Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobani kentinde 19 Temmuz 2012 tarihinde halkın rejim güçlerini kentten çıkararak, yönetimi üstlenmesinin üzerinden 13 yıl geçti.
Söz konusu tarihten sonra Kuzey ve Doğu Suriye’de çok ciddi çatışmalar yaşandı. IŞİD başta olmak üzere bölge bir çok saldırıların hedefi oldu. O süreçten bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’de çok önemli gelişmeler yaşandı. Bölgedeki en önemli aktörlerden biri haline geline Kuzey ve Doğu Suriye’nin 13 yıllık sürecini ve bölgedeki gelişmeleri PYD Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim, MA’dan Ceylan Şahinli’ye değerlendirdi.
19 Temmuz sürecine ilişkin “Devrim süreci Ortadoğu için de bir köşeyi dönme süreciydi” yorumunu yapan Salih Müslim, Suriye’de iç savaşın patlak verdiği 2011 yılında hazırlıksız olduklarını da söyledi. Müslim, “Pozitif koşullar oluşana kadar bekleyişimiz sürdü. Sonra bu silahlı güçlerin yavaş yavaş yönlerini Rojava’ya döndürdüklerini gördük. ‘Muhalif’ güçler, ‘rejim güçleri var’ diyerek buraya saldırı düzenledi. Ancak baktık ki saldırıların asıl hedefi biziz. O zaman Kobani’de karar aldık; yavaş yavaş kantonlar ilan edildi. Halkta inanç vardı” diye konuştu.
’19 Temmuz’da halk yönetime el koydu’
19 Temmuz’da halkın her yerde yönetime el koyduğunu söyleyen Salih Müslim, “Böylece bir devrim sabahına kalkmış olduk” dedi. Ulus devlet sistemine karşı demokratik ulus projesini esas aldıklarını kaydeden Müslim, Abdullah Öcalan’ın ‘demokratik ulus’ paradigmasını kendi programlarına kattıklarını söyledi. Diğer halkları da kendi çalışmalarına katılması için kapı araladıklarını söyleyen Müslim, “Süryani, Arap, Asuri gibi bir sürü farklı kimlikle iç içeyiz” dedi. Müslim şöyle devam etti:
“Suriye’nin parçalanması gibi bir söylememiz olmadı. Tabi bu yaklaşım sebebiyle pek çok ulus devletin düşmanlığını kazandık. Kendi halkımız içerisinde de milliyetçi, ulus devlet isteyen yaklaşımlar bizle karşı karşıya geldi. ‘Kürtler nasıl ulus devlet istemez’ gibi bir kabulsüzlük vardı. Öte taraftan ‘Bunlar Suriye’yi bölmek istiyor, bunlar komünist’ gibi söylemlerle bize saldırılar vardı.”
Barracak’ın sözlerine eleştiri
Ortadoğu’da yaşanan sorunların temelinde ulus devlet zihniyetinin olduğuna dikkati çeken Müslim, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaları hatırlattı ve şunları söyledi:
“Barrack’ın yaptığı açıklamalar bizim ya da Suriye’nin hayrına açıklamalar değil. Sykes-Picot Anlaşması’ndan Lozan’a 100 yıldır Ortadoğu’da yaşanan sorunların temeli bu yaklaşım. Avrupa’da ulus devlet sisteminden bir vazgeçiş görüyoruz. Ancak iş Ortadoğu’ya gelince çıkarlarına ters düştüğü için ulus devlet dayatmacılığı yapılıyor. İsviçre’de 4 millet, 4 dil olmasına laf edilmiyor. Ancak Suriye’de tekçiliği savunuyor. Barrack ‘Biz Kürtler için ulus devlet istemiyoruz’ diyerek, bir yandan Türkiye’ye şirin gözükmeye çalışıyor. Bir yandan da bizi zamanında savaştığımız zihniyete teslim etmeye çalışıyor. Biz bu yaklaşımı, yapılmak isteneni de biliyoruz.”
‘Biz hilafetle yönetilen bir Suriye’ye katılmak istemiyoruz’
“Fikrimize de hareketimize de gücümüze de inanıyoruz” diyen Müslim, bir arada olmayı savunduklarını, ancak teslimiyeti kabul etmeyeceklerini vurguladı. Müslim, “Bizle birlikte hareket etmek istediklerini söylüyorlar. Bu bizim de istediğimiz bir şey ama bize bunu açmıyorlar. Yani teslim olmamızı mı bekliyorlar, yoksa bir anlaşmayla mı bunu yapmak istiyorlar? Biz hilafetle yönetilen bir Suriye’ye katılmak istemiyoruz” dedi.
Müslim, herhangi bir teslimiyeti kabul etmeyeceklerini ve anlaşma için zihniyetin değişmesi gerektiğinin altını çizdi. Müslim, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) silah bırakmasına dönük tartışmalara da işaret ederek, şöyle devam etti:
“SDG’nin silah bırakması burada yaşayan tüm halkların bir katliam ve soykırım tehdidiyle karşı karşıya kalması anlamı taşıyor. Eğer halkların yaşamı, kültürü ve hakları güvence altına alınırsa biz de silah aşığı değiliz elbette. Bu silahlar kendini savunma temellidir. Ancak herhangi bir anlaşma yok, uzlaşı yok, gelip bizden silah bırakmamız bekleniyor.”
“Özerk Yönetim’de yarattığımız şey herkese örnek teşkil eden bir yapı oldu” diyen Salih Müslim, “Her şeyden önce zihniyeti değiştirmek elzemdir. Ulus devletlerin bizi dize getirmeye, dizayn etmeye çalışmalarını boşa düşürmemiz gerekiyor” diye konuştu. Abdullah Öcalan’ın Türkiye ile diyalogunu bu yüzden çok önemli gördüklerini ifade eden Müslim, “Öcalan’ın fikriyatı zaman geçtikçe yerini buluyor” ifadelerini kullandı.
Kimliksizlikten demokratik özerkliğe: Suriye’de Kürtlerin tarihi (1)
Kimliksizlikten demokratik özerkliğe: Suriye’de Kürtlerin tarihi (2)
Kimliksizlikten demokratik özerkliğe: Suriye’de Kürtlerin tarihi (3)