldığı açıklamada, “Aile sağlığı merkezlerini yönetmelikler ile eziyete dönüştürmeyin” pankartı açıldı. Burada açıklama yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ferhat Babur, ASM’lerde çalışan hekim, ebe, hemşire ve diğer sağlık personellerinin 2025’in son ayında da sorunlarının artarak devam ettiğini söyledi.
Son yıllarda sağlık çalışanlarının mutlu olamadığı, işine yabancılaştığı, tükendiği, halkın da iyi sağlık hizmeti alamadığı bir düzenin yaratıldığını kaydeden Babur, “Verdiğiniz sözlerin birini bile tutmadınız. Bizi de bu düzenin parçası haline getirmek için baskı ve cezalarınızla saldırdınız. Ancak biz kendimize ve hastalarımıza verdiğimiz sözle, mesleğimizin onurunu korumak için, sağlığa ve mesleğimize yaptığınız bu saldırılara karşı bugün buradayız” diye konuştu. Açıklama, “Baskı zulüm, kölelik istemiyoruz” sloganı ile son buldu.

Mersin ve Adana
Mersin Sağlık Platformu, İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Açıklamada “Artık yeter haklarımız için buradayız, vazgeçmiyoruz. Siz yönetemiyorsunuz biz tükeniyoruz” pankartı açıldı. Açıklamayı yapan Mersin Aile Hekimleri Derneği İbrahim Önge, iktidarın sağlıkçılara verdiği sözleri tutmasını istedi.
Adanada, Kurttepe ASM önünde “Eziyet yönetmeliğine hayır” adıyla açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan Adana Aile Hekimleri Derneği Genel Sekreteri Uzman Dr. Kayhan Süreyya İşgüzar, sağlık çalışanlarının sorunlarını sıralayarak, bunların çözülmesini istedi. Eziyet yönetmeliği diye nitelendirdiği yönetmeliğin hem hekimlere hem yurttaşlara zarar verdiğini ifade eden İşgüzar, yeni yönetmeliğin, aile hekimliğini koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaştırdığını, performans baskısının artırıldığını, cezalandırıcı ve angarya niteliğinde uygulamaların yaygınlaştırıldığını söyledi. Bunun sağlık hizmetinin niteliğini düşürdüğünü ve toplum sağlığını doğrudan tehdit ettiğini dile getiren İşgüzar, “Sağlık emekçileri tükenmişlik noktasında” diyerek, söz konusu yönetmeliğin geri çekilmesini istedi.

Antalya ve Ankara
Şube binasında açıklama yapan SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Kaan Taşer, söz konusu yönetmeliğin hem ASM’leri hem sağlık çalışanlarını hem de yurttaşların ağır bir tabloyla karşı karşıya bıraktığını belirterek, bu koşulların düzeltilmesini istedi.
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada ise konuşan ANKAHED YK Başkanı Dr. Emin Öner Keleş, “Aile Hekimliği sisteminde görev yapan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının, son bir yıl içinde Aile Sağlığı Merkezlerine gelmeyen kayıtlı hastalar nedeniyle ilk kez ücret katsayıları yarıya indirilmiş, ciddi gelir kayıpları yaşanmıştır. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları, son derece yıpratıcı bir performans sisteminin baskısı altındadır” dedi.
Keleş, “Günlük 70’i aşan yoğun poliklinik sayılarına rağmen, bizlerden bir hekim gibi değil, adeta bir veri giriş memuru gibi günlük binlerce veriyi sisteme girmemiz beklenmektedir. Ücretlerimiz onlarca farklı parametre ile hesaplanmakta; maaşlarımızın yaklaşık yüzde 65’i öngörülebilirliği olmayan bu parametrelere bağlıdır. Uzun süreli izin aldığımızda ya da her insan gibi bir gün hastalandığımızda, ücretlerimiz en düşük memur maaşının bile altına düşebilmektedir. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının aldığı ücretin yalnızca yüzde 35’i taban ödemedir. Buna karşılık 2. ve 3. basamakta bu oran yaklaşık yüzde 72’dir. Başka hiçbir meslek grubunda bu kadar ağır ve bu denli performansa dayalı bir ödeme sistemi bulunmamaktadır” dedi.
Aile hekimlerine daha önce verilen, nüfus düzenlemesiyle ücretlerin düşmeyeceği yönündeki sözler yerine getirilmediğini de söyledi.

İstanbul
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan eylemde “Haklarımız için buradayız” yazılı pankart açıldı.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na “Bakan istifa” ve “Gelmeyen hastaya Memişoğlu baksın” sloganıyla seslenilen açıklamada, “Hesap kitap değil, hekimlik yapmak istiyoruz”, “Pozitif performans dediniz, maaşları kuşa çevirdiniz” ve “Şiddete sıfır tolerans” yazılı dövizler taşındı. Katılımcı tüm kurumlar adına hazırlanan ortak metni İSTAHED Genel Sekreteri Çınla Nişli Kaya okudu. Bakan Memişoğlu’nun geçen yıl “Her yıl bin aile sağlığı merkezi yapacağız” açıklamasını anımsatan Kaya, şunları söyledi:
“Aynı Bakan 21 Kasım 2025 günü TBMM’de yaptığı bütçe sunumunda, bin 202 tesisin hâlâ yatırım programında olduğunu söyledi. Soruyoruz. Bir yılda vadettiğiniz bin tane aile sağlığı merkezi nerede? Sağlık Bakanı’na buradan sesleniyoruz ve soruyoruz. Son bir senede bizim ücretimizden kestiğiniz parayla ne yaptınız? 20’ye yakın ayrı başlıkta yaptığınız performans ödemesi, ücret vermek değil; ücret kesmek üzerine kurguladığınız eziyet yönetmeliğiniz için maliyeden senelik bütçe aldığınızı biliyoruz. Ebe ve hemşirelerden tavan ödemesine takıldı bahanesiyle, aile hekimlerinden bordroları gizleyerek, hastane başvurusu çok oldu diyerek 100 milyonlarca lira kesinti yaptınız. Bu bütçenin aile sağlığı merkezi yapılması ya da güçlendirilmesi için harcanmasının zorunlu olduğunu, Maliye Bakanlığı ile bu şekilde protokol yaptığınızı biliyoruz. Peki, döner sermayenize aktardığınız bu para nerede?”
İSTAHED Başkanı Sercan Ahmet Uluç da şunları dile getirdi:
“Dünyada ilk kez bir sağlık çalışanı kendisine hasta başvurmadı diye maaşı kesildi. Pardon ama siz neye göre kesiyorsunuz bizim emeğimizin hakkını? Neyi eksik yapıyoruz biz? Ülkedeki toplam polikinliğin yüzde 40’ını biz yapıyoruz, aşı tarama izlemin tamamına yakını bizde. Saçma sapan bir sürü sağlık raporunu, her şeyi yapıyoruz ve mesaimizin başındayız. Daha ne yapacağız? Gelmeyeni de getirteceksiniz diyorsunuz. Neyiz biz; polis miyiz, jandarma mıyız zorla aile sağlık merkezine getireceğiz insanları? Böyle bir saçmalık olabilir mi? ‘Kamu çalışanın özlük ve mali hakları kanunla belirlenmek zorundadır’ diyen, anayasaya hükmünü hiçe sayan bakanlıktaki birkaç bürokratın iki dudağının arasına mı kaldı bizim emeğimizin hakkı? Kendinize gelin. Hukuk İşleri Daire Başkanı Halil Şen, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sizin maaşlarınız yönetmelikle mi belirleniyor? Ayrıca sizin maaşlarınızın yüzde kaçı performans ödemesi? Biz 1 ay çalışamayınca yüzde 35-40’lara düşüyor maaşımız, bundan haberiniz var mı? Sizin yüzde kaça düşüyor? Çıkın açıklayın. Yaptığınız bu hukuksuz mevzuatlardan artık bezdik.”

Hemşire ve Ebe Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vildan Aydın, bakanlığın usulsüz uygulamalarını kendilerine dayatmaya devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“Koskoca devlet kurumlarını bahis sitesine çevirdiniz. Her işiniz şaibeli, her işiniz şüpheli. Çalışanın devlete güvenini sarstınız. Suçunuzu kabul edin, sorumluluğunuzu yerine getirin. Gelmeyen hasta peşinde koşacağınıza önce gelen hastanın sağlık ihtiyacını doğru karşılayın. Onlarca parametre üzerinden sadece tarama yaparak istatistik verisi hâline getirdiğiniz vatandaşın gerçek sağlık hizmeti almasının önüne koyduğunuz performans baskısını kaldırın. Açlık sınırında ücretlerle ısınma, havalandırma sorunu olan binalarda, çalışma odası olmadan yemek su gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılamadığınız çalışanın cebinden de elinizi çekin. Biz her koşulda kesintisiz sağlık hizmeti sunuyoruz, ücretlerimizi de kesintisiz istiyoruz. Açık ve net uyarıyoruz, sizin suçunuzun cezasını çekmeyeceğiz.”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Ahmet Mehlepçi, sağlık hizmetinin sayılara indirgenerek çalışanların güvencesiz bırakıldığını vurguladı. Mehlepçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim işimiz koruyucu sağlık hizmeti vermek, yani vatandaşın hastalanmasını önlemek. Nasıl bir saçmalıkla karşı karşıyayız? Hastaya ilaç yazdığınızda bizim maaşınızdan kesilmesi, hasta hastaneye gittiğinde bizim maaşınızdan kesilmesi, hasta bize düşük puan verdiğinde maaşımızdan kesilmesi hangi mantığa hangi akla uygun? Aşıyı yapamadığımız zaman maaşımızdan kesinti ile karşılaşıyoruz. Getiremedikleri aşıların bedelini bizlere ve yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş verdikleri ebe hemşirelere ödetiyorlar. Vatandaşa ‘Gidin, aile hekiminiz size randevu alsın’ deniyor. Çözemedikleri randevu krizini de bize yıkmak istiyorlar. Veremedikleri hizmetlerin sorumlusu olarak aile hekimi gösterilmek isteniyor. Çünkü sistemin eksikliklerinin aksaklıklarının sorumluluğunu çalışanlara yıkmak siyasi bir tercih. Kanser taramaları için ‘Gel, taramanı yaptır’ diye SMS atmayı bilen bakanlık, ‘Gel, aşını yaptır’ demeyi bilmiyor. Oy korkusuyla aşı karşıtlarına en ufak bir söz söylenmiyor.”
Hekimsen İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Orhan Veli Keskin, “Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kayıtlı olduğu aile hekimliğine en son ne zaman gitti? Firari bir insan aile hekimine gider mi? Firari bir insan, aile hekimine gitmiyor diye aile sağlığı merkezinde çalışan arkadaşlarımızın maaşları kesiliyor” tepkisini gösterdi.




