Seçimin ardından Trump hakkındaki davaların seyri ne olacak?

Donald Trump, ülke tarihinde hüküm giymiş ilk başkan olarak yemin edecek ve göreve başlayacak.

Seçimin ardından Trump hakkındaki davaların seyri ne olacak?
Seçimin ardından Trump hakkındaki davaların seyri ne olacak?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Kasım 2024 11:22

5 Kasım’daki seçimleri kazanmasının ardından, Donald Trump hakkındaki davaların akıbeti ve seyri hakkında soru işaretleri gündemdeki yerini koruyor. Trump yeniden seçilmesinin ardından yemin ederek göreve başlayacak ilk hükümlü başkan olarak dikkati çekiyor. Ancak Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönmesi, New York’ta görülen iş kayıtlarında tahrifat yapmaktan hüküm giydiği davanın yanı sıra, hakkında açılan diğer davaların da bir kenara itileceği ihtimali değerlendiriliyor.

DW Türkçe’de yer alan habere göre, Trump aleyhindeki davaların durumundaki değişiklikler Yüksek Mahkeme’nin başkanların görevdeyken gerçekleştirdikleri resmi faaliyetler nedeniyle dokunulmaz olduklarına hükmeden kararından kaynaklanıyor.

Söz konusu karar en az iki davada savcıları, başarılı olma şanslarının olup olmadığını belirlemek için yeniden çalışma yapmaya zorladı. Başkanlık döneminin ilk yılında Trump, Yüksek Mahkeme’ye üç yargıç atayarak mahkemeye altıya üçlük bir muhafazakâr çoğunluk kazandırdı.

Ayrıca Adalet Bakanlığı, görevdeki bir başkanın federal davalarda yargılanamayacağına hükmettiği için Trump’a karşı açılan iki federal davanın savcısı, soruşturmalarını sonlandırmak üzere.

Donald Trump, dört ceza davası ile karşı karşıya: Bunlardan ikisi, Adalet Bakanlığı özel savcısı Jack Smith tarafından federal düzeyde açıldı, biri New York eyaletinde ve diğeri Georgia eyaletinde. Yalnızca New York’taki dava bir karara varmış durumda. O davada Trump, 18 Mart 2023’te Manhattan Bölge Savcılığınca yetişkin filmlerinde oyunculuk yapan Stormy Daniels’e 2016 başkanlık seçimleri sırasında yasa dışı “sus payı” ödenmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında büyük jüri tarafından 34 farklı suçla suçlanmıştı.

Trump hakkında açılan başka davalar da bulunuyor.

Trump, gazeteci E. Jean Carroll tarafından açılan iki hakaret davasında cinsel tacizden sorumlu bulundu ve toplamda 88,4 milyon dolar (83,6 milyon euro) tazminat ödemeye mahkûm edildi. Trump, her iki karara da itiraz etti.

Ayrıca New York Başsavcısı Letitia James tarafından açılan dolandırıcılık davasında, Trump ve şirketlerinin 454 milyon dolar ceza ödemesi yönündeki karar da Trump tarafından temyize götürüldü.

ABD Adalet Bakanlığı görevdeki bir başkanı yargılamama politikası izliyor.  Bu politika, 2016 başkanlık seçimlerine Rusya müdahalesi ve seçim kampanyasıyla olan bağlantılarını araştıran Mueller raporunun yayımlanmasına rağmen, Trump’ın suçlanmamasını sağlamıştı. Federal davalardan sorumlu olan Jack Smith şu an davaların sona erdirilmesi için çalışıyor.

Ancak bu politika, halihazırda suçlanan yeni başkanlar için geçerli olmayabilir. Bu görüş, Pennsylvania Üniversitesi Carey Hukuk Fakültesi profesörü Claire Finkelstein ve George W. Bush yönetiminde Beyaz Saray etik avukatı olarak görev yapan Richard Painter tarafından savunuluyor. İki hukukçu, geçen ay Southern California Law Review dergisinde, Trump ikinci kez başkan seçilmeden önce suçlandığı için, Adalet Bakanlığının ona karşı davalara devam edebileceğini yazdı. Ancak Finkelstein, gerçekte bunun pek olası olmadığını kabul ediyor. DW’ye konuşan Finkelstein, hukuken böyle bir zorunluluk olmasa da iki federal davanın muhtemelen geri çekileceğine dikkat çekti.

Devam eden bu federal davalardan ilkinde, Trump Haziran 2023’te “ulusal güvenlik yasalarını ihlal” ve “adaleti engellemek için komplo kurma” suçlarının aralarında bulunduğu 37 ayrı suçla suçlandı. Ancak, Trump tarafından atanan Yargıç Aileen Cannon, Temmuz 2024’te bu davayı, Özel Savcı Jack Smith’in Başsavcı Merrick Garland tarafından anayasaya aykırı bir şekilde atanmış olması gerekçesiyle reddetti. Smith bu kararı temyize taşıdı ve dava hâlâ beklemede.

Trump’ın New York’taki “sus payı” davasında hükmün açıklanmış olması yeni ABD başkanının hapis cezasıyla karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Ancak Trump’ın yeniden seçilmesi nedeniyle cezalandırmanın kısa sürede gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor.

Yargıç Merchan, Yüksek Mahkeme’nin dokunulmazlık kararı ve seçim zaferi ışığında savcıların görüşlerini sunması için süreci en az 19 Kasım’a kadar erteledi. Finkelstein, Trump’ın 34 ağır suçtan mahkumiyetinin hapis cezasını mümkün kıldığını belirtse de cezanın daha çok para cezası ya da denetimli serbestlik olacağını öngörüyor.

Trump ve onunla beraber suçlanan 18 kişi, Georgia eyaletinde 2020 başkanlık seçim sonuçlarını değiştirme girişimi kapsamında şantaj suçlamasıyla yargılanıyor. Ancak dava, bir yıldan uzun süredir hukuki çekişmelerle dolu. Savcılık, davaya atadığı savcı Nathan Wade ile uygunsuz bir ilişkisi olduğu iddiaları nedeniyle Bölge Savcısı Fani Willis’in görevden alınmasına yönelik süreçlerle meşgul olmuştu. Bu nedenle Georgia savcılığının içinde bulunduğu bu karmaşık durum göz önüne alındığında Finkelstein ABD başkanı olan biriyle mücadele etmenin oldukça zor olduğuna vurgu yapıyor. Finkelstein, “Fani Willis’in bunu yapmak istememesi oldukça anlaşılır bir durum” diyor.

Başkanların, federal suçlar için suçluları affetme yetkisi var ve hukukçular, Trump’ın bunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanıp kullanamayacağı konusunu tartışıyor. Adalet Bakanlığı davaları durdurursa muhtemelen Trump’ın bu sorunlarla uğraşması da gerekmeyecek. Ancak eyaletlerdeki davalarının durumu daha belirsiz. Çünkü eyaletlerde süren davalarda başkanlık affı geçerli değil.

ABD yasalarına göre ülkede bir kişi yalnızca iki dönem başkanlık yapabiliyor. Trump da seçim kampanyası sürecinde ve sonrasındaki zafer konuşmasında destekçilerine sık sık bunu hatırlattı. Bu, aynı zamanda Trump’ın son görev dönemi.