• Ana Sayfa
  • Gündem
  • ‘Dersim’e kayyım atanıyorsa İstanbul’a da atanmayacağının garantisi yok’

‘Dersim’e kayyım atanıyorsa İstanbul’a da atanmayacağının garantisi yok’

Kayyım politikasını eleştiren Sebahat Tuncel, halk iradesine yönelik bu uygulamanın demokratik rejimlerde kabul edilemez olduğunu söyledi.

‘Dersim’e kayyım atanıyorsa İstanbul’a da atanmayacağının garantisi yok’
İlke TV
  • Yayınlanma: 22 Kasım 2024 21:13
  • Güncellenme: 23 Kasım 2024 12:57

Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasının ardından, siyasetçi Sebahat Tuncel, İlke TV’de Dilek Odabaş’ın sunduğu Konuşma Zamanı programında değerlendirmelerde bulundu. Tuncel, kayyım uygulamasının halk iradesine yönelik bir darbe olduğunu belirterek, bu politikaların yalnızca Kürt halkını değil, Türkiye’deki tüm halkların iradesini hedef aldığını ifade etti.

Sebahat Tuncel: Bugün Dersim’e kayyım atanıyorsa yarın İstanbul’a da atanmayacağının garantisi yok

‘Demokratik rejimlerde kabul edilemez’

Tuncel, kayyım uygulamasını “demokratik rejimlerde asla kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve şunları söyledi:

“Kayyım politikası, halkın seçme hakkını gasp etmektir. Halk, oy verdiği belediye başkanından hizmet bekliyor. Ancak merkezi iktidar, Kürt halkının iradesini yok sayarak bu atamaları yapıyor. Bu durum yalnızca DBP’li belediyelere değil, CHP’li belediyelere de uzandı. Bugün Ovacık gibi CHP’li bir belediyeye de kayyım atandı. Bu, seçilmiş belediye başkanlarına yönelik bir stratejik saldırıdır ve halk iradesine yönelik bir darbedir.”

‘Toplum üzerinde baskı kuruluyor’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasını savunan açıklamalarını da değerlendiren Tuncel, “Bu söylemler, AK Parti’nin şiddet politikalarını gizleme çabasından başka bir şey değildir” dedi. Tuncel, şöyle devam etti:

“Demokrasi, halkın iradesine saygıdır. Ancak AKP kendi otoriter anlayışını demokrasi diye dayatıyor. Toplum üzerinde baskı kurarak kendi kaybettiği meşruiyeti zor araçlarıyla korumaya çalışıyor. Bu politikalar yalnızca Kürtlerin meselesi değil, tüm Türkiye halklarının meselesidir. Herkesin bu uygulamalara karşı durması gerekir.”

‘Tepkiyi engellemeye çalışıyorlar’

Tuncel, Dersim halkının kayyım politikasına tepkili olduğunu vurgularken, iktidarın bu tepkilerin önünü kesmek için eylem yasakları getirdiğini söyledi. Halkın belediyenin önünde toplanarak dayanışma sergilediğini belirten Tuncel, şunları ekledi:

“Halk, kendi seçtiği belediye başkanına kayyım atanmasını kabul etmiyor. Ancak iktidar, bu itirazların görünürlüğünü engellemek için barikatlar kuruyor. Türkiye’de demokrasiden yana olan tüm güçlerin bu politikalara bulunduğu yerden itiraz etmesi gerekir. Bugün Dersim’e kayyım atanıyorsa, yarın İstanbul’a da atanmayacağının garantisi yok.”

Sebahat Tuncel, konuşmasının sonunda, kayyım politikalarına karşı demokratik yollarla mücadele edilmesi gerektiğini ifade ederek halkın iradesine sahip çıkma çağrısında bulundu.


Murat Çepni: ‘Sandık sonuçları hiçe sayıldı’

ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni de Konuşma Zamanı’nda Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasını değerlendirdi. Çepni, kayyım uygulamalarını halkın siyasi iradesine darbe olarak nitelendirdi ve demokrasi güçlerine bu politikalara karşı çıkma çağrısında bulundu.

‘Sandıktan çıkanı tanımayan bir anlayış’

Çepni, iktidarın halkın iradesini yok sayarak sandık sonuçlarını hiçe saydığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“İktidar şunu söylüyor: Sandıkları kurarım, oy kullanırsınız ama sandıktan çıkan sonucu tanımam. Eğer benim istediğim kişi ya da parti seçilmezse, hukuk darbesiyle bunu engellerim. Halkımız bu kayyım siyasetine üç kez sokakta ve sandıkta gereken yanıtı verdi. Ancak bu sefer hukuksuz bir şekilde, savunmalar dahi alınmadan cezalar verilerek kayyım atanıyor. Bu halkın iradesini yok saymaktır.”

‘Dersim halkının tepkisi çok net’

Dersim halkının kayyımlara karşı güçlü bir duruş sergilediğini belirten Çepni, belediye önünde barikatlar kurularak halkın protestolarının engellenmeye çalışıldığını söyledi. Çepni, Dersim’in özel bir konumda olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Dersim, diline, kültürüne, inancına ve siyasetine sahip çıkan bir kenttir. Halk, barikatların önünde sloganlarla iradesine sahip çıkıyor. Burada hem Kürt hem de Alevi halkının tepkisi çok büyük. Bu kayyım siyaseti, Dersim halkının kimliğine ve iradesine yönelik bir saldırıdır.”

‘Saldırı tüm muhalefeti hedef alıyor’

Çepni, kayyım uygulamalarının sadece DEM Partili belediyelere değil, CHP’li belediyelere de uzandığını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:

“Bugün CHP’li Ovacık Belediyesi’ne de kayyım atandı. Bu, iktidarın muhalefeti sindirme stratejisinin bir parçasıdır. Esenyurt Belediyesi’ne yapılan müdahaleden beri söylüyoruz: Bu saldırılar yalnızca Kürt halkına değil, tüm muhalefete yöneliktir. İktidar, kendi talan politikalarına karşı duran herkesi hedef alıyor.”

‘Demokrasi güçlerine çağrı’

Çepni, tüm demokrasi güçlerini kayyım siyasetine karşı amasız ve fakatsız bir şekilde karşı durmaya davet ederek şunları ekledi:

“Bu saldırı sadece bir partiye yönelik değil, halkın kendi iradesine yöneliktir. Eğer buna hep birlikte karşı çıkmazsak, bu politikanın genişlemesini engellemek mümkün olmaz. Demokrasi, halkın iradesine saygıyı gerektirir ve biz de bu mücadelede halkımızla birlikteyiz.”

Murat Çepni, konuşmasını “İktidarın baskı politikalarına karşı birlikte mücadele etmek zorundayız” diyerek noktaladı.


Mehmet Tiryaki: ‘Kayyım siyaseti meşruiyetten yoksun ve hukuka aykırıdır’

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Konuşma Zamanı‘nda Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasını değerlendirdi. Tiryaki, kayyım uygulamasının hem hukuki hem de demokratik meşruiyetten yoksun olduğunu vurgulayarak, bu politikaların Kürt halkının iradesini hedef aldığını söyledi.

‘Kürt halkı kayyımları asla kabul etmedi’

Tiryaki, kayyım politikalarının Kürt halkının iradesine yönelik bir gasp olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“2016’dan bu yana defalarca kez Kürt illerine kayyım atandı. Kürt halkı, bu uygulamaları hiçbir zaman kabul etmedi. 2019 seçimlerinde ve 31 Mart 2024 seçimlerinde daha yüksek oranlarla belediyelerimizi kazandık. Bu, halkımızın kayyım siyasetine cevabıydı. Ancak iktidar, bu meşru iradeyi hukuk dışı yöntemlerle gasp etmeye devam ediyor.”

‘Hukuk dışı bir yönetim biçimi’

Kayyım atamalarının hukuki bir dayanağı olmadığını vurgulayan Tiryaki, iktidarın bu yöntemi bir yönetim biçimi haline getirdiğini söyledi:

“Belediye eş başkanlarımız hakkında, görevlerini gerekçe gösterecek hiçbir suçlama yok. İktidar, hukuk dışı yöntemlerle belediyelere el koyuyor. Bu, halklarımızın iradesine geri adım attırma çabasıdır. Ancak bu siyasetin karşısında halk daha güçlü bir şekilde duruyor ve direnmeye devam ediyor.”

‘Alevilere ve CHP’li belediyelere de mesaj veriliyor’

Tiryaki, kayyım uygulamalarının sadece DEM Partili belediyelerle sınırlı olmadığını, CHP’li belediyeleri ve Alevi toplumu da hedef aldığını belirtti:

“Ovacık Belediyesi’ne kayyım atanması, Kürtlerin yanı sıra CHP’li belediyelere ve Dersim gibi Alevilerin yoğun yaşadığı yerlere de bir mesaj niteliği taşıyor. Bu saldırılar, Kürtler ve Aleviler gibi ötekilerin birlikte siyaset yapmasını engelleme çabasıdır. Ancak bu politikaların meşruiyeti ve hukuki bir dayanağı yok.”

‘Kayyım politikalarını sürdürenler yargılanacak’

Tiryaki, kayyım atamalarına imza atanların bir gün yargı önünde hesap vereceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Bu hukuk dışı uygulamalara imza atanlar, anayasa ve hukuku yok sayarak hareket ediyor. Günü geldiğinde, hukukun üstün olduğu bir düzen sağlandığında, bu uygulamaların hesabını verecekler. Arkadaşlarımızın başı dik; hiçbir yolsuzluk, irtikap ya da usulsüzlükle suçlanmıyorlar. Tek suçları, halkın iradesine sahip çıkmak.”

‘Dersim ve Ovacık’ta halkımızla birlikte olacağız’

Tiryaki, DEM Parti’nin kayyım atamalarına karşı halkla birlikte mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayarak, yarın Dersim ve Ovacık’ta halkla dayanışma için bir araya geleceklerini söyledi.

“Eş genel başkanlarımız, MYK üyelerimiz ve milletvekillerimizle birlikte Dersim ve Ovacık’ta olacağız. Bu hukuksuzluğu halkımızla birlikte kabul etmediğimizi haykıracağız.”

Tiryaki, halkın kayyım siyasetine karşı durmaya kararlılıkla devam edeceğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.