16 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul’da düzenlenen zirve, Rusya ve Ukrayna arasında 2022’den bu yana gerçekleştirilen ilk doğrudan görüşme oldu. Bu gelişme, dördüncü yılına giren savaşta ‘barış’ umutlarını yeşertirken, o günden bu yana yaşananlar taraflar arasındaki diplomatik mükarekerelerde ‘bir adım ileri, iki adım geri’ şeklinde bir tablo ortaya koydu.
Türkiye’nin arabuluculuğunda İstanbul’da gerçekleşen ilk tur görüşmeler, ardından gerçekleşen rehine takasları ve Ukrayna’nın ‘Örümcek Ağı Operasyonu’ ile birlikte hem diplomatik hem de askeri alanda bu üç hafta içinde önemli gelişmeler yaşandı.
16 Mayıs ve 2 Haziran’da gerçekleşen görüşmeler, somut bir ateşkesle sonuçlanmadı. 2 Haziran’daki görüşmenin hemen bir gün öncesinde Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik gerçekleştirdiği Örümcek Ağı Operasyonu, savaşın seyrini etkileyen bir dönüm noktası olarak dikkat yorumlandı.
Ukrayna’nın 16 aydır planlamasını yaptığı ve herhangi bir Avrupa ülkesinden yardım almadan, kontr-espiyanoaj yöntemleriyle kurgulandığı iddia edilen Örümcek Ağı Operasyonu, Kiev’den Moskova’ya yönelik bir ‘meydan okumanın’ yanı sıra, Putin’e nihai ateşkes için ‘düşündüğü kadar fazla zamanı olmadığı’ mesajını vermesi açısından da kritikti.
İstanbul’da barış müzakereleri: Şubat 2022 sonrası ilk önemli temas
16 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen zirve, savaşın başladığı 24 Şubat 2022’den bu yana ilk doğrudan Ukrayna-Rusya görüşmesi oldu.
İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleşen bu toplantı, üç yıl aradan sonra tarafları bir araya getiren önemli bir adım olarak kalıcı ateşkes ve barış umutlarını harekete geçirdi. Türkiye, daha önce 2022’de Antalya ve İstanbul’da benzer görüşmelere ev sahipliği yapmış, ancak kalıcı bir barış sağlanamamıştı.
Görüşmelere Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Ukrayna’yı temsilen Savunma Bakanı Rustem Umerov, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergiy Kyslytsya ve diğer üst düzey yetkililer, Rusya’yı temsilen ise Vladimir Putin’in müşaviri Vladimir Medinski liderliğindeki bir heyet katıldı. ABD’den Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ve Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg da toplantıda yer aldı.
İlk tur görüşmelerde taraflar, 1000’e 1000 formatında şimdiye kadarki en büyük savaş esiri takasını gerçekleştirmek konusunda anlaştı. Bu takas, 25 Mayıs’ta tamamlandı. Ancak, Ukrayna’nın temel talepleri olan 30 günlük ateşkes, Rusya tarafından zorla sınır dışı edilen Ukraynalı çocukların iadesi ve koşulsuz barış görüşmeleri, Moskova tarafından kabul edilmedi. Rusya, Ukrayna’dan Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinden tamamen çekilmesini, bu bölgelerin Rus toprağı olarak tanınmasını, Ukrayna’nın NATO’ya katılmayacağına dair yazılı taahhüt vermesini ve ordusunu küçültmesini talep etti. Ayrıca, Rusça’nın resmi dil ilan edilmesi ve “Nazizm övgüsünün” yasaklanması gibi şartlar öne sürdü. Ukrayna bu talepleri “fiili teslimiyet” olarak nitelendirdi.
Diplomasi trafiği: Türkiye ve ABD’nin dahil olduğu üçlü toplantı formatı
16 Mayıs’taki ilk tur görüşmeler sırasında ABD’den temsilciler ve ev sahibi ülke olarak Türkiye’nin de dahil olduğu ‘üçlü formatta’ diplomasi trafiği yaşandı.
Türkiye-Ukrayna-Rusya toplantısı öncesinde Türkiye-ABD-Ukrayna toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın; ABD’yi temsilen Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg; Ukrayna’yı temsilen ise Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andrii Yermak, Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ve Savunma Bakanı Rustem Umerov yer aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, bu görüşmede Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın “barışçıl bir şekilde sona erdirilmesine” yönelik çabaların öneminin tartışıldığını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise can kayıplarının son bulması yönündeki ABD tutumunu bir kez daha dile getirdiğini aktardı.
Türkiye, Ukrayna ve Rusya arasındaki toplantıda ise, Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan, İstanbul görüşmelerinin önemine vurgu yaparak önlerinde iki yol olduğunu belirtti. Bakan Fidan, “Takdir edersiniz ki gelinen aşamada iki yol bulunmaktadır. Yollardan biri bizi barışa götürecek bir süreç başlatacak. Diğeri ise daha fazla yıkıma ve can kaybına yol açacaktır” dedi.
Ukrayna heyeti ise barışın ancak Rusya’nın 30 günlük ateşkesi kabul etmesi, kaçırılan Ukraynalı çocukların geri verilmesi ve savaş esirlerinin tamamen takas edilmesiyle sağlanabileceğini ifade etti.
Buna karşın Rusya tarafı, savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek istediklerini ve ateşkesi görüşmeye hazır olduklarını dile getirdi. Ancak, Ukrayna’nın bu arayı güç toplamak, asker mobilize etmek ve Batı’dan silah almak için kullanabileceği yönünde endişelerini de vurguladı.
Örümcek Ağı’nın gölgesinde ikinci tur: 2 Haziran’daki görüşmeler
Ukrayna’nın gerçekleştirdiği Örümcek Ağı Operasyonu’nun hemen ertesi günü, 2 Haziran 2025’te, Rusya ve Ukrayna heyetleri İstanbul’daki Çırağan Sarayı’nda ikinci tur görüşmeler için bir kez daha bir araya geldi. Toplantıya Hakan Fidan başkanlık etti; Ukrayna heyetine Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya heyetine ise Vladimir Medinski liderlik etti. Taraflar, 25 yaş altı ve ağır hasta askerlerin takasını içeren yeni bir esir takası üzerinde anlaştı. Ayrıca, 12 bin askerin naaşının iadesi konusunda uzlaşıldı.
Ukrayna, koşulsuz ateşkes, tüm esirlerin serbest bırakılması ve kaçırılan çocukların iadesi taleplerini yineledi. Rusya ise Ukrayna’nın ilhak edilen bölgelerden çekilmesini ve NATO’ya katılmama taahhüdünü şart koştu. Görüşmeler, ateşkes konusunda ilerleme sağlamadan sona erdi. Ukrayna, Rusya’ya Haziran sonuna kadar ateşkes teklifine yanıt vermesi için süre tanıdı.
Müzakerelerin tek somut sonucu: Rehine takasları
İstanbul’da 16 Mayısta gerçekleşen ilk görüşmede, taraflar arasında 303’er kişilik bir rehine takası anlaşması sağlandı. Bu takas, savaşın başından bu yana gerçekleştirilen en büyük rehine değişimi olarak kaydedildi.
Takasın ardından, her iki taraf da serbest bırakılan rehinelerin sağlık durumlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Rusya, serbest bırakılan askerlerinin tıbbi ve psikolojik destek aldığını duyururken, Ukrayna da serbest bırakılan askerlerin aileleriyle buluşturulduğunu bildirdi.
24 Mayıs 2025 tarihinde, 16 Mayıs’ta başlatılan rehine takasının ikinci aşaması gerçekleştirildi. Her iki taraf da 307’şer rehine değişimi yaptı. Bu takasın ardından, her bir taraftan 610 rehine serbest bırakılmış oldu. Takasın detaylarıyla ilgili taraflardan resmi bir açıklama yapılmadı; ancak serbest bırakılan rehinelerin sağlık durumlarıyla ilgili bilgiler paylaşıldı.
25 Mayıs’ta rehine takasının üçüncü ve son aşaması gerçekleştirildi. Her iki taraf da 303’er rehine değişimi yaptı.
Serbest bırakılanların bir kısmı, savaşın başından bu yana rehine tutuluyordu. Takasın ardından, her iki taraf da serbest bırakılan rehinelerin aileleriyle buluşturulduğunu ve sağlık kontrollerinin yapıldığını bildirdi.
Barış umutlarına örülen ağ: Örümcek Ağı Operasyonu
1 Haziran’da Ukrayna’ya ait 100’den fazla silahlı insansız hava aracı (SİHA) Rusya’nın içlerindeki hava üslerini vurdu ve nükleer silah taşıma kapasitesine sahip uzun menzilli bombardıman uçakları hedef alındı.
‘Örümcek Ağı’ adı verilen operasyonun kapsamı, Rusya’nın farklı bölgelerinden patlama haberleri gelmesiyle netleşti. Operasyon, kuzeyde kutup dairesinin üzerindeki Murmansk’tan, doğuda da Ukrayna’dan 8 bin kilometre uzaklıktaki Amur bölgesine kadar devasa bir alanı kapsıyordu.
Operasyonda nükleer kapasiteli Tu-22M3 ve Tu-95MS bombardıman uçakları ile A-50 erken uyarı uçaklarının hedef alındığı ve 40’tan fazla uçağın vurulduğu öne sürüldü. Rus yetkililer bazı bölgelerde SİHA saldırılarını teyit ederken, Rus askeri blog yazarları olayı ‘stratejik bir darbe’ olarak nitelendirdi.
Murmansk oblastındaki Olenya, Ryazan’daki Dyagilevo, İrkutsk’taki Belaya ve İvanovo’daki İvanovo hava üslerinin hedef alındığı operasyona dair Ukrayna kaynakları, saldırılarda nükleer kapasiteli bombardıman uçakları dahil 40’tan fazla Rus uçağının vurulduğunu ve 2 milyar doları aşan hasar meydana geldiğini bildirdi.
SİHA’ların 1 Haziran sabahı Olenegorsk yakınlarında park halinde bulunan bir kamyondan havalandığı iddia edildi.
Ukrayna gizli servisi SBU Başkanı Vasiliy Malyuk tarafından yönetilen operasyon sonucunda A-50, Tu-95 ve Tu-22M3 dahil olmak üzere 40’tan fazla uçak vuruldu.
Fighterbomber Telegram kanalı, İHA’ların çok kısa mesafeden kullanıldığını, bu nedenle uçakları saldırıdan kurtarmak için Pantsir, S-400,S-300 ve benzeri hava savunma sistemleriyle karşı koymanın imkansız olduğunu belirtti ve 1 Haziran’ı Rus uzun menzilli havacılığının kara günü olarak nitelendirdi.
Rıbar Telegram kanalı ise Tu-95 ve Tu-22 uçaklarının uzun süredir üretimde olmadığını, dolayısıyla kayıpların telafi edilemeyeceğini ifade etti.
Kanalın yazarı, “Bu, abartısız bir şekilde, hem istihbarat kurumlarının çalışmalarındaki ciddi hesap hatalarından hem de tüm saldırılardan sonra bile korunak olmadan açık alanda bekletilen hava araçlarına yönelik ihmalkar tutumdan kaynaklanan, stratejik bileşene yönelik çok ciddi bir darbedir” yorumu yaptı.
2022’den bu yana Ukrayna’nın başlattığı en karmaşık operasyon olarak nitelendirilen bu karşı saldırı, cephe hatlarından binlerce mil uzaktaki farklı hava üslerinde park halinde bulunan Rus bombardıman uçaklarının aynı anda vurulmasını içeriyordu.
Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), İHA’ların biri Japonya’ya daha yakın, diğeri ise Kuzey Kutup Dairesi içinde olmak üzere Rusya geneline yayılmış hedefleri vurduğunu iddia ederek saldırının video görüntülerini sosyal medyada hızla paylaştı.
Planlaması 16 ay süren operasyonu gerçekleştirmek için SİHA’ların kamyonların üzerindeki ahşap mobil evlerde saklanarak Rusya’ya sokulduğu ve saldırıları başlatmak için çatıların uzaktan açıldığı belirtildi.
SBU şefi Malyuk, SİHA’ların kamyonların arkasına yerleştirilen ahşap kabinlerin içinde Rusya’ya kaçak yollardan sokulduğunu ve uzaktan açılabilen çatılarının altına saklandığını söyledi.
İnternette dolaşan videolarda SİHA’lar kamyonlardan birinin üzerinden kalkarken görülüyor.
Rus devlet televizyonu Ria Novosti’ye konuşan bir kamyon şoförü kendisinin ve diğer sürücülerin kamyondan kalkan SİHA’ları taş atarak düşürmeye çalıştığını anlattı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski hedef alınan yerlerden birinin Rus gizli servisi FSB’nin bürolarının hemen yanında olduğunu bildirdi.
Operasyonu bizzat Ukrayna gizli servisinin yönetmesi, Örümcek Ağı’ndaki ‘istihbarat faktörü’ olasılığını akıllara getirdi. Middle East Institute’dan araştırmacı Gönül Tol, operasyonun Batı devletlerinin askeri desteği olmaksızın gerçekleştiğini iddia ederken, ABD Ulusal Savunma Üniversitesi’nden akademisyen Ömer Taşpınar Örümcek Ağı metaforuna da vurgu yaparak Rus istihbaratının içinde ‘köstebekler’ olduğunu öne sürdü.
Politico Europe editörü Jamie Dettmer, Örümcek Ağı’nın operasyonel olarak dikkate değer bir yönü olmasının ötesinde, Ukrayna’nın kaybetmeyi reddetmesinden rahatsız olan Moskova için savaşta uzun vadeli bir üstünlük sağlayıp sağlamayacağının belirsiz olduğu gerçeğini ortaya koyduğunu belirtti.
Bununla birlikte Dettmer, “Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu saldırı Rusya’nın stratejik bombardıman uçaklarını nerede konuşlandırması ve nasıl koruması gerektiğini karmaşıklaştırsa da, daha sert ekonomik yaptırımlar olsa da olmasa da askeri gidişat hâlâ Kremlin’in lehine” ifadelerini kullandı.
Örümcek Ağı Operasyonu NATO ülkelerinin kendi savunma zafiyetlerini yeniden değerlendirmelerine yol açtı. The New York Times’ın haberine göre, özellikle ABD’li uzmanlar, mevcut askeri üslerin bu tür saldırılara karşı yeterli korumaya sahip olmadığı konusunda uyarıda bulundu.
Rusya’dan 6 Haziran misillemesi: Ukrayna’nın neredeyse tamamı ‘hedef alındı
Rusya misilleme olarak, 6 Haziran Cuma gününün ilk saatlerinde Kiev’e silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve füzelerle saldırılar düzenledi. Saldırılarda üç kurtarma görevlisi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı.
Bu saldırı, savaşın başından bu yana Moskova’nın gerçekleştirdiği en büyük hava saldırılarından biri olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın “neredeyse tüm Ukrayna’yı” hedef aldığını belirterek Moskova’nın “hesap vermesi gerektiğini” söyledi.
Zelenski, saldırıların başkent Kiev de dahil olmak üzere birçok bölgeyi kapsadığını belirtti.
Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın gece boyunca 400’den fazla insansız hava aracı (İHA) ve 40’tan fazla füze kullandığını söyledi.
Ukrayna hükümeti ülke genelinde hava saldırısı uyarısı yayımladı.
The New York Times (NYT), misillemenin detaylarını paylaşan bir haber yayımladı. Habere göre, Rusya, 6 Haziran 2025 gecesi Ukrayna’ya 452 hava aracıyla geniş kapsamlı bir saldırı düzenledi. Ukrayna Hava Kuvvetleri’ne göre, bu araçlar arasında 407 İran yapımı Shahed kamikaze dron, 36 X-101 seyir füzesi, 6 Iskander-M/KN-23 balistik füzesi ve 2 Iskander-K seyir füzesi yer aldı. Saldırıda, Kiev Lutsk, Khmelnytskyi, Zhytomyr ve diğer bölgelerde sivil ve askeri hedefler vuruldu. Ukrayna Hava Kuvvetleri, 452 hava aracından 406’sını imha ettiğini bildirdi, ancak bu rakamlar bağımsız kaynaklarca doğrulanamadı.
NYT, 6 Haziran saldırısını “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik en büyük hava saldırılarından biri” olarak tanımladı ve saldırının Örümcek Ağı Operasyonu’na misilleme olduğunu vurguladı. Haberde, Kiev’in yoğun bir şekilde hedef alındığı, hava savunma sistemlerinin gece boyunca çalıştığı ve sivil kayıpların yaşandığı belirtildi. NYT, Rusya’nın son haftalarda dron ve füze saldırılarını artırdığını, haftada 1.000’den fazla dron kullandığına dikkat çekti. Ayrıca, ABD’li yetkililerin, Rusya’nın enerji şebekelerine veya sivil altyapıya yönelik daha fazla saldırı düzenleyebileceği uyarısında bulunduğu aktarıldı.