Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Nebi Miş, süreçte kritik aşamaya gelindiğini belirterek, PKK’nin silah bırakmasının büyük oranda sonbahara kadar tamamlanmasının beklendiğini ifade etti.
Miş’in, kaleme aldığı makalesi SETA’nın internet sitesinde yer aldı. Dört gün önce yayımlanan yazısında Miş, “Bugün itibarıyla sahada bu aşamanın bazı adımlarının atıldığı bilinmektedir. Sürecin önemli bir bölümünün sonbahara kadar tamamlanması, yıl sonuna kadar ise bu aşamanın tamamen sonuçlandırılması beklenmektedir” diye kaydetti.
Silah bırakma sürecini, mevcut durum ve süreçte önümüzdeki dönemde atılacak adımları değerlendiren Miş, Meclis’te oluşturulacak komisyonun işlevinin silahların bırakılmasının ardından atılacak adımlarla ilgili olacağını belirtti.
Miş, komisyonla ilgili tartışmaları eleştirerek, “Silahlar tam olarak teslim edilmeden ve başlangıçta belirlenen hedeflere ulaşılmadan, Meclis’te kurulacak komisyonun görevlerine ilişkin yapılan yersiz tartışmalar, sürecin ruhuna aykırılık teşkil eder” dedi.
Nebi Miş, sürecin selametle sonuçlanması için belirlenen yol ve yönteme uymanın hayati derecede önemli olduğunu belirtti.
Sürecin zamana yayılması durumunda bozucu etkiler ve sabotaj girişimlerinin devreye girdiğini ifade eden Miş, “Zira süreç zamana yayıldığında, bozucu etkiler ve çeşitli sabotaj girişimlerinin hızla devreye girdiği, yalnızca son bir aylık süreçte dahi görülmüştür” diye belirtti.
Geçtiğimiz yıl sonbaharda fiilen başlayan süreçten bu yana Ortadoğu özelinde yaşanan krizlere ve çatışmalara dikkat çeken Miş, İran-İsrail arasındaki gerilimin topyekûn bölgesel savaşa dönüşme endişesi yaşandığını belirtti. Miş bu bağlamda, “Ortadoğu iç içe geçmiş krizlerle malul olduğu için sorunlara kolay çözüm üretilemez. Her yeni kriz, mevcut sorunların çözümünü sabote eder. Çözüldüğü varsayılan sorunlar bile yeni çatışmaları doğurmaya gebedir. Maalesef birçok sorun kendi dinamikleri ile de çözülemez” değerlendirmesinde bulundu.
SETA Genel Koordinatörü, PKK’nin feshi kapsamında da Türkiye’ye özgü bir model geliştirildiğini belirtti ve sürecin örtük bir zeminde yürütülmesine rağmen, silahların tesliminin en sona bırakılmaması gibi özgün yöntemlerin gerekçeleriyle topluma anlatıldığını kaydetti.