Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Meclis’te çatışmalı sürecin çözümüne dair kurulan komisyonda dinlenmesi için Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın da adını önerdi. Fincancı, komisyonun sadece siyasi partilerin temsiliyetiyle sınırlı kalmaması, sivil toplum ve mağdur kesimlerin de sürece katılması gerektiğini belirtti.
Komisyonun toplumsal temsiliyeti genişletmesi, geçmişle yüzleşme mekanizmaları oluşturması ve evrensel insan hakları ilkelerini temel alması gerektiğini ifade eden Fincancı, “Komisyonun amacı özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında çalışmak. Ancak Türkiye’de bu alanlar uzun süredir yok sayılıyor” dedi.
‘Hak temelli rejim terk edildi’
Türkiye’de hak temelli bir yönetim anlayışının yerini keyfiliğe ve kuralsızlığa bıraktığını belirten Fincancı, komisyondan umutlu olduğunu dile getirdi: “Komisyonda nitelikli çoğunlukla karar çıkması olumlu bir adım. Tarafların birlikte karar alma çabası kıymetli.”
Fincancı, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini duyması ve doğrudan görüşmesinin önemine dikkat çekerek, “Yüz yüze görüşmeler her zaman daha çok çözüm getirir. Asıl olan çatışma taraflarının birbirini dinlemesi, birbirlerinden haberdar olmasıdır” dedi.
‘Herkesin hikâyesi dinlenmeli’
Toplumsal barışa ulaşmak için çatışmadan zarar görmüş grupların örgütlenmeleri ve sivil toplumun da sürece aktif katılım göstermesi gerektiğini vurgulayan Fincancı, itirazlar yerine herkesin hikâyesine kulak verilmesi gerektiğini söyledi: “Bu acılar bizim kolektif belleğimiz. Toplumsal ortaklık için önce ayrı ayrı, sonra birlikte yaraları sarmalıyız.”
‘Hakikat ve adalet arayışı’
Fincancı, toplumsal barışın sağlanması için hukuki düzenlemelerin zorunlu olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler’in silahsızlanma ve yeniden entegrasyon süreçlerine ilişkin belgelerinin esas alınmasını önererek, “Zararların giderilmesi, tekrarlanmamasının güvence altına alınması ve hesap verilebilirlik ilkeleri sağlanmalıdır” dedi.
Komisyonun temel amacı olarak evrensel insan hakları normlarına dayanan bir “irade beyanı” oluşturması gerektiğini dile getiren Fincancı, “Hakikat arayışı, geçmişin acılarıyla yüzleşmek ve adaleti sağlamak açısından vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı. (MA)