Baas rejiminin yıkılışının birinci yıldönümü dolayısıyla açıklama yapan Suriye Demokratik Meclisi (SDM), bu olayın ‘14 yıllık savaş, zorla yerinden edilme ve baskının ardından baskı dönemini sona erdiren ve yeni bir Suriye’nin kapısını açan önemli bir adım’ olduğunu bildirdi.
‘Bir yıldır başkenti yöneten’ Şam yönetimini eleştiren SDM, hükümetin ne “silahlı ve dar ideolojik grupların zihniyetinden kurtulduğunu ne de daha geniş bir ulusal devlet zihniyetine doğru ilerleyebildiğini” belirterek kapsamlı bir ulusal diyalog başlatılmadığına ve bağımsız geçiş kurumlarının oluşturulmadığına dikkat çekti.
Ülkenin, aksine geçmişte devleti felç eden aynı merkeziyetçilikle yönetildiğini belirten SDM şöyle devam etti:
“Geçiş Hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDM) arasında 10 Mart günü imzalanan mutabakat, iç gerginlikleri azaltma yolunda önemli bir adımdı. Ancak anlaşmanın uygulanmaması ve kıyı bölgesi ile Süveyda’daki krizlerin tırmanması, hükümetin geçiş sürecini yönetemediğini açıkça gösterdi.”
SDM, “Suriye’nin tamamını temsil edecek bir geçiş hükümeti kurmak ve Suriye’de yeni bir demokratik anayasa yazılması için aralarında 2254 ve 2799 sayılı kararların da bulunduğu uluslararası kararlara dayalı şeffaf bir demokratik dönüşüm sürecine ihtiyaç olduğunu” vurguladı.
Suriye’nin tarihi bir süreçten geçtiğini ifade eden SDM, bu sürecin başarıya ulaşması için gerçek bir ulusal iradeye ihtiyaç duyulduğunu, ülkenin geleceğinin özgürlük, eşit yurttaşlık, adalet ve katılım temelinde olduğuna olan inancın sağlanması gerektiğini aktardı.
TEV-DEM: Baas rejiminin çöküşü zulmün sona erdiği anlamına gelmiyor
Demokratik Toplum Hareketi de (TEV-DEM) Baas rejiminin devrilmesinin birinci yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, söz konusu günün “Suriye halkının tamamı için demokratik ve çoğulcu bir Suriye’nin inşası umudunu temsil eden ulusal bir gün” olduğunu ifade etti.
Açıklamada, Suriye’deki gelişmelerin zaman içinde halkın taleplerinden uzaklaştığı belirtilerek, “Zamanla ortaya çıkan, Suriye’nin geleceğinin halkın beklentilerine göre değil, bölgesel ve uluslararası güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillendiğidir” denildi.
Heyet Tahrir el Şam’dan oluşan Şam yönetiminin halka verdiği sözleri yerine getirmediği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Hükümet, Türkiye ve Katar’ın etkisini artırmak, Müslüman Kardeşler’i ve ırkçı milliyetçileri güçlendirmek için çalıştı. Bu durum Alevi ve Dürzi topluluklarına yönelik toplu katliamlara, Hristiyanlara yönelik saldırılara neden oldu.”
Açıklamada, “Demokratik Özerk Yönetim ve SDG, Suriye’nin iç savaşa sürüklenmesini engellemeyi amaçlayan 10 Mart Mutabakatı’na karşı dürüst bir tutum benimsedi” denildi.
TEV-DEM, rejimin düşüşünün “zulüm ve inkârın sona erdiği” anlamına gelmediğini kaydederek, Suriye halkının özgürlük ve onur mücadelesinin sürdürülmesi için kendilerinin, Demokratik Özerk Yönetimin, SDG’nin ve tüm demokratik güçlerin mücadeleyi sürdürdüğünü vurguladı.
Tüm Suriye halkına çağrıda bulunan TEV-DEM, mezhepsel ve milliyetçi çatışmalara karşı durma, iç barışı güçlendirme ve özgür, demokratik bir Suriye’nin inşası için Demokratik Özerk Yönetimi’ne destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Açıklama, “Şovenist Baas diktatörlüğünün düşüşünü Suriye halkına kutluyor, her türlü diktatörlüğün yeniden diriltilmesine karşı çıkıyoruz. Tüm yurtseverlerle birlikte adem-i merkeziyetçi, çoğulcu ve demokratik bir Suriye inşa etmek için çalışacağız” vurgusu yapıldı. (ANHA)




