• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Şam’ın yeni Genelkurmay Başkanı İsa’nın kartvizitinden: Yağmalama, şiddet, kaçırma

Şam’ın yeni Genelkurmay Başkanı İsa’nın kartvizitinden: Yağmalama, şiddet, kaçırma

Suriye’de 8 Aralık sonrası kurulan geçiş hükümeti, bürokrasi ve güvenlik kadrolarında, savaş suçları nedeniyle uluslararası yaptırım altındaki isimlere yer vermeye devam ediyor.

Şam’ın yeni Genelkurmay Başkanı İsa’nın kartvizitinden: Yağmalama, şiddet, kaçırma
Şam’ın yeni Genelkurmay Başkanı İsa’nın kartvizitinden: Yağmalama, şiddet, kaçırma
İlke TV
  • Yayınlanma: 5 Şubat 2025 18:33
  • Güncellenme: 6 Şubat 2025 00:36

Suriye’de 8 Aralık 2024’te iktidarın HTŞ tarafından ele geçirilmesinin ardından El Kaide kökenli bu örgütten beklenen ‘itidal ve kapsayıcılık’ yerini giderek artan bir endişeye bırakıyor. Ahmed eş Şara’nın kendisini fiilen geçiş hükümeti başkanı ilan ettiği törene katılanların kriminal profili tartışma konusu olurken, son olarak özellikle Afrin’de yağmalama, insan kaçırma, işkence ve cinsel şiddet suçlarından sorumlu tutulan ve bu nedenle de uluslararası yaptırım altındaki Sultan Murad Tümeni’nin lideri Fehim Ertuğrul İsa Genelkurmay Başkanı olarak atandı.

Fehim İsa halen Tişrin Barajı’na yönelik askeri operasyonları da yöneten komuta kademesinde yer alıyor.

Ancak İsa ve Sultan Murad Tümeni savaş suçu olarak değerlendirilen bazı eylemleri nedeniyle uluslararası yaptırımlar altında bulunuyor. Reuters’ın 1 Temmuz 2021 tarihli haberinde ABD Dışişleri Bakanlığı 2021 İnsan Ticareti (TIP) raporunda Sultan Murad Tümeni’nin Suriye ve Libya’da ‘çocuk asker’ kullandığı belirtiliyor.

Uluslararası Af Örgütü’nün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Philippe Nassif, 11 Haziran 2020’de VOA Türkçeye yaptığı açıklamada Afrin’de yaşanan hak ihlallerine işaret ediyordu. Aynı günlerde 17 yaşındaki Melek Halil Cuma adlı bir genç kadının Afrin yakınlarındaki bir köyden, Sultan Murat Tümeni tarafından kaçırıldığı haberleri yayıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Haziran 2020’de yayımladığı 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda bölgede on binlerce Ezidi’nin, 2018’de Afrin’in aralarında Sultan Murad Tümeni’nin de yer aldığı SMO  grupları tarafından ele geçirilmesinin ardından yerlerinden edilerek  Suriye’nin doğusuna göç etmek zorunda kaldığı kaydedildi.

Raporda, “İnsani yardım gözlemcilerinin, söz konusu gruplardan korkuyor olmaları nedeniyle etnik ve dini azınlık gruplarındaki birçok sivilin hala bölgeye dönemediği bilgisini aktardığı” belirtildi.

ABD Uluslararası Dini Özgürlük Komisyonu Başkanı Tony Perkins, Sultan Murad Tümeni ve SMO çatısı altındaki müttefiklerinin, Kürt, Hristiyan, Ezidi ve diğer etnik ve dini azınlıkların yaşadığı Afrin’e başka işgalci unsurları da beraberinde getirdiklerini söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 29 Şubat 2024 tarihli raporunda ise 2023 yılında ABD’nin, sivillere yönelik ciddi insan hakları ihlalleri nedeniyle SMO çatısı altındaki üç gruba ve liderlerine yaptırım uyguladığı belirtildi. Ocak 2024’te iki insan hakları örgütü Alman Federal Savcılığına şikayette bulunarak 2018’den bu yana Afrin’de, aralarında Fehim İsa liderliğindeki Sultan Murad Tümeni’nin de yer aldığı SMO grupları tarafından gerçekleştirilen uluslararası hukuk ihlallerinin soruşturulmasını talep etti.

Hakikat ve Adalet için Suriyeliler adlı insan hakları izleme oluşumu ise 29 Ekim 2021’de Sultan Murad Tümeni’nin Serekaniye’de karıştığı mülk yağmalamaları raporladı. Raporda Sultan Murad Tümeni’nin Serekaniye’nin sanayi bölgelerini yağmaladığı belirtilirken, elde edilen bulguların Uluslararası Bağımsız Suriye Soruşturma Komisyonu’nun 14 Ağustos 2020 tarihli raporunda yer alan bulgularla eşleştiği aktarıldı.

Uluslararası Af Örgütü’nün 2 Ağustos 2018 tarihli raporunun gündemi ise Afrin’de yaşanan hak ihlalleriydi. Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf hak ihlallerine işaret ederken raporda Sultan Murad Tümeni’nin de bu eylemlerde yer aldığı belirtildi.

Raporda Azez’de Sultan Murad Tümeni tarafından yönetilen el-Rai cezaevinde kalan bir kişinin, örgüt mensuplarının cezaevinde kalan bazı ‘tutukluları’ gözlerinin önünde ‘eğlencesine’ dövdüklerini söylediği aktarılıyor.

Birleşmiş Milletlerin (BM)  14 Eylül 2024 tarihli raporunda ise Sultan Murad Tümeni’nin adı verilerek, hak ihlalleri arasında şiddet, zorla mala el koyma, gasp gibi eylemler sıralandı. BM Bağımsız Uluslararası Suriye Soruşturma Komisyonu’nun hazırladığı raporda, 2018-2022 arasında Afrin’de aralarında Sultan Murad Tümeni’nin de yer aldığı SMO gruplarının gözaltı merkezlerinde cinsel  şiddet uygulandığına dair raporlar alındığı belirtildi.

Sultan Murad Tümeni 2013’ten bu yana Suriye’de aktif. Arap ve Türkmen savaşçılardan oluşan örgüt kendi açıklamasına göre  varlığını, 8 Aralık 2024’te yıkılan Esad rejimi ve PYD karşıtlığına dayandırıyor. Sultan Murad Tümeni’nin ‘özgürleştirdiğini’ iddia ettiği yerler arasında, yoğun hak ihlallerinin yaşandığı Afrin’in yanı sıra İdlip vilayetinde Alevi nüfusun yaşadığı ve Alevi katliamlarının gerçekleştiği Cisr eş Şuğur ve İştebrak da yer alıyor.

 

Afrin’de savaş suçlusu, Şam’da ‘saygın’ davetli: Ebu Emşe kimdir?