• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Sahte diploma ve e-imza soruşturmasına ilişkin iktidar kanadından açıklamalar

Sahte diploma ve e-imza soruşturmasına ilişkin iktidar kanadından açıklamalar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sahte diploma ve e-imza soruşturması üzerinden dezenformasyon amaçlı manipülasyonlar yapıldığını vurguladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise soruşturmanın gizli yürütüldüğünü, 220 kişi hakkında işlem yapıldığını açıkladı. Ulaştırma Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan ise “Benim eğitimimle ilgili yalan yanlış haberler yayıyorlar. ‘Alnım ak, başım dik, kimseye veremeyeceğim hesap yok” dedi.

Sahte diploma ve e-imza soruşturmasına ilişkin iktidar kanadından açıklamalar
Sahte diploma ve e-imza soruşturmasına ilişkin iktidar kanadından açıklamalar
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 8 Ağustos 2025 13:05
  • Güncellenme: 8 Ağustos 2025 13:06

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sahte diploma ve e-imza soruşturmalarına dair sosyal medya üzerinden açıklamalarda bulundu. Yılmaz, günümüzde enformasyon çağının yanı sıra dezenformasyon çağının da yaşandığını belirterek, özellikle sınır aşan dijital medyada devlet kurumlarını yıpratmaya yönelik yalan haber ve çarpıtma girişimlerinin arttığını söyledi.

Yılmaz, “Amaçları suçla mücadele değil; kaos ortamı oluşturmak, umutsuzluk ve karamsarlık yaymaktır” diyerek, sahte e-imzalar ve diplomalar üzerinden yapılan tartışmaların bu tür manipülasyonların parçası olduğunu vurguladı. Devletin suçlularla etkin mücadele ettiğini belirten Yılmaz, bu sürecin desteklenmesi gerektiğini, kurumların zayıf gösterilmesinin demokratik siyaseti ve hukuku zedelediğini ifade etti.

Yılmaz, açıklamasının sonunda şunları söyledi:

“Saygıyla karşıladığımız eleştirel yorumların ötesine geçen bu manipülatif girişimlere karşı, iktidarı ve muhalefetiyle demokratik siyaset kurumunu ve hukuk devletini savunan herkes uyanık olmalıdır. Uzun soluklu demokratik siyaset tecrübesi ve engin basiretiyle milletimiz, kaynağı şüpheli bu manipülasyonlara prim vermez. Spekülatif iddialara karşı en emin yol, yetkili kişi ve kurumlarımızın açıklamalarını esas almaktır. Suçları önleme ve suçluları adalete teslim etme iradesi, ayrım gözetmeksizin kararlılıkla devam edecektir.”

Adalet Bakanı Tunç: Sahtecilik şebekesi gizli soruşturmayla ortaya çıkarıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise sahte e-imza soruşturmasına ilişkin, 13 Ağustos 2024’te bir kamu kurumuna yapılan ihbarla başlayan sürecin yargı tarafından etkin şekilde yürütüldüğünü belirtti.

Tunç, “Yargının ortaya çıkarmadığı, birilerinin hatırlattığı bir husus varmış gibi bir dezenformasyon yapılıyor, kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Özellikle bu sahtecilik şebekesini soruşturma makamı etkin bir soruşturma başlatıyor. Bu şebekenin ortaya çıkartılması gerekiyordu. Gizli bir soruşturma. 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 199 kişi hakkında kamu davası açıldı. 37 şüpheli tutuklandı. Soruşturma devam ediyor. Kamuoyu yargı sürecinde öğrendi. UYAP sistemi dünyanın en gelişmiş yargı ağı projesi.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan: Medyada müthiş bir bilgi kirliliği oldu

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan ise bu noktada medyada bilgi kirliliği olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

“İşin içine sosyal medya da dahil olduğunda dezenformasyon adeta başrolde oluyor. Bütün kritik durumlarda olduğu gibi biz bu süreçte de ilk anından itibaren tüm hassasiyetimizle devredeydik. 29 Şubat 2024’te BTK çatısı altında faaliyet gösteren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezine (USOM) bir ihbar geliyor ve aynı gün inceleme başlatılıyor, 1 Mart 2024’te de yetkilendirilmiş 7 e-imza sağlayıcısına bilgi veriliyor, yüz yüze kimlik ibrazıyla başvuru alımı geçici olarak durduruluyor. Bu tarihten itibaren söz konusu sağlayıcılara ve sağlayıcıların gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin kapsamlı inceleme başlatıldı. Bu inceleme doğrultusunda yapılan tüm işlemler ve log kayıtlarını detaylı inceledik. Burada elde ettiğimiz verileri adli ve idari soruşturmalara delil olması amacıyla kaydettik.”

Sayan, bu süreç devam ederken 9 Ağustos 2024’te bir üniversitenin Öğrenci Bilgi Sistemi’nde (ÖBS) şüpheli işlemler olduğunun beyan edildiğini, bu süreçte de yapılması gereken her şeyin titizlikle yapıldığını anlattı.

Tüm tespitler yapıldıktan sonra USOM’un hamlesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve BTK’nin elde edilen delilleri savcılıkla paylaştığını, bu denetimlerin ardından sahte kimlikle üretilen bu e-imzaların iptal edildiğini kaydetti.

Sayan, ek bir önlem olarak başvuru sahiplerinin tamamına SMS göndererek adlarına düzenlenen nitelikli elektronik imzaları e-Devlet kapısı üzerinden kontrol etmelerini sağladıklarını ifade etti.

‘Alnım ak, başım dik, kimseye veremeyeceğim hesap yok’

Kendisiyle ilgili iddialara da yanıt veren Sayan, her türlü olaydan, kaostan beslenmenin yolunu bulan bir güruh bulunduğunu, bunların niyetlerinin de halis olmadığını dile getirdi.

Bir diploma çetesinin çökertildiğini, BTK’nin ilk andan itibaren sürecin en yakın takipçisi olarak gerekli aksiyonları aldığını, sorunları çözdüğünü belirten Sayan, şöyle devam etti:

“Ama o bahsettiğim güruh, buna odaklanmak yerine benim eğitimimle ilgili yalan yanlış haberleri yaymaya odaklanıyor. Çünkü işlerine gelen bu. Çok şükür, yıllarca olduğu gibi ben bununla ilgili de alnım ak, başım dik, kimseye veremeyeceğim hesap, ispat edemeyeceğimiz bir şey yok. Ancak isterdim ki bir insanın diplomalarının sorgulanmasına değil de aldığı eğitimlerin donanımına odaklanılabilseydi. Sormadan edemiyorum. Neden bir insanın kendini eğitmiş olması bu kadar rahatsız ediyor bazılarını? Bu çamur at izi kalsın mantığından başka hiçbir şey değil. ‘Anadolu Üniversitesinden dört bölüm nasıl bitirilir?’ Bunu diyen kişiler, okul, üniversite, akademik kariyer görmüş insanlar. Sınavsız ikinci üniversite nedir? Ya da açık öğretimden bir bölüm bitirmek için gece gündüz okula mı gitmek gerekiyor? Bir de diyorlar ki ‘Bu durum ortaya çıkar çıkmaz, bu bilgiler silinmiş’. İlk günden itibaren bakanlık sayfamızdaki CV, daha sonra kişisel web sitesindeki CV’yi yan yana koyup iki farklı kaynağı yan yana koyup bir de büyük bir açıklık yakalamış gibi lanse ediliyor. Girin bakalım hala orada duruyor.”