Yoğunlukla Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan ve bölgede SDG ile ittifak yapan Arap aşiretlerinden biri olan Şammar aşiretinin lideri Şeyh Man’a Himmedi el-Cerba, Şam’da geçici yönetim Başkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi.
Görüşmede, Şam’a bağlı devlet kurumlarının Özerk Yönetim bölgelerine geri dönüşünün olumlu bir şekilde ele alındığı öğrenildi.
Rûdaw’ın haberine göre Şeyh Man’a Himmedi el-Cerba’ya yakın bir kaynak görüşmenin 18 Kasım Salı günü gerçekleştiğini aktardı.
Görüşmenin “son derece olumlu” bir atmosferde geçtiği belirtildi ve Şara’nın tüm sorunların diyalog ve karşılıklı anlayış yoluyla çözülmesi konusunda istekli olduğu aktarıldı.
Şeyh el-Cerba, Suriye’de istikrar ve güvenliğin sağlanması, tüm taraflar arasında uzlaşı ve anlayışın tesis edilmesi amacıyla bir arabuluculuk girişimi yürütüyor.
Toplantının en kritik gündem maddelerinden biri ise Kuzey ve Doğu Suriye’nin durumu oldu.
Alınan bilgiye göre görüşmede hükümet kurumlarının Özerk Yönetim bölgelerine geri dönmesi konusunun toplantıda tartışıldığı ve bu başlığın taraflarca “olumlu” olarak değerlendirildiği öğrenildi.
SDG ile 10 yıla dayanan ittifak
Ortadoğu’da geniş bir alana yayılan, büyük ve etkili Arap aşiretlerinden biri olan Şammar’ın nüfusu Irak, Suriye, Suudi Arabistan ve Ürdün’de yoğunlaşıyor. Aşiret, Suriye’nin ise Özerk Yönetim kontrolü altındaki bölgelerde yoğunlukla yaşıyor.
Çoğunlukla Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde yaşayan Şammar aşireti, 2013 yılında kurulan ve Kamışlo’nın doğusundaki Tel Elo ve Tel Tahmis köylerinde konuşlanmış tahmini 7-10 bin savaşçısı olan SDG bünyesindeki Sanadid güçlerine bağlı. Aşiret, IŞİD’e karşı mücadelenin başından beri SDG’nin yanında yer aldı.
Şammar lideri el-Cerba Süveyda’da Dürzilere yönelik 13 Temmuz’da başlayan saldırıların ardından da, çatışmaların ülkenin doğu ve kuzeyine sıçrayabileceği ve SDG’ye karşı bir aşiret ayaklanması olasılığı spekülasyonları sırasında Mazlum Abdi’ye destek açıklaması yapmıştı.
Şarkul Avsat’a açıklamalarda bulunan el-Cerba, “SDG’nin ve lideri Mazlum Abdi’nin bu zor ve son derece hassas aşamada siyasi uzlaşma ve dengelerin sağlanmasındaki rolüne değer veriyoruz. Ortaklığımız sayesinde bölgemiz ve tüm halkımız için tarihi bir başarı olarak kabul edilen mutabakatlara ulaşmayı başardık” ifadelerini kullanmıştı.
Şeyh el-Cerba “Bu yıllar boyunca, kendimizi toprağın kardeşleri olarak adlandırdığımız bir aşamaya ulaştık. Çünkü bizler aynı bölgenin evlatlarıyız ve bu bölgenin tüm bileşenleri arasında kardeşlik ruhuyla birleşen ortak bir davanın sahipleriyiz.” sözleriyle desteğini ortaya koymuştu.




