Bundan bir yıl önce 31 Mart Yerel Seçimleri’nde Van’da 14 ilçenin tamamını kazanarak yüzde 55.48 oyla belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal, seçimin birinci yıldönümünde açıklamalarda bulundu. İstanbul’daki kayyım kararları ve İBB’ye yönelik operasyona işaret ederek “Van’daki demokrasi sorunu bugün İstanbul’da yaşanıyor” diyen Van Belediye Eşbaşkanları, Van’da belediyeye 15 Şubat’ta kayyım atama kararını “Sosyal belediyecilik anlayışımız, kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışımız hedef alındı” diye değerlendirdi.
31 Mart sonrası mazbata geri alındı
DEM Parti Eşbaşkan adayları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan 245 bin 573 oyla seçimleri kazandıktan bir gün sonra seçimlerden bir gün önce Adalet Bakanlığı’nın talimatı ile ve mesai bitimine 5 dakika kala Abdullah Zeydan’ın memnun haklarının geri alındığı ortaya çıktı. İl Seçim Kurulu, Zeydan’ın mazbatasını iptal ederek en fazla oyu alan AK Partili adaya verilmesine karar verdi. Karara karşı 2 Nisan sabahı başlayan protestolar iki gün boyunca devam etti, 600’den fazla kişi gözaltına alındı ve yüzden fazla kişi tutuklandı. Protestoların artarak devam etmesi üzerine Yüksek Seçim Kurulu, 3 Nisan’da AK Partili adaya verilen mazbatayı iptal ederek, tekrar Zeydan’a verdi.
‘Uzun yıllar sonra ilk kez büyük bir protesto yaşandı’
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan mazbatanın geri alınması, protestolar ve kayyım atanması süreçlerine dair şunları belirtti:
“Memnu haklarımla ilgili verilen kararı halkın kabul etmeyeceğini, halkın büyük bir direnişle karşılık vereceğini çok iyi biliyorduk ve nitekim öyle de oldu” diyen Zeydan, “Uzun yıllar sonra belki de ilk kez bir kentte bu denli bir protesto yaşandı.” dedi.
Zeydan, “Bu direniş, sadece Kürt halkının ya da burada yaşayan diğer halkların onurunu kurtaran bir direniş değil 85 milyonun onur ve haysiyetini, demokrasiyi, adaleti, millet iradesini koruyan tarihi bir direnişti.” diye konuştu.
’14/14 zaferi’
Neslihan Şedal, 31 Mart seçimine giden süreci anlatırken, “Kayyımların atanmaları, halkın mücadelesinin yok sayıldığı, toplumsal değerlerinin hedef alındığı, toplumsal sorunların, kadın kırım politikalarının derinleştiği, göç, yoksulluk meselesinin bir süreçte 31 Mart seçimlerine gittik” ifadelerini kullandı. Şedal, “Seçimde bütün sahte oy ve taşıma hilelerine rağmen bu kentte büyük bir başarının çıkacağı belliydi. Halkımız seçim günü 14’te 14 yaparak büyük bir zafer elde etti. Varlığı yok edilmek istenen bir halk gerçekliği söz konusu.” diye konuştu.
YSK kararı sonrası kutlamalar
Neslihan Şedal, günler süren protestolar sonucu YSK kararıyla mazbatanın geri verilmesinin ardından kentte yaşanan kutlamaları aktarırken ‘Hakikat aşktır. Aşk özgür yaşamdır’ ifadelerini kullandı. Şedal o gece Van’da yaşananları “Duygusallaştığımız ve hepimizin tebessüm ettiğimiz bir dönemdi. Çünkü hakikat oydu. Adaletin halkın eliyle sağlandığı bir dönemi yaşadık. Halkın direnişini sıradan bir eylem olarak görmemek gerekiyor. Çünkü bu coğrafyanın bir direniş hafızası var.” ifadelerini kullandı.
Sosyal ve kadın özgürlükçü belediyecilik
Abdullah Zeydan, belediyedeki hizmetlerini “Çoğulcu, eşitlikçi, demokratik bir anlayışımız var” sözleriyle aktardı. Zeydan “Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik bir belediyecilik modelini esas aldık. Toplumun her hücresine sirayet edecek şekilde sonuçlanmasını önümüze hedef koyduk. Hem demokrasiyi radikalleştiren hem ekolojiyi savunan hem de kadın özgürlüğünü esas alan bir perspektiften çalışmalarımızı yürüttük.” diye konuştu.
Zeydan “Özgür Kadın Köyü projesi vardı. Tarımsal ve kooperatifçilik faaliyetlerin yürütüleceği, öz savunmanın ön plana çıkarılacağı bir akademi merkezinin de olacağı projenin çizimi ve uygulaması aşamasına geçiyorduk ki kayyım atandı. Kayyım bu projeyi de iptal etti” dedi.
‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı sahiplenildi’
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı üzerine değerlendirmelerde bulunan Zeydan, “Türkiye’de son dönemde bir barış ihtimali ortaya çıktı. Newroz alanlarını dolduran milyonlar çağrıya sahip çıktı. Barış ihtimalinin olduğu bu süreçte Van’a kayyım atamak ve halkın iradesini gasp etmek aslında bu sürece yönelik en büyük provokasyonlardan bir tanesiydi. Yakın bir zamanda yeniden halkın hizmetkarları olarak kaldığımız yerden halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.” diye belirtti.
Zeydan, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ büyük bir umut yaratmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Tüm projelerimiz iptal edildi’
Neslihan Şedal “Burada bir pratik var. Burada hedef, hayata geçirmek istediğiniz fikriyat ve gelmiş olduğumuz siyasi gelenektir.” sözleriyle Van’da hayata geçirmek istedikleri projelere işaret etti. Şedal, “Belediyeye saldırdıklarında ilk olarak o borç tablosu yani utanç tablolarını söküp indirdiler. Bizim ilk yaptığımız şey onların o utanç tablosunu halkla paylaşmaktı. Geldikleri gibi sosyal belediyecilik anlayışımız, kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışımız hedef alındı. Belediye otobüsleri emniyete tahsis edildi, bu halkın kaynakları diğer kurumlar için kullanılmaya başlandı. İlçelerde yapılacak su ve yol ihalelerinin tamamı iptal edildi. Kıt imkanlarla bir şeyler yapmaya çalışıyorduk tüm projelerimiz iptal edildi. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yaşam paradigmamıza dayanan bütün çalışmalarımız kayyım tarafından bir iptal edildi ve feshedildi.” ifadelerini kullandı.
‘Şimdi aynısını Türkiye’nin batısı da yaşıyor’
Abdullah Zeydan, “Eğer Kürde demokrasi yoksa yarın Aydın, İstanbul, Ankara’da da demokrasi olmaz. Bu haksızlığa gelin hep birlikte karşı çıkalım.” ifadelerini kullanırken, “Nerede olursa olsun halk iradesine yapılan darbe, demokrasi ve adalete yapılan bir darbedir. Yıllardır büyük bir hukuksuzluğa, ayrımcılığa ve adaletsizliğe uğruyoruz. Şimdi maalesef ki şimdi aynısını Türkiye’nin batısı da yaşıyor. Sürekli buna sessiz kalınmaması gerektiğini söyledik.” diye kaydetti.