Sebzelerin mikroplastikleri emebildiği tespit edildi

Plymouth Üniversitesi’nden araştırmacılar, yetiştirme sürecinde bitkilerin yenilebilir kısımlarının, topraktaki parçacıkları emebileceğini keşfetti.

Sebzelerin mikroplastikleri emebildiği tespit edildi
Sebzelerin mikroplastikleri emebildiği tespit edildi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 20 Eylül 2025 23:22

Uzmanlar, binlerce “zararlı” minik plastik parçacığının sebze köklerinde gizlenebileceği uyarısı yapıyor.

Plymouth Üniversitesi’nden araştırmacılar, yetiştirme sürecinde bitkilerin yenilebilir kısımlarının, topraktaki parçacıkları emebileceğini keşfetti.

Bir santimetrenin milyonda biri kadar küçük bir çapa sahip nanoplastikler, turplarda tespit edildi. Uzmanlar, çok küçük olmaları nedeniyle bu plastiklerin köklerden girip bitkiye yayılabileceğini ilk kez saptadı.

Fizyoloji alanında öğretim üyesi olan Dr. Nathaniel Clark “Bitkilerin köklerinde Kaspari şeridi adı verilen bir tabaka var ve bu, çoğu zararlı olabilen parçacıklara karşı filtre görevi görüyor” diyor.

Ancak nanoplastik parçacıkların bu bariyeri aşarak sebzeyi tüketen insanlara geçebileceği uyarısında bulunuyor.

Dr. Clark, “Bunun yalnızca bu sebzeye özgü olduğuna inanmak için hiçbir neden yok; nanoplastiklerin muhtemelen dünya çapında yetiştirilen çeşitli ürünler tarafından emildiği açıkça ortada” diye ekliyor.

Hakemli dergi Environmental Research’te yayımlanan çalışmada araştırmacılar, laboratuvardaki turpları, köklerini plastik parçacıklar içeren bir çözeltiye batırarak yetiştirdi.

5 gün sonra plastik parçacıkların bitkinin ne kadar derinlerine nüfuz ettiğini incelediler. Çözeltideki parçacıkların yaklaşık yüzde 5’inin kök sistemi tarafından tutulduğunu, yani milyonlarca nanoplastiğin bitkiye girdiğini buldular.

Bu parçacıkların yaklaşık 4’te biri yenilebilir etli köklere ulaşırken, yüzde 10’u yapraklarda birikti.

Deniz Enstitüsü Direktörü Profesör Richard Thompson şöyle diyor:

Bir dereceye kadar bu bulgular şaşırtıcı olmamalı; nihayetinde önceki çalışmalarımızda baktığımız her yerde mikroplastik kirliliğine rastlamıştık.

Üniversitedeki araştırmacılar 20 yılı aşkın süre boyunca mikroplastikleri inceleyerek bu plastik parçacıkların, dünya genelindeki okyanusların en derin kısımlarından Everest Dağı’nın yamaçlarına kadar pek çok yerde var olduğunu ortaya koydu.

Araba lastiklerinin aşınmasından çamaşır makinesine, boyaların pul pul dökülmesi ve daha büyük eşyaların çevrede bozulmasına kadar, mikroplastik kirliliğinin bazı temel kaynakları belirlendi.

Daha önceki araştırmalarda yumuşakçalarda ve balıklarda da nanopartiküller bulunması, bunların besin zinciri boyunca ilerleyip birikebileceğini gösteriyor.

Profesör Thompson, “Bu çalışma, çevredeki partiküllerin yalnızca deniz ürünlerinde değil, sebzelerde de birikebileceğine dair net kanıtlar sunuyor” diye ekledi.

Ancak bilim insanları plastik kirliliğinin Britanya’nın tüm besin zincirine yayıldığından, yani bunun sadece denizle sınırlı bir sorun olmadığından ve önlenmesi neredeyse imkansız hale geldiğinden endişe duyuyor.

Sussex ve Exeter üniversitelerinden bilim insanları, sümüklüböceklerde, kın kanatlılarda, salyangozlarda ve solucanlarda mikroplastik saptamıştı.

Mayısta yayımlanan çalışmada incelenen omurgasızlarda bulunan en yaygın plastik türünün, büyük olasılıkla giysilerden kaynaklanan polyester olduğu öne sürülmüştü.

Araştırmacılar bu plastik liflerin, insanların kurumuş arıtma çamurundan kaynaklandığından şüpheleniyor. Bazı çiftçilerin gübre olarak kullandığı arıtma çamuru, çamaşır makinelerinden gelen lifleri içerebiliyor.

Kaynak